Sayfa Yükleniyor...
Yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi'nin elde ettiği başarı, iktidarın istediği bir şey miydi?
Son dönemde seçimi kazanan belediye başkanlarının borçları açıkladıktan sonra kamuoyunda sık sık tartışılan bir konu hale geldi.
Hakikaten Türkiye'nin dört bir yanında belediyeler borç batağında!
Van Büyükşehir Belediyesi'nin borcu bile 8,5 Milyar TL!
İzmir'de de acı fatura mevcut.
572 metrekare yüzölçümü, 52 köyü ve yaklaşık 44 bin kişilik nüfusu olan Kiraz ilçesinin borcu 332 Milyon TL'nin üzerinde...
Haliyle bu söylentileri ortaya çıkmasını normal buluyorum.
Şöyle bir farkla.
Türkiye'de hiçbir siyasi parti hiçbir seçimi kaybetmek istemez. Siyasi partilerin seçimi kazandıktan sonra ve kaybettikten sonraki dönemlere ait planları vardır.
İki sonuca uygun planlar kurulur, bu planlara uygun stratejiler belirlenir ve söylemler geliştirilir. Bu söylemler halk arasında bilinçli şekilde yayılmaya çalışılır.
Şu anda CHP'nin seçim başarısını gölgelemekten de öteye geçemez bu söylemler.
Fakat ortada bir gerçek var ve bu gerçek de belediyelerin hizmet etmesine engel olacak kadar devasa borç yükü!
Seçilen belediye başkanları, bu borç yükü altında yapacağı hizmetleri planlama sürecinde.
Kara kara düşünülüyor!
Bu noktada temel iktisadi kriterlerin düşünülerek, eldeki sınırlı kaynağın acil hizmet gereken yerlere doğru bir planlama ile aktarılması gerekiyor.
Ve tabi bunun yanında derin yoksulluk çeken vatandaşlara yönelik sosyal hizmet yardımlarının artırılması gerekiyor.
Bunun yolu kuracağınız ekibin nitelikleriyle alakalı biraz da.
***
CHP Genel Merkezi işini sıkı tutuyor ve belediye başkanlarını hizmet üretme noktasında eğitmeye başladı.
Ankara'da düzenlenen Yerel Yönetimler Çalıştayı'nda başkanlara atamalar konusunda dikkatli olmaları ve herhangi bir tartışmaya mahal verecek davranışlarda bulunmamaları gerektiği konusunda uyarılarda bulunuldu.
Verilen eğitimlerin kapsamını inceledim. Biraz daha genişletilmesi gerektiği kanaatindeyim.
Yönetme anlamında bölgesel farklılıklar için de bir plan yapılmıştır muhakkak.
Benim en büyük tavsiyem, bu eğitimlerin sıklaştırılması, etkin bir denetim mekanizmasının oluşturulması.
Özgür Özel başta olmak üzere, Selin Sayek Böke, Gökhan Zeybek ve diğer genel başkan yardımcılarını yoğun bir çalışma dönemi bekliyor.