CHP, 23 Mart’ta Cumhurbaşkanı adayını belirlemek için ön seçime gidiyor. En güçlü aday olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, adaylık çalışmalarının startını İzmir’den verdi.
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki; Cumhurbaşkanı adayını bu kadar erken belirlemenin bir hata olduğunu düşünüyorum. Fakat bu adımın her fırsatta iktidarı erken seçime çağıran fakat yanıt alamayan Cumhuriyet Halk Partisi’nin ülkeyi seçim havasına sokmak için stratejik bir hamlesi olduğunu düşünüyorum.
31 Mart’ta sandıktan birinci çıkan ve ülkenin pek de parlak olmayan ekonomik şartlarında hükümeti erken seçime zorlamak gerekiyor ve doğru planlama yaparsanız bu hedefinizi gerçekleştirebilirsiniz.
CHP aradan geçen bir yılda bunu başaramadı ve Kürt meselesinin çözümü için barış sürecine girilen şu günlerde üzerine yapışabilecek bir ‘terör’ yaftasından kurtulacağını biliyor. DEM Parti’nin AK Parti ile ittifak olmasının önünün açık olduğu görülen şu günlerde erken seçime bir an önce gidilmesi Cumhuriyet Halk Partisi’nin yararına olur herhalde…
Bu paradigmalar da CHP’nin artık daha sert ve agresif bir hale bürüneceğini düşündürtüyor.
Cumhurbaşkanı adayını şimdiden belirlemek ise teoride mantıklı fakat pratikte ağır sonuçları olabilecek bir hamle…
*
İmamoğlu, ilk durağı olan İzmir'deki programında bir Cumhurbaşkanı adayı olarak agresif ve coşkulu bir şekilde başladı adaylık yolculuğuna. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı doğrudan hedef aldı sözleriyle…
Söylemleri şimdiye kadar olduğundan daha keskindi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı kimliğini bir tarafa bırakmış, seçime hazırlanan bir siyasi parti lideri gibi konuştu.
“Atı alan Üsküdar’ı geçti, senin devrin bitti” gibi sözlerle seçim kaybetmeyen Erdoğan’ın damarına basarak er meydanına davet etti kendisini.
Son haftalarda kendisine peşi sıra açılan davaları ise; “Ekrem İmamoğlu olmadan seçime girelim istiyorsunuz, öyle değil mi?” şeklinde yine stratejik bir söylem hamlesiyle püskürtmeye çalıştı.
İmamoğlu’nun daha önce bu denli net mesajlar verdiğini hiç görmemiştim, hatırlamıyorum. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı hakkında sarf ettiği sert sözlerin satır aralarında sadece hükümete yüklendiği olmuştu.
Vatandaş bazen direkt ve net ifadelerle duymak ister böyle söylemleri. O açıdan dünkü programda İmamoğlu’nun söylemlerini akıllıca ve amacına uygun buluyorum. Bir Cumhurbaşkanı adayının ağzından verilmesi gereken tüm mesajlar verildi.
*
İmamoğlu’nu bugüne kadar en çok takdir ettiğim tarafı; bu adam ülkeyi yönetmeyi istiyor, Cumhurbaşkanı olmak istiyor. Seçilirse iyi mi olur kötü mü olur o tarafını şimdiden bilmek zor. Ama bir hedefi var ve bu hedefini hiçbir zaman gizlemedi, yıllardır bu hedefi için çabalıyor.
Er meydanına çıkmaya da hazır olduğunu söylüyor…
Bundan sonraki süreçte İzmir’de yakaladığı ve yaşattığı coşkuyu, diğer programlarına da yansıtmak isteyecek ve bu yarışın içinde olma isteğinin engellenmemesi gerektiğini halk nezdinde de bir zemine oturtmak isteyecektir.