Sayfa Yükleniyor...
SAHNE-1-
Dünya jandarması Amerika yıllardır Afganistan da savaşıyor Savaş demek yanlış olur bence soykırım uyguluyor..
Peki, kiminle savaşıyor? El Kaide ile El Kaide kim?
Sovyet işgaline karşı Amerika istihbaratının kurduğu, eğittiği, beslediği bir örgüt
Peki, neden kendi kurduğu örgütle savaşıyor bu beyefendiler!
İşleri bitti Sovyetlerin Afganistan işgali milis kuvvetlerin direnciyle başarısızlıkla sonuçlandı. Sonra Amerika, kendi yetiştirdiği ve beslediği Taliban örgütünü yok etmeye başladı Başardı mı? Hayır
Olan arada sıkışıp kalan ve mayın mağduru sakat, eğitimsiz, işsiz, geleceksiz milyonlarca insan Yirmi birinci yüzyılın girişinde Amerika ve işbirlikçisi Batının yenildiği, ama yenilirken de yok ettiği toplumlardan biri Ölenler hep yoksul insanlar Yani çırılçıplak ve aç insanlar...
SAHNE-2
Irak Saddam Hüseyin veya Irkçı Baas Partisi iktidarı.
Şah yönetiminin yıkılması ile çıkarları zedelenen veya İrandaki bütün petrol gelirlerini kaybeden Amerika ve diğer batılı ülkelerin kışkırtmasıyla başlatılan Irak-İran savaşı yıllarca sürdü Benim de yakından tanık olduğum bu kirli oyun sonucundaki savaşta milyonlarca genç, yaşlı, çocuk öldü Yalnızca Fao yarımadasında beş yüz bin genç bataklığa saplandı. Karşılıklı insanlık dışı katliamlar yaparak birbirlerinin gençlerini ve geleceklerini yok ettiler Her iki toplumun da ekonomisi çöktü. İrana karşı sürekli Saddam pohpohlandı, beslendi.. Kimyasal silahlar Uzay topları ve laboratuarda hazırlanmış bütün biyolojik kimyasal silahlar bu yoksul ve zavallı halklar üzerinde denendi. Kimdi bu Halk? Her iki taraf ta yoksul insanlar.
SAHNE-3
Bilinçli olarak yaratılan Saddam fobisi ile, Orta doğuda; eğitime, sanayiye, kalkınmaya gitmesi gereken milyarlarca dolar silaha yatırıldı. Orta doğuda Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya ve İsrailin oluşturduğu kanlı ittifakın oyuncağına dönüşen Saddam sayesinde İran ve Irak ekonomisi bitirildi.. Saddam fobisini Orta doğuda yayarak göbeklerinden dışa bağımlı Arap yöneticilere kullanmasını bile bilmedikleri içi boş ve asla kullanamayacakları silahlar satıldı. İşleri bitince en büyük müttefikleri ve sırtından milyarlarca dolar kazandıkları Saddamı gaza getirterek Kuveyte saldırttı. Sonra mı? Sonra bunu bahane eden aynı Emperyal güçler Saddamın değil, Irakta yaşayan o yorgun ve yoksul halkların tepesine en son model silah ve bombaları yağdırarak milyonlarca insanı öldürdü.. Göçe zorladı.. Hapishanelerde işkence laboratuvarı oluşturarak tarihin tanık olduğu en büyük soykırımı ile bir halkı yok ettiler. Kimdi bu halk? Şii, Sünni, Ezidi fark etmez. Yoksul insanlar..
SAHNE-4
Yine aynı katiller, Arap Baharı adı altında; özgürlük ve demokrasi havarisi kesilerek yoksul, cahil ve zavallı Kuzey Afrika halklarını birbirine kırdırttı. Çıkarlarına hizmet eden taşeron katilleri besleyerek iktidara ve bütün yer altı kaynaklarına el koydular. Mili ve yalnızca kendi halklarının kullanımına ait olan petrol yatakları çok kültürlü !,çok şirketli global sermayenin hizmetine sunuldu. Bir taraftan da kendi topraklarında sürgün olan Filistinlilere de gece gündüz demeden misket bombaları yağdırdılar. Ölüm kampında yaşayan birkaç mülteciyi, çocuğu, kediyi, köpeği de öldürerek geride kalanların da açlıktan ve hastalıktan ölmeleri için, ambargo ile kendi tanrısal adaletlerini göstermeyi sürdürdüler. Ölenler yine aç çıplak ve mazlum insanlar Yoksullar...
SAHNE -5
Suriye Hayata adanan kardeşlik sofrasının soylu sayfası..
