Sayfa Yükleniyor...
1863 yılında Bucalı Hristiyan cemaati, tamire ihtiyacı olan kiliselerinin onarımı için Abdülaziz Han’dan yardım istedi. Kiliseyi tamir ettiren Abdülaziz Han’ın emrinin yazılı olduğu ferman Hristiyan cemaati tarafından kilisenin duvarına minnetle asıldı
Yıl 1863. İzmir’in Buca ilçesinde hatırı sayılır bir kalabalık olan Protestan mezhepli Hristiyan cemaati, ibadet ettikleri Buca Baptist Protestan Kilisesi’nin kötü durumda olmasından ötürü, Sultan Abdülaziz’e mektup gönderir. Mektupta, ibadethanelerinin oldukça kötü ve bakımsız bir durumda olduğunu belirten Hristiyan cemaati, Abdülaziz Han’dan yardım talep eder. Abdülaziz Han da bu mektuba karşılık vererek, ulemaya bir ferman hazırlatır. Abdülaziz Han, kilisenin Protestan cemaatine ait olduğunu, tamir, bakım ve onarımını devletin üstlendiğini belirttiği fermanı İzmir Valiliğine gönderir. Padişah Abdülaziz’in fermanıyla kilise yenilenir ve bugünkü görünümünü alır. Bu olay bölgede yaşayan Hristiyan cemaatinin Osmanlı’ya bağlılığını, Abdülaziz Han’a sevgisini arttırır. Takvimler 1865 yılını gösterdiğinde Abdülaziz Han, Mısır’ı ziyaret eder. Hristiyan cemaati, Abdülaziz Han’a yeniden mektuplar gönderir, kendisini İzmir’e davet eder. Mısır ziyareti sonrası İzmir’in Buca ilçesine gelen Abdülaziz Han, bölgede Levanten ailelerin inşa ettirdiği Şirinyer Hipodromu’nda kendisi için tertip edilen gösterileri ve at yarışlarını izler. Şimdiki Fatma Saygın Lisesi olarak bilinen Baltazzi Köşkü’nde 4 gün konaklar. Buca’ya gelen padişahı yenilenen kiliseye davet eden Hristiyan cemaati, minnetlerini göstermek amacıyla çok iyi karşılar. Hristiyan tebaasının ilgisinden memnun kalan Abdülaziz Han, Buca’dan mutlu bir şekilde ayrılır. Sultan Abdülaziz’in gönderdiği ferman ise Hristiyan cemaati tarafından yetkililerden alınır, minnettarlıklarının göstergesi olarak kilisenin duvarına asılır. Görgü tanıklarına göre; 1965 yılına kadar kilisenin duvarında asılı kalan ferman, kilisenin sürekli el değişmesi ile biri ya da birileri tarafından alınır. Fakat fermanın en azından kopyasına sahip çıkan kilise cemaati, onu yeniden kilisenin duvarına asar ve Sultan Abdülaziz’e 158 yıllık minnettarlığını gururla devam ettirir. Protestan Baptist Kiliseleri Türkiye Başpiskoposu Ertan Çevik, fermanın kendileri için önemli bir değer olduğunu ifade ederek, en azından kopyasını saklamaya devam ettiklerini dile getirdi.
Sultan Abdülaziz’in Buca’da kilise ziyareti nasıl gerçekleşti?
Padişah Abdülaziz Han yurt gezileri kapsamında, 1865 yılında Mısır’a gidiyor. Buradan da İzmir’e Buca’mıza geliyor. Kendisi kilisemizin bakım ve onarımını gerçekleştirdiği için buradaki cemaatimiz tarafından çok sevilen bir padişahtır. Hristiyan cemaatimiz minnettarlığını göstermek amacıyla, Buca ziyaretinde kendisini kilisede ağırlamak ister. Hristiyan tebaasının davetine icabet eden Abdülaziz Han, kilisemizi ziyaret eder. Burada oldukça sıcak karşılanır. Kendisi de bu sıcaklıktan oldukça hoşnut kalır.
