Sayfa Yükleniyor...
Kurban Bayramı sevgi ve hoşgörünün sofrada buluştuğu, geniş sofraların kurulduğu ve sağlıklı beslenme açısından önemli bir bayramdır. Kurban Bayramında artan et ve tatlı tüketimi özellikle tansiyon, diyabet, kalp ve damar rahatsızlığı olan kişiler için tehlike yaratabiliyor
EMİNE YALÇIN
Diyetisyen Derya Zünbülcan, özellikle tansiyon, diyabet, kalp ve damar rahatsızlıkları olanlar ve fazla kilolarından şikayet edenler için tatlı ve et tüketiminin arttığı bayram olarak da bilenen Kurban Bayramını keyifle geçirebilmeleri için önerilerde bulundu.
KURBAN ETİ NASIL TÜKETİLMELİ?
Diyetisyen Derya Zünbülcan, kırmızı etin, iyi kalite hayvansal protein, demir, çinko, fosfor, B12, B6, B1 gibi önemli vitamin ve mineral kaynağı olduğunu açıklayarak, önemli olanın bu kadar kaliteli bir kaynak olan kırmızı etin nasıl saklandığı ve ne şekilde tüketilmesi gerektiği olduğunu söyledi. Yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertliğin pişirmede ve sindirimde zorluk yarattığına dikkat çeken Zünbülcan, Kurban etini kesilir kesilmez hemen tüketmemeli, buzdolabında 24-48 saat bekledikten sonra pişirilip, tüketilmesi gerekiyor. Etler uzun süre saklanılmak istenildiğinde birer pişirmelik parçalara ayrılarak 0-2 Cde 3-5 gün, -2 derece ki buzdolabında bir kaç hafta, -18 derecede 3 ay saklanabilir. Donmuş etleri çözdürürken; donmuş etlerin nasıl çözdürüleceği önemlidir. Etler soğuk suyun altında veya buzdolabında çözdürülmelidir. Mikrobiyolojik tehlikeleri önlemek adına çözdürülen etlerin tekrar dondurulmasına dikkat edilmelidir. Kavurma ve kırmızı et öğle yemeğinde tüketilmeli, akşam öğününde ise sebze yemeği veya kurubaklagil yemeği gibi daha hafif, posa içeriği yüksek seçenekler tüketilmedir. Bayramda etin olduğu her sofrada mutlaka salatada olmalıdır. Asitli ve şekerli içecekler yerine ayran, yoğurt, cacık tüketilmelidir şeklinde önerilerde bulundu.
PEKİ YA SAKATAT ÇORBALARI?
Sofrada mutlaka çorba olması gerektiğini vurgulayan Zünbülcan, yemeğe ana yemek olan et yemekleriyle değil düşük enerji yoğunluğuna sahip bir çorba ile başlanması gerektiğini söyledi. Zünbülcan, Çorba, açlık merkezini baskıladığından daha iyi doyum sağlar. Midenin çeperini sıcak bir dalga ile kaplayarak mideyi sonradan gelecek yiyeceklerin sindirimine hazırlar. Böylece daha az et yahniye ihtiyaç duyar, daha iyi sindirirsiniz. Peki ya sakatat çorbaları? Et ve et ürünleri, şarküteri ürünleri ve sakatatlar kolesterol seviyeleri yüksek bireyler için sıklığı azaltılarak tüketilmesi gereken besinler arasındadır. Sakatat çorbası içilecekse zararı azaltmak için yanında E, C ve A vitamininden zengin bir salata tüketilmelidir diye konuştu.
EVDEN ÇIKMADAN ARA ÖĞÜN YAPILMALI
Zünbülcan, keyifli bayram ziyaretleri sırasında hazırlanan sofraların ve tatlı ile şekerlerin iştah kabartıcı olduğunu da vurgulayarak, İkramlar arasında eleme yapın. Sağlıklı olanları tercih edin. Kan şekerinizi dengede tutmak için sağlıklı ara iki kuru kayısı +5 badem/fındık veya 1 bardak ayran +kepekli galeta ve ya 1 elma +2 ceviz gibi pratik seçeneklerle ara öğününüzü yaptıktan sonra evden çıkılmalıdır dedi.
ÇOK MU YEDİNİZ! ÜZÜLMEYİN
Zünbülcan, sözlerini şu şekilde bitirdi: Yememeye karar vermiştiniz. Aldığınız karara rağmen ısrarlara dayanamayıp çok yediyseniz, afiyet olsun. Üzülmeyin, yediğinizin tadına varın ki kaçağınızın telafisini keyifle yapın. Bayram süresince aşırıya kaçtığınız gün sayısının 1 günü geçmemesine özen gösterin. Hareketinizi arttırın. Kaçırdığınız besine özel telafiyi uygulayın. Örneğin tatlı kaçırdıysanız ardından tarçınlı sütünüzü içmeyi unutmayın veya et biraz yağlı ise üzerine sumak ilave etmeyi ihmal etmeyin. Ağız tadınızın yerinde olduğu, sağlıklı ve huzurlu bir bayram diliyorum.
Haber Merkezi