Global sermaye Emperyal güçlerin yeni senaryolarıyla yaratılan iç savaşlarla komşu komşuyu boğazlıyor... Milyonlarca insan öldü ve halen de ölmeye devam ediyor Kim kime niçin saldırdığı belli değil, kim dost, kim düşman belli değil Hepsi aynı yoksulluk üniforması içinde... Milyonlarca insan göç halinde Ne umut ne de direnci kaldı bu halkın Bu kez yine taşeron katiller devrede Suudi Arabistandan, Katardan paralar ve ülkemden de lojistik desteklerle ölüm besleniyor..
Biliyoruz ki, bütün bu senaryolar ve savaşlar petrol yatakları ve İran için yapılıyor Birleşik haçlı ordusunun tek korktuğu ve denetleyemediği Şii hareketidir Akdenize ulaşmasını, petrol yollarını denetlemesini ve elbette İsraile yakınlaşmasını, sınır komşusu olmasını istemedikleri için sahneye sürekli yeni taşeronlar sürülmektedir..
İranın, son yıllarda Irakta kazandığı yeni mevziler sonrasında Suriye iç savaşında da Beşşar Esedı desteklemesi, özellikle Rusya ve Çinle ortak Pazar projesi, nükleer santral ve nükleer silah yapımına yönelmesi, Emperyal güçlerin işine gelmediği gibi İsrailin de korkulu rüyasına dönüşmüştür...
İşte burada, sahnedeki aktörler hızla ve gizli ittifaklar oluşturarak kanlı oyunlarına yeni maskeler de katarak devam etmektedirler.. Irak ve Suriye de IŞIDi kuran ve bu örgütle çatışıyormuş süsü veren yine bu ülkelerdir İsrailin talebi ve öncülüğünde, Amerikan ve İngilterenin de yer aldığı gizli koalisyonda Sünni hareketini güçlendirerek, Şii İranın yayılmasını engellemek için Suudi Arabistan, Katar ve ülkemiz, taşeron ve bu işin hamalı olarak görevlendirilmiştir. Peki Suriye de her iki taraftan da kim ölüyor ? Yine Kürtler, Araplar, Türkmenler Süryaniler, Ezidiler Yoksul ve mazlum halklar..
SAHNE-6
Mısırda halkın oylarıyla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olan Mursinin zaferi, aslında yoksulların zaferiydi. Göbeğinden Amerikaya bağlı şerefsiz Arap yöneticilerinin geleceğini tehlikeye düşüren bu örnek gelişmeyi önleyebilmek için Amerikan Hollywood sineması devreye girdi. İstihbarat örgütlerinin emrinde çalışan sosyal medyatörlerin sayesinde film platolarında Arap giysili, Arap figüranlarla çektirdikleri animasyon filmlerle saptırılmış dini söylemler ve eylemler hazırlanıp dünya basınına dağıtıldı. Halk iktidarını çökertmeyi, kötü ve çağdışı görüntülerle yıpratmayı ve planladıkları askeri faşist darbeye zemin hazırlamayı başardılar...
Amerikadan dönen General Sisi ertesi gün darbe yaparken, İsrailliler bayram yapıyordu. Ve ilk icraatları Mısırı yıllardır Emperyal güçlere peşkeş çeken devrik faşist lider Hüsnü Mübareki aklamak oldu Darbeyi planlayan Global sermaye; haçlı ittifakı gelecekte tehlike oluşturacağına inandıkları her şeye ve herkese hunharca saldırmakta ve yok etmektedirler.
SON SAHNE..
Arkasında binlerce sakat çocukla takma ayağını eline alıp ayağa kalktı Afganlı çocuk Babası ve kardeşlerini yok eden bir savaşı lanetleyerek ufuklara baktı Basralı kız Süleymaniyeden, Babilden, Kerkükten binlerce ana kanayan yüreklerini avuçlarına alarak ağıt yaktılar yangın içinde Robovski,den bir baba dağları sarstı bakışlarıyla..Kobanede çocuklar sınıra bakıyorlar, ekmek kokusuna.. Dağlardan inen Ezidiler tanrıyı arıyor ölülerini sakladığı çorak topraklarda.. Filistinliler kor ateşe sürgün gözlerini açtılar mülteci kampında Şiiler, Sünniler, Kürtler, Araplar, Ezidiler, Süryaniler ve bilumum yoksullar aynı ırkın ve aynı dinin sesiz çoğunluğu birbirine yaslanarak ayağa kalktılar.. Milyon adımlarıyla Milyon gözleriyle Milyon elleriyle Milyon umutlarıyla milyon ölülerini sırtlayarak Kıyam ettiler ve yürüdüler paramparça bir hayatın içine saklandığı sırtlarındaki çuvallarıyla... Hızlı adımlarla koştular umudun kokusuna, sevgiye, kardeşliğe, süte ve ekmeğe Tanrı gülümsedi, işte vaat ettiğim güne geldiler.. Kıyamet gününe Ayağa kalkmaya, özgürleşmeye, adalete ve hayatın gül yüzüne Hem de kardeşçe ve hep birlikte..