Merhaba değerli okuyucularım. Bu haftaki konumuz, Türk Futbolu değil, ülkemizde futbolu yorumlayan şahıslar. Hepimizin malumu Fenerbahçe-Hatayspor maçından sonra NTV’de yayınlanan “Türk Futbolunun Referans Programı” olarak da nitelenen Yüzde Yüz Futbol programında, Rıdvan Dilmen’in fitilini ateşlediği FETÖ’nün futbolumuzdaki uzantıları konusu kamuoyunda çok ses getirmiş, sporseverler saha içindekileri değil de yine saha dışındakileri konuşur hale gelmişti. Dilmen, programda İbrahim Seten başta olmak üzere birçok ismi FETÖ’cü olarak lanse etti ve kendisini hedef alan bu güruh ile sonuna kadar mücadeleye hazır olduğunu belirtti. Dilmen’in söylediklerini hepimiz dinledik. Kimimiz hak verdi kimimiz haksız buldu. Ben Rıdvan Dilmen’in serzenişini kısmen haklı buldum ama FETÖ terör örgütü ile mücadelede devletimiz bu kadar temiz çalışırken, Seten ve beraberindekilerin örgüt ile bağlantısı olduğunu tespit edememe ihtimalinin olduğunu sanmıyorum. Neyse kısaca Rıdvan Dilmen olayı ile ilgili fikrim budur…
İkinci değinmek istediğim mevzu ise Fatih Altaylı ile TRT Stadyum Programı sunucusu Ersin Düzen arasında geçen “maaş tartışması”. Altaylı, TRT’den üst düzey bir yöneticinin Ersin Düzen’e 400 bin TL maaş verildiğinin bilgisini kendisiyle paylaştığını açıklamıştı. Ersin Düzen ise bunun bir iftira olduğunu ve kanıtlanması halinde ekrana bir daha çıkmayacağını belirtmişti. Peki kim doğruyu söylüyor? Bu konuda da sizinle fikrimi paylaşmak istiyorum. Ama tam olarak kesin bir bilgi elimde olmadığı için size kesin konuşamayacağım. Sadece söylemler üzerinden edindiğim kanaati sizlerle paylaşacağım. Fatih Altaylı’yı hemen hepimiz tanırız, biliriz. Çok sempatik bir adam değildir aksine ekranda antipatik olarak görülür. Fakat şurası bir gerçek ki Altaylı sadece spekülasyon olsun diye konuşacak bir adam değil. Kaldı ki bu tartışmanın içine girerek kendisini gündemde tutmaya ihtiyacı hiç yok. Bence Altaylı, duyduğu bu iddiayı, üstüne basa basa “iddia” olarak tanımlaması ve kamuoyu ile paylaşması oldukça doğru bir davranış diye düşünüyorum. Ersin Düzen’e gelecek olursak, Düzen’in futbol bilgisine ve televizyonculuk kariyerine diyecek bir şey yok. Kendisini oldukça başarılı buluyorum fakat “maaş tartışmasın”da bu kadar gergin olmasını hoş karşılamıyorum. Bu bir iddia ve Altaylı’da izlediğim kadarıyla bunun bir iddia olduğunu söylüyor. Bu kadar maaş alacağına ihtimal vermiyorum, vermek de istemiyorum. Ama sanki ateş olmayan yerden de duman çıkmaz. 400 bin TL olmasa da sanki yüksek bir meblağ alıyor. Bu tamamen bir hissiyat. Gerçek değil.
Şimdi sonuç olarak bahsetmek istediğim asıl konuya gelmek isterim. Farkındaysanız yine Türk Futbolu değil de kişiler konuşulmaya başlandı. Hem de ligin henüz üçüncü haftasındayken! Bana asıl kötü ve şirin gelmeyen bu konudur. İbrahim Seten, Fenerbahçe her lehine karar alınırken, Rıdvan Dilmen ve TFF’ye laf dokundurur. Rıdvan Dilmen, kendisine yönelik eleştirilere cevap vermek ve kendisini savunmak ister ve futbolun içinde paralel yapının uzantılarını aniden açıklamaya başlar. Fatih Altaylı kendisine gelen bir istihbaratı kamuoyuyla paylaşır, Ercan Taner’e laf dokundurur hatta canlı yayında numarasını paylaşır. Ercan Taner de Twitter hesabından, Altaylı’nın numarasını paylaşır. Ersin Düzen çıkar programında kendisini savunur ve sesini yükseltir. (ilk defa onu böyle gördüm) Bla bla bla… Tam işte burada şşş! Beyler sakin olun ve tartışmanızı az ötede yapın demek lazım. Yıllardır ekranların önünde futbolu tartışasınız diye sizleri izliyoruz. Lütfen artık sadece futbolu konuşun. Yok beceremiyorsanız kenara çekilin! Son sözüm de Rıdvan Dilmen’e. Rıdvan Dilmen’i bir Galatasaraylı olarak olarak çok seviyorum ama artık konu o kadar futbolun dışına taştı ki “Yüzde Yüz Futbol” programının artık gerçekten iddia edildiği gibi “Türk Futbolunun referans programı” olduğunu düşünmüyorum. Lütfen iddialara başka platformlarda cevap verin. Saygılar…