Sayfa Yükleniyor...
İzmir Kuzey Kamu Hastaneler Birliğine bağlı Çiğli Devlet Hastanesi Obezite ve Diyet Polikliniği bünyesinde uygulanan diyet programlarıyla 20 ila 46 arası kilo vermeyi başarmış ve hala vermeye devam eden hastalar, bir araya gelerek kilo verme sürecindeki tecrübelerini anlattı
EMİNE YALÇIN- Bu yıl ikincisi düzenlenen Diyet Sohbetleri adlı toplantı, Çiğli Devlet Hastanesine bağlı Organize Sanayi Semt Polikliniği binasında gerçekleşti. Çiğli Devlet Hastanesinin Obezite ve Diyet Polikliniğinde uygulanan diyet programlarıyla 20-46 arası kilo vermeyi başarmış ve halen kilo vermesi devam eden 8 hasta bir araya geldi. Hastalar, kilo verme sürecindeki tecrübelerini birbirleri ile paylaşırken, elde etmiş oldukları başarıdan dolayı mutlu olduklarını söyledi. Diyet Sohbetleri adlı toplantıya başta hasta ve hasta yakınları olmak üzere Çiğli Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Mustafa Kurtuluş, Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Evrim Karaman, Dahiliye Uzmanı Aynur Demir Kuş ve Diyetisyen Emre Ongan katıldı. Toplantı sonrası hastaları tebrik eden doktorlar, hastalara hediye takdim etti.
OBEZİTE ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI
Çiğli Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Mustafa Kurtuluş, hastalar ile bir araya gelmelerinin asıl sebebinin hastaların elde etmiş olduğu başarıyı kutlamak olduğunu belirterek, obezitenin son zamanlarda dünya genelinde ciddi anlamda sorun haline geldiğini söyledi. Kurtuluş, Obezite birçok hastalığın sebebi olan bir hastalık olduğu gibi çağımızın da hastalığıdır. Obezite hastalığında ciddi bir artış var. Bu artışında biran önce engellenmesi gerekiyor. Bu konu ile ilgili Sağlık Bakanlığımız ciddi projeler üretiyor. Çoğalan obezite hastalığını azaltmaya çalışıyor. Mümkün olduğunca beslenmemize dikkat etmemiz gereken hususları belirlerken diğer yandan da mümkün olduğunca hareketi de artırarak sağlıklı bir hayata sahip olmamızı sağlamaya çalışıyor. Şu an burada bulunan hastalarımız kilolarının fazla olduğunu çok geç olmadan anlamışlar. Gerekli tedbirleri alarak doktora başvurdular. Verdikleri mücadele sonucunda da başarılı oldular. Bu konuda herkese örnek oldular dedi.
EYLÜL AYINDA KATILIMI ARTIRMAYI HEDEFLİYORUZ
Kilo alındıkça hareketin azaldığını, hareket azaldıkça da hastalıkların ortaya çıktığını vurgulayan Kurtuluş, geldiği hastanede 330 kilo olan bir hastasının olduğunu, hastanın hareket edemediğini ve hastaneye getirmek için bile özel araçlar ile özel sedyeler ile taşındığını ifade etti. Obezite hastalığı için bazen çok geç kalındığını da dile getiren Kurtuluş, sözlerini şu şekilde bitirdi: Tüm Türkiyeye örnek olması açısından hastalarımızın elde etmiş olduğu başarıları kamuoyu ile paylaşmak istedik. Eylül ayından itibaren hızlandırılmış programlarla daha çok kişinin katılımını sağlamayı hedefliyoruz.
