Sayfa Yükleniyor...
2 haftayı aşkın bir süredir İzmir Büyükşehir Belediye memurlarının Sosyal Denge Tazminatı krizi ile uyuyup yine bu kriz ile uyanıyoruz.
Nedir bu sosyal denge tazminatı diye soracak olursanız; kısaca kamuda personellerin maaşları arasında bazı farklar var. Bu farklara müdahale etmek için sosyal denge tazminatı sistemi oluşturuldu ve gelir farkını dengelemek için düşük maaş alan memurlara sosyal denge tazminatı ödeniyor. Belediye personeli ile belediye başkanı arasında imzalanan toplu iş sözleşmesiyle tutar belirlenir ve ödeme yapılır.
Genel itibariyle yeni seçilen belediye başkanı, görev süresinin ilk üç ayında işçiler ile toplu sözleşme yapıp, sosyal denge tazminatı ödenmeye başlıyor.
Birçok şehirde belediyelerde bu kriz yaşandı ama en çetin mücadele İzmir’de devam ediyor. Belediye memurları her gün protesto eylemi yapıyor, Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın gittiği yerlere gidip eylemlerine devam edecekleri kararlılığını gösteriyor.
Başkan Cemil Tugay, yasal sınırı gerekçe gösterip işçilere hali hazırda 14 bin TL olan Sosyal Denge Tazminatı’nı 8 bin 700 TL olarak öneriyor. Kendisi bunu tasarruf değil yasal zorunluluk olduğunu beyan etse de arka planda belediyenin maddi açıdan çok kötü bir durumda olduğu ve Cemil Tugay’ın devraldığı enkazı toplamaya çalıştığı gerçeği yatıyor.
Merak edip diğer belediyelere baktığımda; Konak 18 bin 500 TL, Bayraklı 14 bin 837 TL artı 5 ikramiye, Seferihisar’da 11 bin 500 TL, Çeşme, Ödemiş ve Selçuk’ta 8 bin 400, Urla’da 8 bin TL Bornova’da 17 bin 600 TL, Balçova’da 15 bin 170 TL, Çiğli’de ise 14 bin 925 TL. İzmir’in en kalabalık ilçesi; maddi açıdan da belki de en zor durumda olan ilçe Buca’da ise 24 bin 466 olduğunu gördüm.
Canım Buca’m, işçi ve memur dostu ama bir şekilde maddi açıdan kendisini hep zora sokmayı başarıyor. İşçi ve memur dostu oluşu başarısız belediye başkanlarının gaza gelmelerinden olmuyordur umarım ve yeni belediye başkanımız aynı hatalara düşmez inşallah.
Gazete olarak, memurların eylemlerini ilk günden beridir takip ediyoruz muhabir arkadaşlarımızı da onların sesi olması için hiç ihmal etmeden tüm eylemlerde görevlendirme gereği duyduk.
Eylemlere dair genel görüşlerimi aktarayım sizlere…
İşçilere eylemlerinde haksızlar diyemiyorum. Kimse (hele ki şu ekonomik kriz ortamında) aza eyvallah diyemez.
Tüm Bel Sen İzmir Şube Başkanı Cevdet Keleş, Cemil Tugay’ın kendilerine seçimden önce şartlarının şimdikinden daha da iyileştirileceğine dair bir vaat verdiğini sürekli zikrediyor.
Ortada bir vaat de var anlaşılan…
Fakat krizi tek taraflı düşünmemek lazım.
Bir önceki belediye başkanımız gerek elinde olan gerek de elinde olmayan sebeplerle maddi açıdan çok kötü bir belediye devretti Cemil Tugay’a.
Üstüne ekonomik kriz ortamı!
Şu an yapabildiği tek şey işçilerin maaşını ödemek Cemil Tugay’ın. Henüz hizmet anlamında bir şey görmedik ve bir vatandaş olarak ilk 180 günde yapacağını taahhüt ettiği vaatleri yapıp yapmayacağını dikkatle takip ediyoruz.
Şu durumda işçiler istemekte haklıysa başkanın da vermemek konusunda sağlam bir gerekçesi var.
CHP Genel Merkezi’nin heyet göndermesi ile bu sorunu bir şekilde çözeceklerini düşünüyorum. İki taraf için de umarım en iyi şekilde çözülür.
Bu arada öğrendiğim bir bilgiyi de paylaşmak isterim.
Sosyal Denge Tazminatı krizinin perde arkasında sendikaya yakın bir belediye başkanı var, sendika ile görüşmeler yaptı ve başta Cemil Tugay olmak üzere bütün belediye başkanları bu durumdan rahatsız.
Bu kriz ilerleyen günlerde kenti yöneten belediye başkanları arasında başka krizlerin de doğacağını işaret ediyor.
****
Yazımın bu bölümünde genel olarak memur maaşlarına bakış açımı bildirmek istiyorum. Biliyorsunuz ki 3 Temmuz’da memur maaş zamları belli olacak.
Ben sadece şu soruyu sormak istiyorum. Sizce temmuz ayında asgari ücretli mi daha acil zamma ihtiyacı var yoksa memurun mu?
Bu hafta en çok hoşuma giden sözle yazımı sonlandırıyorum. Gazeteci meslektaşlarımız İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na Kemal Kılıçdaroğlu ile yemek yiyip yemeyeceği sorusunu yöneltti. İmamoğlu’nun verdiği cevap ise “Biz hem genel başkanımız Özgür Özel ile hem de önceki dönem genel başkanlarımız ile görüşürüz. Bence gerçekten merak edilmesi gereken bizim buluşacağımız yemek değil de vatandaşlarımızın, toplumumuzun yemeklerinde ne yiyemediği. Yani ekonomi diye düşünüyorum.”
Ekrem Başkan’a selamlarımı gönderiyorum, bu sözleri çok yerinde buldum.