Transfer hattı bugünlerde çok karışık gözüküyor. Galatasaray, Beşiktaş’ın şampiyon olmuş kadrosundaki bazı oyunculara gözünü dikmiş durumda (Ghezzal ve Rossier şimdilik gündemde)
Bir tek Fenerbahçe biraz daha sakin ilerliyor. (Spekülasyonlar açısından)
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki; profesyonel futbolda bu tür şeyler normal. Olayı dramatize etmeye gerek yok.
Sonuçta bu oyuncular, bu işten para kazanıyor.
Fakat bazı oyuncular hem para kazanıyor hem de futbolun o amatör ruhunu içinde taşıyor. Rossier de bunlardan bir tanesi.
Galatasaray’ın daha yüksek bir bonservis bedeli ödemek istemesine rağmen, sosyal medyada da açıkladığı üzere, tercihi şampiyon olduğu takımdan yana.
Erdemli bir davranış olduğunu inkar edemeyiz ama bu yüzden rakip takım aleyhine abartılı tepki vermemeliyiz.
Yıllık en düşük profesyonel futbolcu maaşı bile, ortalama ücretle çalışan bir işçinin yıllık kazancından kat be kat fazlayken,
Milyon dolarlarca veya eurolarca paha biçtiğiniz adamın, daha fazla para kazanmak istemesini eleştirmek yersiz olur.
(Fakat bu içinde yaşadığımız dünyada geçerli olan sistemin adaletsizliği ve ne yazık ki sadece Türkiye değil tüm dünyada geçerli!)
Söylemek istediğimde Rossier ve Ghezzal’e Galatasaray’ın ilgi duyması, teklif yapması da bu sebeple normal.
Tıpkı Beşiktaş’ın Gedson Fernandez’e duyduğu ilgi ve girişimleri gibi…
İzlenim
Futbolda hiçbir zaman öngörü yapmayı sevmem fakat Rossier’in durumu belli. Kendisi çok büyük ihtimal Türkiye’ye gelirse Beşiktaş’ta oynayacaktır.
Ghezzal’in ise olaya daha profesyonel baktığını düşünüyorum. Henüz imzayı atmaması da bunun en büyük göstergesi.
Siz bu yazıyı okurken belki ikisi de Beşiktaş’a imza atmış olacak, orasını bilemeyiz de…
Fakat Ghezzal’in Beşiktaş’ı biraz daha istediğini fakat Galatasaray’dan yana da kafasının karışık olduğunu düşünüyorum.
İlerleyen günlerde Beşiktaş’a imza atacağını düşünsem de Galatasaray’a giderse şaşırmayacağım.