2

YAŞASIN KIYAMET


  • Oluşturulma Tarihi : 15.09.2015 06:55
  • Güncelleme Tarihi :

Aynı senaryo…

Arap baharı adı altında Ortadoğu’nun geleneksel, ahlaki ve bütün değerlerini altüst eden ve çok amatör oyuncularla sahnelenen oyunu, yaşama, oynama sırasına bizi de soktular.

Bugüne kadar teknolojinin olağanüstü nimetleriyle-verileriyle oturduğumuz rahat koltuklarımızda izlediğimiz insan ölümleri ve emperyalizme hizmet eden kıyım baharları birdenbire bizi de içine almaya başladı.

Şaşkınız, bu nedenle ansızın ve bir çırpıda değişen rüzgarların getirdiği kara bulutlar ve ateşin düştüğü yerden yükselen feryatlar arasında kendimizi kaybetmiş olarak daha önce  sınırları belirlenmiş bir  köşesinden sahnenin ortasına  doğru  çekiliyoruz.

Oyuncular, kurgulanan oyunu bilmeden sahneye fırlıyorlar… Oyuncular bizden, dışarıdan veya içimizden. Karanlık bir sesin arkasından koşuyor çocuklar. Oyun içinde oyun sahneleniyor.

Kendi içimizdeki kendi yetmezliğimizden kaynaklanan öfke ile kendimizi kaybetmiş olarak her telden oynuyoruz… Emperyal orkestrasının tutturduğu ve bizi kıpır kıpır oyuna çeken müziklerle, kanımızı köpürten naralarla birden bire ağıtlarımızın hüzün sarmalındaki şok dalgalarla birbirimizi görmeden ve birbirimizin gözlerine bakmadan esrikleşmiş olarak sahnenin ortasından başlayıp  her yere ölümün rengini  serpiyoruz…

Katliamlar, sabotajlar, provokatörler, oyuncular, hainler, işportacılar, pazarlamacılar, nutuklar ve bilumum argümanlarıyla bedeli ağır olan bu savaş oyununa farkında olmadan şak diye sahneye atılıyoruz. Oyunu yazanları biliyoruz ama görmüyoruz. Derinden gelen repliklerle hayalet gibi geçen suflörlerin arkasından gidiyoruz. Oyunlar yeni değildi. Dünyanın her yerinde oynandığı için modası geçmiş dekor ve kostümleri kanlı olmasına rağmen dört elle sarılıp sanki yeni ve bizim için hazırlanmış ve bizi, duygularımızı ve tarihsel taleplerimizi karşılıyormuş gibi oynamaya; emperyal güçlerin bize sattığı müthiş araçlarla birbirimizi öldürmeye başlıyoruz…

Biz kimiz! Ölen kim?

Öldüren kim?

Senaryo kimin! Amaçları ne?

Bu oyun yeni değildi. Kime hizmet ettiğini öğrenmek için yalnızca çevremize bakmamız ve görmemiz yeterliydi...

Siz… Oyuncular, kardeşlerim… İster Türk olun, ister Kürt veya Ermeni, dininiz ne olursa olsun hiç önemli olmadığınızı ve siz yalnızca emperyal güçlerin şimdi ve geleceğe dönük plan-projeleri için birer araç hem de beş para etmez birer araç olduğunuzu bilmiyor musunuz?

Global sermaye için, sizin kimliğinizin hiçbir önemi yok. Yaşayıp veya ölmeniz de çok umurlarında değildir. Daha rahat idare edebilecekleri, sömürebilecekleri, petrol ve diğer enerji kaynaklarının kendi çıkarları doğrultusunda akışı için siz ve sizin gibi toplumlar, ırklar ve dinler birer araçtır.

Başınızdaki; geçmiş, şimdi ve gelecekteki bütün iktidarların onların onayı ve kullanılabilecek oranlarına göre seçildiklerini, onların onayı ile iktidar olabildiklerini, senin demokratik hakkın olduğunu sandığın  seçme seçilme teranelerin bile bu global güç tarafından şekillendirildiğini bilmiyor musunuz...

Yıllardır izlettikleri sinema filmleri ile, yabancı misyoner okullarıyla, içecek ve giyecek markalarıyla, düşünce biçimine kadar robot olarak kullanıldığını; laboratuardaki fareden bile farkın olmadığını okuduğun okulların bile müfredatını ve ileriye doğru bizlerin zeka oranını ayarladıklarını bilmiyor musun…

YAŞASIN KIYAMET
Ümit Yaşar Işıkhan
Yazarımız Kim ?

Ümit Yaşar Işıkhan