2

TÜYAP VE KENT KÜLTÜRÜ


  • Oluşturulma Tarihi : 27.04.2014 06:29
  • Güncelleme Tarihi :

Büyük bir coşkuyla buluştuğumuz ve “Kitap Bayramı” dediğimiz, 19.İzmir Tüyap’ın son gününe geldik. Heyecanlanmanın, buluşmanın, kavuşup ayrılmanın ilk günlerindeki heyecan son güne kadar eksilmeden devam etti. Her gün binlerce insanın kitapla kucaklaştığı, şair, yazar ve okuyucunun güzel anılarla buluştuğu, iyi kötü anıların başladığı veya sonlandığı sürecin sonuna geldik. Her bitim gibi hüzün kokulu saatlere kalacak bu kentin rüzgarında…

Onlarca söyleşi ve panel... Niteliği tartışılır birçok etkinlik bugün son buluyor. Seneye buluşmak üzere yeni dileklerle perde kapanıyor. Sahneden ayrılıyoruz. Buruk saatlerin son durağına doğru koşan atların ve binlerce lokomotifi aratmayan yine yüzlerce çocuğun cıvıltısı içinde biraz hüzünlüyüz. Bitimler hep hüzün kokar.

Bir çırpıda geçti hayat. İyi kötü değerlendirilecek dolu dolu geçen günlerin bıraktığı izler aylarca düşün sanat dergilerinde tartışılacak. Burada başlayan ve yarım kalan gündemlerin devamı mutlaka güncel basında ve aylık dergilerde devam edecek. Fuarın en önemli özelliği; kültür-sanat platformuna yeni gündemler yaratarak tartışma konularının, fuarın süresine bağlı kalmadan devam edecek olmasıdır.

Tüyap kitap fuarının bitmesiyle başlayacak yeni tartışmalarla kent kültürünü değerlendirmeye başlayacak havariler ve misyonerler pusu da bekliyor. Kitap fuarı bitti. Peki, toplumsal değişime katkısı oldu mu? Yeni yazarların gündeme gelmesini sağladı mı? Kitap satışını arttırdı mı? Kentin genel ekonomik yapısına katkısı oldu mu?

Hepsine evet…

Peki, fuar ne olacak!  

İzfaş’ın genel politikası nedir! Gaziemir’e taşınacak mı? Kültürpark ne olacak. Biz ne olacağız… Tüyap Kitap Fuarının bitimine bağlı olarak masada veya ortada kalan sorunların değerlendirilmesini kim yapacak… Yeni seçilen başkanlar bu kenti ve sorunlarını ne kadar biliyor. Çalışma arkadaşlarının bu konudaki bilgi ve becerileri ne kadar. Birçok açıdan İzmir’in geleceğini belirleyen çalışmalar, projeler nelerdir.

Susup bekleyecek insanlar devri bitti. Başbakanın, devlet bakanının, belediye başkanının veya herhangi bir kamu kuruluşu veya yetkilisinin gözü kapalı kafasına göre iş yapma devri bitti. Tek ses, astığım astık devri geride kaldı. Bu nedenle şimdiki idarecilerin çok bilmeleri değil, çok iyi orkestra yöneticisi olması daha çok önem kazanmaya başladı. Bilişim çağının gelişimine paralel olarak artan tekno -hayatın insanla işbirliği veya bağımsız projeleri hayatımızın yolunu aydınlatma veya daha rahat bir yaşamı kurgulamaya yetmemektedir.

