- Nereye Gitsek?
- 01.05.2025 15:13
Türkiye’nin en büyük adası olan Gökçeada, el değmemiş doğası, tarihi Rum köyleri, eşsiz plajları ve sualtı zenginlikleriyle keşfetmeye değer bir rota sunuyor.
Ege Denizi’nin kuzeyinde yer alan ve Çanakkale’ye bağlı olan Gökçeada, tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış, günümüzde ise huzurlu atmosferi ve keşfedilmeyi bekleyen güzellikleriyle yerli ve yabancı turistlerin gözdesi haline gelmiştir. Bir yandan Rum köylerinde geçmişe doğru yolculuk yaparken diğer yandan Türkiye’nin ilk ve tek sualtı millî parkında deniz altının büyülü dünyasını keşfetmek mümkün.
İmroz adıyla bilinen Gökçeada, antik dönemden bu yana “Yüce Ana Tanrıça” anlamına gelen Imaura’dan türetilen ismiyle anıldı. Homeros’un İlyada’sında da yer verilen ada, tanrı Poseidon’a atfedilir. Yunan işgalinden Lozan Antlaşması ile kurtarılan ada, 1970’ten itibaren resmen Gökçeada adını aldı. Bugün Rum ve Türk kültürünün izlerini taşıyan ada, ziyaretçilerine çok katmanlı bir tarih sunuyor.
Gökçeada’ya ulaşım yalnızca deniz yoluyla mümkün. Kabatepe Limanı’ndan kalkan arabalı feribotlar ve deniz otobüsleri adaya ulaşmanızı sağlıyor. Ayrıca İstanbul ve Türkiye’nin farklı şehirlerinden otobüs seferleri ile bağlantı sağlanabiliyor. Kendi aracıyla gelenler içinse Çanakkale Boğazı’ndan feribot geçişleriyle ulaşım oldukça kolay.
Rum Köylerinde Zaman Yolculuğu
Zeytinli, Tepeköy, Eski Bademli, Dereköy ve Kaleköy gibi Rum köyleri, taş evleri, kiliseleri, kafeleri ve tavernalarıyla geçmişi bugüne taşıyor. Özellikle Zeytinli’de dibek kahvesi, Tepeköy’de ev yapımı şaraplar ve Dereköy’de terk edilmiş taş evler görülmeye değer. 15 Ağustos’ta düzenlenen Meryem Ana Panayırı ise adada eşsiz bir kültürel deneyim sunuyor.
Aydıncık Plajı ve Tuz Gölü
Altın renkli kumsalı ve rüzgâr sörfüne elverişli yapısıyla öne çıkan Aydıncık Plajı, yaz aylarında ziyaretçi akınına uğruyor. Plajın hemen arkasında yer alan Tuz Gölü ise şifalı çamur banyolarıyla hem sağlık hem de doğa turizmi için ideal bir durak.
Yıldız Koyu
Gökçeada Sualtı Millî Parkı’nın içinde yer alan Yıldız Koyu, hem yüzme hem de dalış için eşsiz bir nokta. Akvaryumu andıran denizi, sualtı mağaraları ve Akdeniz foklarıyla doğa tutkunlarının gözdesi olan bu alan, profesyonel dalışlara da ev sahipliği yapıyor.
Laz Koyu
Gökçeada’nın güneybatısında, Dereköy sınırlarında bulunan Laz Koyu, kuzey rüzgârlarından etkilenmemesiyle dikkat çekiyor. Şezlong, şemsiye ve yiyecek içecek olanakları sunan koy, doğallığını korumasıyla öne çıkıyor.
Tepeköy Çınaraltı
Adanın en yüksek yerlerinden biri olan Tepeköy’deki Çınaraltı, hem manzarası hem de tarihî çınarı ile piknik yapmak isteyenlerin uğrak noktası. Eski bir gözetleme karakolunun da bulunduğu bölge, Semadirek Adası ve Ege Denizi’ne karşı harika bir seyir noktası sunuyor.
Gökçeada Sualtı Millî Parkı
1999 yılında ilan edilen Gökçeada Sualtı Millî Parkı, deniz çayırlarından sualtı mağaralarına, foklardan yunuslara kadar birçok canlı türünü barındırıyor. Parkta yalnızca izinli dalışlara izin veriliyor, bu sayede sualtı ekosistemi korunuyor.