Sayfa Yükleniyor...
Yine dolu bir gündem ile hafta sonuna yaklaşmış bulunuyoruz değerli okuyucularım. Bu haftanın gündemini sizler için değerlendirmek istedim
Bu haftanın belki de en dikkat çeken olayı Galatasaray’ın Faslı futbolcu Younes Belhanda’nın sözleşmesini fesh etmesi oldu.
Gerekçesi de özet olarak şöyle söylenebilir ki; oyuncunun Sivasspor maçı sonrası basına verdiği demeçte saha zeminin futbol oynamaya müsait olmadığı ve yönetimin bu sorun ile ilgilenmek yerine sosyal medyada paylaşım yapmaları.
Belhanda böyle bir açıklama yapma cürretini kendinde nasıl buldu bilinmez ama kendisine şu soruyu yöneltmek lazım; iyi zeminlerde de oynadın fakat senden bekleneni verebildin mi?
Belhanda’yı kısaca sizlere açıklamam gerekirse, Galatasaray kariyerinde 4 sezonda 22 gol 26 asist ile oynayıp, üretkenlikten uzak kalmış, takımın en çok kazanan oyuncularından bir tanesi olmuş ve bir de
Saha içinde yönetilmesi hep zor oyunculardan bir tanesi olmuştu.
Bir de performans açısından standardı bir türlü yakalayamayan, birlikte maç seyrettiğim Galatasaraylıların her daim serzenişte olan futbolculardan bir tanesi oldu.
Aldığı paranın hakkını asla veremedi yani bence…
Bu bakımdan Belhanda ile yolların ayrılması doğru da bu şekilde mi? Elbette değil!
Şu an Galatasaraylı taraftarların en çok merak ettiği şey ise Belhanda’nın kulübü FIFA’ya şikayet edip etmeyeceği ki şikayet ederse her zaman futbolcunun yanında olan FIFA’dan yüklü bir tazminat cezası gelebilir. Peki böyle bir risk varken neden bu şekilde yollar ayrıldı?
Para cezası ya da kadro dışı bırakılma gibi yaptırımlar varken, nasıl böyle bir karar verildi. Cevabı diğer yazılarımda da belirttiğim gibi; acemilik!
Kulüp ne yazık ki içinde tecrübeli yöneticiler olsa da acemice yönetiliyor!
Sorun da burada yatıyor işte Belhanda’nın gidişi mesele değil, mesele niye böyle gittiği…
Gelelim haftanın bir başka konu başlığına: Selahattin Baki.
Sayın Baki’nin Konyaspor maçından sonra yaptığı açıklamaları okudum da sanırım Türkiye’de futbolu yönetenler, bu surete bürünmek zorunda.
Hele ki üç büyük kulüpteysen her hafta rakip takım aleyhine bir şeyler sallamak gerekiyor. Medyanın beklediği de bu, taraftarlara verilmek istenen mesaj da bu.
Ezeli rakiplere sallamak!
Fakat ben kedisine ve üç büyüklerde yöneticilik yapan değerli ağabeylerime bir kez daha seslenmek isterim. Futbol vasıtasıyla insanların kutuplaşmasına neden oluyorsunuz, yapmayın!