İzmir 19. Tüyap Kitap Fuarı elbette artı ve eksileriyle değerlendirilecektir. Geçmiş yılların deneyselliğinden yararlanarak her şeyin planlandığı, gereksinim ve duyuruların nitelikli sunumu İzmir de marka olmaya yetti. Özellikle kadife gibi bir sesin, özgün ve güzel Türkçenin salonun her köşesinde çınlaması, örnek olması ister istemez bizim ve yeni yetişen kuşağın konuşmalarını düzeltmesi açısından örnek gösterilecektir. Süreç içinde gerçekleştirilen etkinliklerin çoğu mevcut yapının veya kurgunun çok uzağında ve çok amatörce kaldığını söylemeliyiz. Daha kendi rüştünü kanıtlamamış birey ve kurumların ilgisiz alanlarda söz sahibi olması komik derecede sunumları sözde kitleyle paylaşması bu konuda seçici olmanın gerekliliğini, belirlenen temanın, rastgele kişi ve kuruluşların tekelinde-sunumunda bırakılması halinde mutlaka ilgili kişi veya kurumların konusal yeteneklerinin değerlendirilmesini gündeme getirmektedir

Yorumcu veya katılımcı olarak kabul edilen şahısların niteliği de önemle ve tarafsızca değerlendirilmesini zorunlu kılmaktadır. Saha komiseri istemiyoruz ama Salon yetkililerinin de değerlendirmeleri mutlaka alınmalı ve bundan sonraki etkinliklerde göz önünde bulundurulmalıdır... Söyleşi ve dinletilerin zayıf ve ilgisiz –ruhsuz, laf olsun yapıldığı, birçok söyleşide kamuoyunda gündem oluşturacak bir talebin veya çelişkinin altı çizilmediği, salonu doldurmayan kitlenin bile bu boşluğu kendi aralarında yüksek sesle dile getirildiğini görmek bu bayramın tarihçesini bilenler açısından üzücü olmuştur. Bu sorunun Fuar yetkililerinin değil, talebi bulunan kişi veya kurumların konunun kendileri tarafından iyice algılanmadığı veya önemle çevresel duyurularının yapılmamasından kaynaklandığını söyleyebiliriz.

Ne olursa olsun, bu tür fuarların kent yaşamına bir dinamizm kattığını herkes bilir. Özellikle kent dışından gelen otobüsler dolusu okuyucunun fuar boyunca kattığı ekonomik katkı yanında yarattığı hareketlilik psikolojik destek olarak bütün sektörü rahatlattı. Tüyap Kitap Fuarının 200 metre ilerisinde açılan yemek stantlarının doluluk oranı ve para akışı, kitap satışından daha başarılı olduğunu üzülerek izlerken, kıyaslamayla kitap fiyatlarının ne kadar ucuz kaldığını da görmek mümkündü. İki etkinliğin aynı tarihlere denk getirilmesi, iyi niyetle değerlendirilse bile kitap ve yemek kıyaslanması için çok önemli bir denek ortamını da bizlere sunmuştur.

Her şeye rağmen bu kentin kültürel yelpazesinde çok önemli bir rol oynayan kitap fuarının organizasyon olarak çok başarılı olduğu, güvenlikten genel yerleşim planına kadar profesyonelce düzenlendiğini gördük. Özellikle fuarın Gaziemir’e taşınmasının gündemde olduğu günlerde kitap fuarının başarılı olması, kültür temelli yapılanmaların burada, kent merkezinde bırakılmasını sağlayacağını umarım.

Adı üstünde olduğu gibi Kültürpark olarak anılan fuarın kültür sanat organizasyonlarına tahsis edilmesi, başta kitap fuarı olmak üzere; sinema, tiyatro, bale opera ulusal ve uluslararası sunumların bu özel mekanda yaşatılması kent kültür yaşamı açısından çokça önem kazanmaktadır. Kent merkezinde kalan son yeşil alan, son çocuk parkı, son kültürel sunum alanı olması sebebiyle ilgili kuruluşların hazırlayacağı çalışma planlarında mutlaka ortak eylem ve yaşam planı bu yönde olmalıdır.

Bu kenti, açık kaldığı süre içinde hareketlendiren Tüyap Kitap Fuarı organizasyonunda emeği geçen herkese teşekkürler… Yüreklerinde ve anılarında İzmir’in çılgın imbatında gün batımı rengini şaraba taşıyan martıların beyazlığı ve kumruların sevgi çığlığı kalsın…

TÜYAP VE KENT KÜLTÜRÜ
Ümit Yaşar Işıkhan
Yazarımız Kim ?

Ümit Yaşar Işıkhan