Bu hafta gündemi meşgul eden en önemli olay; Galatasaray’da yaşanan iç karışıklık. Sebebini bilmediğimiz, daha doğrusu bildiğimiz ama anlam veremediğimiz şekilde gerçekleşen olaylar, kulüpteki havayı negatife çevirmiş benziyor.
Peki ya neden bu olaylar yaşanıyor. Gelin iddialara beraber göz atalım. Hafta içi sosyal alemlerden işittiğim kadarıyla, iddia o ki, Fatih Terim, takımın gidişatından memnun değil ve kadroda revizyona gitmek istiyor. Transfer için belirlediği isimleri yönetime sunuyor.
Maddi açıdan zor durumda olan ve UEFA ile yapılan anlaşmaya da sadık kalmak isteyen yönetim de bu durumdan hoşnut değil çünkü istenilen oyuncular, bütçenin çok çok üzerinde maliyete sahip. Hoca’da tabi sezon başında yapılmayan transferlerden ötürü morali buruk!
Takımda bu ara inişli çıkışlı bir grafik sergiliyor. Oyuncular, Fatih Hoca’nın istekleri doğrultusunda hareket edemiyor. Haliyle sahada oynamayan takımın faturası evvela teknik direktörlere çıkar! Bir diğer iddia ise, Fatih Hoca’nın transferler isteklerinden (İrfan Can, Visca) şikayetçi olan yönetim, takımın en büyük taraftar grubu UltrsAslan’a açıklama yayınlatıyor. (Altını çize çize iddia olduğunu söylüyorum)
UltrAslan’nın açıklamasında ise Medipol Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ’a tepki gösteriliyor. Gümüşdağ’ın Galatasaray vasıtasıyla bir yerlere geldikten sonra, Galatasaray düşmanı olduğu ve bu zatla transfer görüşmesi yapılmaması gerektiği dile getiriliyor.
Tabi Fatih Hoca’nın Galatasaray yönetiminin bu açıklamayı yapacağından daha önceden haberi olduğu için önce davranıp İrfan Can ve Visca’yı istediğini basına açıkladığı iddia ediliyor. Fatih Hoca’nın UltrAslan’a da gönlü kırılıyor. Takımın başına geçtiği günden beri en büyük destekçisi olduğunu düşündüğü taraftarların da kendisini yalnız bıraktığını düşünüp (İlk kez derin bir yalnızlık çektiğini) dile getiriyor.
Bu durum takıma da sirayet ediyor. Fatih Terim ve kaptan Arda Turan başta olmak üzere birçok futbolcu UltrAslan’ı sosyal medya hesabından takipten çıkarıyor. Yani takım tavrını Hoca’dan yana alıyor. UltrAslan’da bu gelişmenin ardından yeni bir açıklama yayınlayarak Fatih Terim’in ve onun istediği isimlerden yana olduklarını beyan ediyor ve bildirilerinin manipüle edildiğini söylüyor.
Bu iddialar karşısında ortalık iyice alevleniyor. Hem de Beşiktaş derbisi öncesi. Takımda Fatih Hoca ile Yönetim Kurulu arasında köprü görevi üstlenecek birilerinin olması gerekmez miydi? Sorusu aklımı kemirirken, işlerin bu raddeye gelmesinin bir izahı olduğunu düşünmüyorum.
Fatih Hoca kendince rakiplerin zorlu ekonomik şartlarda transfer yapabildiğini ve kendi yönetiminin yapamadığını görünce haliyle dellenir tabi! Burada yönetimin ekonomik olarak hassas davransa da bir orta yol bulup, transfer için bütçe yaratabilmesi lazım. Fakat bütçe olsa da transfer görüşmelerini yürütme anlamında oldukça yetersiz ilişkiler kurulduğu da bir gerçek!
Şöyle yazdığım yani işittiğim iddialara bakınca, bende oluşan fikri soracak olursanız; bu gelişmeler son derece ‘çocukça’. Türkiye’nin en büyük futbol kulübünü yöneten profesyoneller ne için böyle bir durum yaşıyor. Yani bu neyin kavgası onu anlamakta güçlük çekiyorum.