Sayfa Yükleniyor...
Biz ünlü 12 Eylül faşist darbesiyle büyümüş bir kuşağız.
Gece yarısı tek kanal televizyondan okunan bildiri, emir komuta zinciri içinde bütün kurmayların menemen testisi gibi sıralanması Genel Kurmay Başkanı Evrenin bol yaldızlı üniforması ile gözlerini kameraya dikerek tehditler savuran buyurgan ve lütufkar mesajlarını korkuyla dinlerken bile hazır ola geçtiğimiz günlerin rüzgarıyla büyüdük.
Yani o darbeyi yaşayanlar 36 yılı geride bıraktılar
De gidi de dile kolay 36 yıl.
Yani bizler toprak sahada meşe oynarken, kızlara aşk şiirleri yazarken, biraz daha büyümüş abilerimiz vatanı kurtarmaya çalışırken, yani, özgürlük, bağımsızlık, gibi yasak sözcüklerle vatanın bağımsızlığını isterken, celallenen asker amcalarımız tanklarıyla toplarıyla, cemseleri ve işkencehaneleri ile binlerce gencin canına okuyup tarihe utanmaz beyler topluluğu olarak isimlerini yazdırarak, o günden bugüne kadar hepimizden analarının kulağını çınlatan hayır dularıyla defolup gittiler.
Arkalarında yeşil bir kuşak, binlerce aydının bayraksız cenazesi, çocukların yaşını büyüterek asmalar, dış ülkelerden tebrikler yağmuru içinde kendi yavrularını yiyen antik Yunan tanrısı Kronosun mirasçıları olarak bu ülkenin tarihinde hala silinmeyen izler bırakarak gittiler.
Hesap bile vermeden, yaptıkları yanlarında kar kalarak davayı divana taşıdılar.
Hadi tam travmayı atlattık derken, al sana bir top daha
28 Şubat post modern darbesi!
Noluyor ya!
Hayda bu ne!
Bir bu eksikti. Modernine alışmadan bir de post moderni çıkınca hepimiz çuvalladık. Aslında alıştığımız darbe argümanları dışına çıkılmıştı. Alenen bir siyasi anlayışı, dini yelpazeyi hedef alan ve orduevi kokteyl salonundan yine sevgili basın mensubu kardeşlerimize özellikle bu mesleğin en ağır yükünü çeken-taşıyan kameramanlara yan baka baka, yine romantik söylemler arasında köpek dişlerini göstererek verilen demeçlerle, bin yıl sürecek post modern darbesine tanık olduk
Noluyor ya! İki karışlık ömrümüzde iki kez darbeyle tanıştık.
Şimdi de, hem de bu siber çağda Hababam sınıfını aratmayan senaryo ve aktörlerle bir darbe daha
Önüne gelen, iktidarı beğenmeyen, siyasi yapılanmanın bir ucu çıkarlarına dokununca hemen tankın paletini asfalt yollara seren rütbeli ve kademeli zatların modası geçmiş bir senaryo ile tekrar sahneye çıkmaları tam bir rezalet.
Hangi çağdayız lan Afrika mı lan burası... Kenya da mı sandınız kendinizi!
Hey Allah, yine sinirlerime dokunup sahneye çıkmaları, astro siber hayatların aynı saniyede dünyayı dolaştığı bir zaman dilimde birkaç sivri zeka komutanın gariban askerleri kullanarak, emir komuta zinciri içinde yoksul halkına karşı en ağır silahları kullanması, inanılır gibi değil.
Birkaç darbe ile büyümüş bizim jenerasyon için çok komik bir darbe Boğaz Köprüsünü kapatarak, TRTye el koyup bildiri okuyarak, demokratik cumhuriyetin simgesi olan TBMM ve halkın üzerine ateş açarak darbe mi yapılır!
Siber hayatın derinliğini ve uluslararası iletişim hızını hesaplamadan hem de rahmetli Levent Kırcanın darbecileri alaya aldığı parodilerini izlemeden darbe planlayan zavallı çağdışı adamın-komutanların içine düştükleri rezil durumu bütün dünya şaşkınlıkla izlemiştir.
Ne istiyorsunuz lan bu ülkeden, bu halktan!
Emrinizde toplar, tanklar, uçaklar, korumalar, orduevleri, kokteyller, eğlenceler, hanımlarınıza bile emir erleri, gak diyorsunuz önünüzde, guk diyorsunuz arkanızda, bu milletin rüyasında bile göremeyeceği şaşalı, hayatı yaşamanıza rağmen nasıl bir nankörlük lan bu Daha ne istiyorsunuz! Yoksa deniz aşırı ülkelerden özel bir banka çeki mi geldi Avrupanın malum ülkelerinden özel bir davul mu geldi
Ne oldu da halkın askerini halkla karşı karşıya getirdiniz. Bu milletin parasıyla alınmış silahları utanmadan halka karşı kullandınız. Gençleri öldürdünüz. Yurt savunmasından sorumlu askerleri; gariban halk çocuklarını tatbikata götürür gibi çılgın protestoların ortasına gönderdiniz Yazıklar olsun!
Her şey bir yana darbelerin devri kapandı bunu bilmiyor musunuz?
Bu çağda artık darbe mi olur muş Yasalarla, bu yolun kapatıldığını, demokratik rejimlerde her şeyi iktidar, iktidarın da halkın seçimi ile belirlendiğini, TSKnın da bu sivil idarenin emrinde olduğunu, bu teknolojik çağda yan bakışını bile dünyanın takip ettiğini anlamayacak kadar sarhoşmuşsunuz Orduevinde mi karar verdiniz Hangi parti de, hangi eğlence salonunda! Hadi canım siz de Siz darbenin ne olduğunu bilmiyorsunuz. 12 Eylül darbesini yaşamayan bir kuşaktan, geldiğiniz nasıl da belli
Neyse, bu halkın tepkisini, tankların üzerine çıkışını, bariyerleri yıkarak demokrasiye sahip çıkışını anlamışsınızdır artık. Bu derenin üzerinden çok köprü geçti. Üsküdara geçecek atlar sucuk oldu haberiniz yok mu?
De gidi de Siz nerde yaşıyorsunuz lan! Şaka gibisiniz Vallaha Bir daha duymayayım darbe marbe haberlerini, bu ahir ömrümüzde Halkıma geçmiş olsun, son olsun Bu yaşlı halimle de kızdırmayın beni, rahat bırakın lan