Galler karşısında aldığımız yenilgi şunu gösterdi ki; biz aslında turnuva takımı değiliz!
Hepimizin bildiği üzere, Türkiye Milli Takımı turnuvalara katılma konusunda çok istikrarsız bir grafik çiziyor. Son 21 yılda düzenlenen 10 uluslararası turnuvanın sadece 5’ine katılabildik.
Bu turnuvaların bazılarında da başarılı olduk. (Euro 2000 Çeyrek Final, 2002 Dünya Kupası Yarı Final, EURO 2008 Yarı Final)
Bu başarılar da milli takımımız üzerinde yanlış bir kanının oluşmasını sağladı: “Turnuva Takımıyız”
Almanya, Portekiz, Hollanda, Fransa… gibi hemen hemen tüm uluslararası turnuvalarda boy gösteren ülkelere turnuva takımı benzetmesi yakıştırılırken, Türkiye’ye bu yakıştırmanın yapılması yıllarca garip gelmişti bana!
Abartmayı, duyguları uç noktalarda yaşamayı ve milli değerlerle mutlu olmayı seven bir milletiz o yüzden bu konuda bir parça anlayış gösterebiliyorum ancak;
Bu tür yanlış kanılar; gerçeklerle yüzleştiğimizde suratımıza acı bir tokat gibi çarpıyor. Haliyle en çok da biz üzülüyoruz!
EURO 2020’de oynadığımız İtalya ve Galler maçlarında da bu tokadı yedik maalesef.
Genç ve yetenekli bir kadrodan oluşan takımımızın turnuvada oynadığı iki maçta da gereksiz heyecan ve bunun neticesinde basit hatalar yaptığına şahit olduk.
Merih, Çağlar, Okay, Ozan, Cengiz gibi çok iyi oyuncularımızın bazen sahada ne yaptığını anlayamadık. Bunun elbette en büyük nedeni, tecrübe eksikliği.
Bu turnuvada tecrübe eksikliğini mazur göreceğiz mecbur ama oyunculara da elbette ki bir takım eleştirilerimiz olacak.
Mesele Yusuf Yazıcı’ya. Yusuf’u sahada temposuz şekilde gezinirken görmek size de sıkkınlık vermiyor mu?
Lille’de de aynı şekilde oynuyor. O kadar sakin ki; bu sakinlik bizim tarafımıza bazen kazansak da olur kazanmasak da şeklinde geçmiyor mu?
Şenol Hoca’yı da unutmamak lazım! Hoca’ya şunu sormak istiyorum. Umut Meraş sakatlandığında oyuna alacak başka bir sol bekin daha neden yoktu?
Neden orjini sağ bek olan Mert Müldür’ü sol beke almak zorunda kaldın. Cevabını biliyoruz tabi ki (yanlış kadro planlaması) ama sorarak daha da vurgulamak istedim bu soruyu!
Burak önde tek başına rakip savunma stoperleri ile boğuşurken, arkadaki oyuncular neden destek olmaya bir türlü gidemedi? Bu konuda neden uyarı yapmadınız ya da yaptıysanız oyuncular neden sizi dinlemedi ya da dinleyemedi!
Sırf Milli Takım erken toplansın diye ligleri Avrupa liglerinden daha önce bitirmeye çalıştınız? Bakın hiçbir işe yaramadı demek ki!
Bir de turnuva öncesi neden zayıf takımlarla hazırlık maçı yaptık. Milli takımda aksayan düzen, turnuva öncesi daha güçlü takımlara karşı yapılan hazırlık maçlarında ortaya çıkabilir ve önlem alamaz mıydınız!