2

AZİZ KOCAOĞLU VE SEMA PEKDAŞ 


  • Oluşturulma Tarihi : 28.04.2014 07:06
  • Güncelleme Tarihi :

İzmir kenti uzun bir kargaşadan sonra yerel yöneticilerini seçti. Yapılan seçimlerin ne kadar sağlıklı ve doğru olup olmadığını elbette zaman gösterecek. Göreve gelmeden önce   makam kapısını sökeceğini söyleyip de, kapısına bir menteşe daha ekleyen hatta daha da ileriye giderek modern hayatı desteklediğini  göstermek için kapısına şifre bile taktıran başkanların yaşadığı bir kentte her şey beklenir.. Bir kez, dili yanmış bir halkın sesli düşünen yazarları olarak yeni başkanları bu açıdan mercek altına aldığımızı, yakından takip etmeye başladığımızı da söylemek zorundayım..

Dayak yiye yiye iyi bir dövüşçü olan sporcular gibi, seçim öncesi ve sonrasının söylemleri kayıt altına aldığımızı; başta belediye başkanlarımız olmak üzere bütün meclis üyelerinin de çalışmalarını izleyecek ve seçim öncesi söylemleriyle karşılaştırıp değerlendirilmesi,  halkın sesi olduğuna inandığım basın mensuplarıyla mümkün olacaktır. Yönetici erk ile halk arasındaki köprünün  burada kurulacağına inanıyorum…

Ben dünya vatandaşı olarak Konak ilçesinde yaşadığım sürece bu kentteki uygulamalar beni 1. derecede  ilgilendirdiğinden sayın belediye başkanımızın  hem başarılarını hem başarısızlıklarını halkla paylaşacağımı, bütün olay ve girişimleri hep kamu yararı açısından değerlendireceğimi  beni tanıyan herkes bilir… Zamanı geldiğinde  yeni tanıştığımız sayın  belediye başkanı  eski baro başkanı  Sema Pekdaş’ın da  bu davranışı ve paylaşımı destekleyeceğine inanıyorum.

Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu için yorumlarım kesinlik kazanan değer yargılarımla şekillenecektir. 3. dönemdir İzmir’in yönetiminde olan bir başkanın hata yapma lüksü yoktur. Tam tersine mükemmel ve başarıların üst boyutunu örnek oluşturacak kadar başarılı olmak zorundadır. Bütçe ve geçmişe dönük yakınmaları asla kimse ciddiye almaz. Karşımızda aynı sorunları yaşamasına rağmen örnek gösterilen Eskişehir ( bana göre Estetikşehir)’in başarıları dururken, ağlama duvarının İzmir’den taşındığını ve asla geri gelmemesi gerektiğini söylemek zorundayım.

Kocaoğlu, artık İzmir’de yaşayan herkesin B.Ş.B.Başkanı olarak bu dönemde EXPO yenilgisini, psikolojik algısını yok edecek  ve yerel iç dinamiklerini seferber edecek projelerle çıkmasını veya önerilecek projelerin hayata geçirilmesi için çaba harcamasını bekliyoruz.

Bir zamanlar dünyanın sayılı kentlerinden biri olan İzmir’in kasabaya dönüştürülmesinin önünü kesecek ve ivedi kararlarla kenti yeniden diriltecek çalışmalara başlamasını bekliyoruz. İç dinamikleriyle, kentin ruhunu taşıyan aydın ve sanatçılarla oluşturulacak koordinasyon ile yaratılacak sinerjinin kentsel dönüşümünde, ruhunun değişiminde kullanılmasını bekliyoruz.

Bu kentte şeker var…  Bu kentte un var… Bu kentte vizyon ve enerji var… Yeter ki bütün artı oluşumları bu kentin yeniden dirilişinde kullanacak ekip ve vizyon sahibi yöneticiler olsun…  Aziz bey, dünya kupası maçında hakem, dünyanın en ünlü orkestrasında yönetmen olmak zorundadır. Mevcut ekibin yetersiz kaldığı yerlerde acımadan ve ahbap çavuş kayırmadan kentin geleceği adına en önemli yönetmen yardımcılarını ve  yeni şefleri atayabilmelidir.

