Dişiniz ne kadar sağlıklı?

Diş Hekimi Emre Aksu ile diş sağlığı üzerine konuştuk


  • Oluşturulma Tarihi : 07.06.2015 06:17
  • Güncelleme Tarihi : 07.06.2015 06:17
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Dişiniz ne kadar sağlıklı?

ONURHAN ALPAGUT-Diş sağlığı üzerine gazetemize bilgiler veren Diş Hekimi Emre Aksu, ağız ve diş sağlının hem vücut açısından hem de estetiksel açıdan önemine vurgu yaparak, "Ağız bütün vücudun giriş yoludur. Yediklerimizin, içtiklerimizin girdiği yerdir. İyi çiğneyemezsek midemiz zarar görür. Ağızdaki enfeksiyon odakları vücutta sağlığı etkileyen böbrek sorunları gibi pek çok soruna sebebiyet vermekte. Hatta kalp problemli hastalarda öncelikli olarak diş sağlığının düzeltilmesi isteniyor. Düzetilmediği takdirde ciddi sorunlar oluşabilmekte. Sağlık yanında dişlerin estetik bir önemi de mevcut. Dişleri yüzün vitrini olarak adlandırabiliriz. Gözlerden sonra 2. en dikkat çeken bölge ağız bölgesidir" diyerek diş sağlığını korumak için yapabileceklerimizi anlattı: "Günde 2 kere 2'şer dakika dişlerimizi fırçalamak yeterlidir. Ancak önemli hususlardan biri de 6 ayda bir yapılan ağız ve diş kontrollerini düzenli bir şekilde gerçekleştirmek. Bu kontroller sayesinde erken dönemde dişlerdeki çürük ve benzeri oluşabilecek sorunları engellemekteyiz .Ancak kontrol yapılmadığı takdirde ilerleyen dönemde bu tedaviler daha acı verici ve zorlu olabiliyor. Bu nedenle dişlerimizin ağrımasını beklemememiz gerekiyor" şeklinde uyardı.

‘EN AZ 2 DAKİKA’ KURALI

Diş ve ağız bakımında diş ipi, macunu ve fırçasının doğru kullanımının önemini belirten Aksu, "Öncelikle doğru kullanımı hakkında bir diş hekime danışılması gerekiyor. Marketlerde çok çeşitli diş macunları, fırçalar var fakat çoğunluğu ağız, diş sağlığına uygun değil. Burada diş hekimlerinin tavsiyeleri devreye giriyor. Fırçalama ise hekimin önerdiği şekilde yapılmalı. Bazen iyi fırçalamama hiç fırçalamadan daha kötü sonuçlar meydana getirebiliyor. Bundan dolayı hekimlerden diş fırçası, macunu ve diş ipi tavsiyeleri alınması gerekli. Diş ipi ise, en az fırça kadar önem arz ediyor. Ne yazık ki ülkemizde yaygın bir kullanım mevcut değil. Bunun da sebebini ben istediği emekten dolayı olarak görüyorum. Fırçalama alışkanlığının bile yeterli olmadığı bir ülkede diş ipi kullanımını anlatmak ve uygulatmakta zorluklar çekiyoruz. Diş macunu ise sıralayacak olursak. Diş fırçası, diş ipi, diş macunu olarak 3. sıraya alabilirim. Doğru diş fırçalama ise dişler üzerinde dairesel hareketler ve süpürür şekilde olmalıdır. Fırça dişe çok bastırılmamalıdır. Tüm dişlerin üzerinde fırça ile gezilmeli ve en az 2 dakika süre ile yapılmalıdır" dedi.

DİŞÇİLİKTE GELİNEN SON NOKTA

Diş doktorluğundaki yeni yöntemleri ve tedavi şekillerini anlatan Aksu, "İmplant tekniği son yıllarda en çok konuşulan ve yaygınlaşan teknik. Nedeni ise bu uygulamanın son derece basitleşmesi. Ancak bu teknik yeni bir teknik değil. 1990 yılından beri bu uygulama yapılmakta. Eskiden implant tekniği ameliyathane gibi yerlerde uygunlandığından dolayı pek duyulmuyordu. Şu an ise normal diş muayenehanelerde dahi uygulanmakta. Ve çok kısa sürede başarılı sonuçlar alınabiliyor. Yaklaşık bir implantın yerleştirilmesi anestezi dahil yarım saat gibi bir süre almakta. 2 ay sonra hasta kaybettiği dişi yerine yeni bir diş kazanmış oluyor. Eskiden implatın kabul edilmemesi gibi sorunlar varken şimdi ise, gelişen teknikler ile böyle bir durum oluşmuyor. Bunun dışında son yıllarda yaygınlaşan beyazlatma (pletching) mevcut. Bu uygulama ile de herkesin çok istediği beyaz dişlere insanlar sahip olabilmekte. Pletching sistemi ile dişlerin mevcut doğal rengini kalıcı olarak açıyoruz. Son yıllarda ortaya çıkmış porselene alternatif bir uygulama olan zirkonyum porselenler yaygın. Eski tip porsenlerin yerine bu sistemde zirkonyum desteği mevcut. Ve bu sistemle çok daha estetik dişlere sahip olunabiliyor. Bunun dışında laminant vinayer dediğimiz sırf estetik amaçlı ön dişlere uygulanan bir uygulama var. Bu da ön dişlerin aşındırılarak üstüne kaplama yapılması ile çok düzgün dişlere hastanın sahip olması sağlanıyor" şeklinde belirtti.

DİŞÇİDEN KORKMAYA GEREK YOK

Diş tedavisinde gelinen son noktayla beraber insanların artık dişçi korkusunu yenerek tedavilerini yaptırmaları gerektiğine vurgu yapan Aksu, "Küçük yaşlarda insanlar diş hekimlerine zorla getirilmesinden dolayı insanlarda mevcut bir korku sistemi gelişiyor. Ancak günümüzde ağrılı bir tedavi söz konusu değil. Diş ve diş etleri yeterli düzeyde uyuşturularak hiçbir ağrı olmadan her türlü diş tedavisi yapılabilmekte. En ağrı çekilen kanal tedavisi gibi tedavilerde dahi pek çok hasta, ‘kanal tedavisi bu muymuş?’ gibisinden acı hissetmeden tedavi gerçekleştirilebilmekte. Artık insanların dişçilerden korkmaması gerekiyor. Artık anestezi ile beraber tüm işlemler ağrı duyulmadan yapılabiliyor" dedi.

Haber Merkezi