KİLİSENİN DUVARINA ASTIK
Abdülaziz Han’ın fermanından sonra kilisenin yenilenmesi ve ihtiyaçlarının giderilmesi bölgedeki Hristiyan cemaati tarafından nasıl karşılandı?
Bu olay Hristiyan tebaanın Osmanlı’ya bağlılığının arttırdı. Hristiyan cemaatin Abdülaziz Han’a olan sevgisi arttı. Buradaki cemaatimiz bu fermana da yıllarca gözü gibi baktı. Orijinali bir dönem kilisenin sürekli el değiştirmesinden ötürü kayboldu. Çünkü kilisemiz, bir dönem ibadete açık değildi ve mülkiyeti bizde değildi. Akıbetini bilmiyoruz açıkçası ama kopyası elimizde mevcut. Kopyasına sahip çıkıyoruz. O bizim emanetimiz.
Sultan Abdülaziz Han, Buca ziyaretinde nerede konakladı?
Sultan Abdülaziz Han ise; oldukça fazla seyahat yapan bir padişahtı. Hem yurt dışında hem de yurt içinde çok fazla seyahat düzenlemiştir. Sevilen bir padişahtı. Buca ziyaretinde eski Buca Lisesi olan Baltazzi Köşkü’nde konaklıyor. Burada çok iyi bir şekilde misafir ediliyor.
Atalarınızın yüzlerce yıl Osmanlı topraklarında bir Hristiyan olarak yaşaması nasıl bir duygu? Osmanlı padişahlarının dini, dili, ırkı fark etmeksizin tüm halkına oldukça hoşgörülü bir şekilde yaklaştı. Biz Hristiyanlara da aynı şekilde. Zaten devlet; dünya üzerindeki hemen hemen tüm inançları bünyesinde barındıran büyük bir imparatorluktu. Bunun artılarını çok yaşadık. İnancımızı özgürce bu topraklarda yaşayabildik
Buca’nın en önemli tarihi değerlerinden bir tanesi olan Baptist Protestan Kilisesi zamanla hangi farklı amaçlarla kullanıldı?
Burası 1999 yılına kadar kültür merkeziydi. Kültür sanat etkinlikleri düzenleniyordu. Daha eskilerde Buca ilçe meclisi toplanıyordu burada. Bir de evlendirme dairesi olarak da kullanıldı. 1998-1999 yıllarında bina çok yıpranmıştı, kültürel faaliyetler azalmıştı ve bina yağmur sularını alıyordu. O dönemde Buca Belediye Başkanı Cemil Şeboy, İzmir Vali Yardımcısı Mustafa Tamer görevdeydi. Bizim de inanç turizmi ile ilgili projemiz vardı. Valilik kanadıyla Buca Belediye Başkanlığına ulaşıldı. Buca Belediye Başkanlığı, Kültür Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’ndan aldığı onay ile kilisenin tekrar ibadete açılmasını ve Protestanlara verilmesine dair bir protokol imzaladı. 2000 yılından beri de burada ibadetlerimizi gerçekleştiriyoruz.
RAMAZAN’DA İFTAR VERDİK
Kilisede kültürel faaliyetler devam ediyor mu?
Farklı sivil toplum kuruluşlarının etkinlikleri oluyor. Kilise sürekli ziyaretçilere açık. Yeni evlenen çiftler fotoğraf çektirmek istiyor, izin veriyoruz. Ramazan ayında Müslüman kardeşlerimize ve komşularımıza her yıl iftar veriyoruz. Bu yıl da 150 kişi katıldı, aralarında depremzedeler de vardı. Onun dışında depremzedelere yardım organizasyonları düzenledik
İzmir’de Hristiyan cemaati nicelik olarak azaldı mı?
Evet oldukça azaldı. Son 30 yılda 9-10 bin civarında olan Hristiyan cemaatinin sayısı 2 bin 500’e kadar düştü. Yüzde 75’i yurt dışına göç etti. Sayı olarak azaldık.
Haber Merkezi