Cesur kararların bu kentin ruhunu uyandıracağını, ölü toprağı denize atacağını ve genç bir delikanlı tavrıyla ulusal ve dünya arenasında hayatı ilgilendiren her alanda söz sahibi olabileceğini biliyorum..

Yola kiminle çıktığın önemli.. Hem Aziz Kocaoğlu hem de  Sema Pekdaş hanım için ve öyle ki bütün yeni yöneticiler için kirlenmemiş ve vizyonu ile hepimizi şaşırtacak ekiple göreve başlaması veya devam etmesi çok önemli.

Kentim için, halkım için, kendim için önemsiyorum. Bu kenti ve geleceği kurtaracak, yılların zaman kaybını kapatacak çalışmaların bilimsel değerleriyle ortaya konması ve somutlaştırılması için bütün birimlerin seferberlik ilan etmesi gerekir diye düşünüyorum.

Çok mu hayal perestim… Bu kente ve yeni seçilen yerel yönetimlere çok mu güveniyorum.. Ya gelen gideni aratırsa diye kaygılarım da yok değil..

Geçen hafta Konak belediye başkanlığına uğrayıp, yeni seçilen belediye başkanımızı ziyaret etmek istediğimizi ve gelecek hafta için randevu talep ettiğimizi sekreterine bildirmeme rağmen, 15 gündür tık yok Başkanımız mı istemedi yoksa sekreteri mi ulaştırmadı ikilemi içinde farklı düşüncelere sapmak ve daha maçın başında birbirimize karşı ön yargılı olmamak için sustum. Şimdilik…

Uygun  zamanda, kent kültür sorunları ve çözüm önerilerimizi paylaşmak adına görüşmeyi umuyorum. Her zaman iyi niyetle yeni gelen arkadaşlarımıza kendine gelme fırsatını, kendini ve çevresini tanıma fırsatını vermekten yanayım. Sema hanım benimle veya arkadaşlarımla görüşmek zorunda değildir. Ama ben bunları yazmak ve değerlendirmek zorundayım. Çünkü bu kentin gerçek sahiplerini seviyoruz. Onlar da sessiz çoğunluk olmaktan çıkmaya aday olduklarını her zaman dillendirmektedirler…

Şaşırmıyorum.. . Aziz Kocaoğlu dan da  tık yok… Aynı tellaklarla yola çıkacakmış gibi doğan izlenimleri silmesi gerekir inancındayım. Dirilişin ve yeni bir vizyonla yola çıkmanın dinamizmini yakalaması gerekiyor. Temiz yürekli, aydın demokrat kişiliğine zarar gelmemesi için en kısa zamanda donanımlı kendi alanlarında uzman ekibi ile bu kentin üstündeki ölü toprağı körfeze dökebilmelidir. Kenti ve hayatı ilgilendiren her alanda uzman ekibi; biran önce hepimizi şaşırtacak projeleriyle halkla kucaklaşmalıdır…

Bugüne kadar kaybedilmiş zamanların kanatlarını onarıp yeniden küçük Paris’i yaratabilmenin yolunu birlikte çizmeleri ve konu ile ilgili gelebilecek önerileri de değerlendirmelerini bekliyoruz. Özellikle Uluslararası Aktivist Sanatçılar Birliğinin AR-GE birimi  tarafından  EXPO için hazırlanan projeleri görmelerini veya değerlendirmelerini önererek geleceğin İzmir’i birlikte yaratmanın heyecanını paylaşmalarını öneriyorum.. Tıpkı Avrupa’daki  yerel yönetimlerin basit yöntemleri paylaştığı gibi.. Kolay gelsin ve başarılar… Her iki başkana da.. İzmir sizi bekliyor…

AZİZ KOCAOĞLU VE SEMA PEKDAŞ 
Ümit Yaşar Işıkhan
Yazarımız Kim ?

Ümit Yaşar Işıkhan