İYİ BİR EKİPLE İYİ SONUÇLAR ALDIK
Diyetisyen Emre Ongan ise, meslek hayatında 10 yılı geride bıraktığını ve özel bir günde kutlamaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek, obezitenin tıbbi beslenme tedavisi ile önlenmesi kronik hastalıkların da görülme riskini azaltmaya yardımcı olduğunu söyledi. Ongan, 2013 yılında, Türkiye genelinde yapılan bir araştırmada özellikle Ege Bölgesinde yüzde 32 civarında obezite görüldüğüne işaret edildi. Yani her 10 kişiden 3ü obezite sınırını geçmiş durumda. Yine 2010 yılında Sağlık Bakanlığımızın Türkiye genelinde yaptığı bir araştırma sonucunda Ege Bölgesinde kadınlarda yüze 44 oranında bir obezite görüldüğü hesaplandı. Bu durumda her 10 kadından 4ünün obezite düzeyine girdiğini gösteriyor. Bu sonuçlar ciddi veriler. Bu durum topluma hem maddi hem manevi anlamda yük teşkil ediyor. Yine aynı zamanda kişiye sağlık açısından psikolojik ve ruhen de yük olabiliyor. Kişi kilo kaybı ile birlikte hem ruhen hem bedenen hem de psikolojik olarak iyilik haline geçmeye başlıyor. Sağlık Bakanlığımızın da bu aşamada yine 2010 yılında başlattığı obezite hareketi var. Bu hareket kapsamında da biz sağlık kuruluşlarına düşen görev obezite tehdidi ile karşı karşıya kalan bireylerin beslenme durumları ile ilgili onların zayıflaması için yöntemler geliştirmektir. Bu anlamda 2 yıl önce açılan kliniğimiz baya yol kat etti. İyi bir ekip ile iyi sonuçlar aldığımızı düşünüyoruz şeklinde konuştu.
İSTEDİĞİM RENKTE KIYAFET ALIP GİYEMİYORDUM
16 yaşında 7 ayda 26 kilo veren Erdem Çavdar da, kıyafet almaya gittiği zaman istediği rengi alamadığından dolayı kilo vermeye karar verdiğini anlatarak, Doğduğum zamanda kilolu bir çocukmuşum. Geçen süre içerisinde kilo alamaya da devam etmişim. Bu yaşıma kadar kendimi hep kilolu gördüm. Annemin arkadaşı bir diyetisyene giderek düzenli bir şekilde kilo verdi. Annemin arkadaşı bana örnek oldu diyebilirim. Buraya geldim başladık. Spor salonuna yazıldım. Her ay kontrollerimde kilo vermeye başladım. Yine aynı zamanda büyük bedenlerde belirli renkler var. Durum böyle olunca ben istediğim renkte kıyafet alıp giyemiyordum. Ben bu durumla baş edeceğim. Kıyafet almaya gittiğimde beni belirli renklere yönlendirmelerini önleyeceğim dedim. Fazla olan kilolarımdan kurtulduğum için çok mutlu ve huzurluyum diye konuştu.
O ZAMAN KARAR VERDİM
Özlem Turgay da 25 yaşında olduğunu ve yaklaşık 16 kilo verdiğini vurgulayarak, artık 38 beden giydiğini ifade etti. Turgay, Üniversite hayatımda okula akşamları gittiğim için sürekli gece atıştırmalarım oluyordu. Zaman içerisinde yavaş yavaş kilo almaya başladım. Özel bir gün için arkadaşlarımla birlikte kıyafet almak için gittiğimiz mağazada herkes beden bulurken ben kendime göre kıyafet bulamadım. O zaman kilolarımdan kurtulmam gerektiğine karar verdim. Buraya gelerek programa başladım. Aynı zamanda spor yapıyorum. Ocak ayı itibari ile 16 kilo verdim dedi.
TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINA BİNEMİYORDUM
48 yaşında olan Elif Alataş ise, öncesinde başka diyetisyenlere de gittiğini ama devam ettiremediğini açıklayarak, sözlerini şu şekilde bitirdi: Burası açıldıktan sonra yakın olmasından dolayı geldim. 155 kilo olduğum zamanlarda toplu taşıma araçlarına binemiyordum. Şu an için 89 kiloyum. Artık rahat bir şekilde toplu taşıma araçlarını kullanıyorum. Daha rahat yürüyorum. Darısı herkese diyorum. Zayıflamamda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
Haber Merkezi