Türkyılmaz: Lenfoma tek bir hastalık değil

EMİNE YALÇIN

Hodgkin Lenfoma (Hodgkin Hastalığı) oldukça seyrek görüldüğünü ifade eden Türkyılmaz, lenfomaların çoğu Hodgkin-dışı (non-Hodgkin) lenfomalar grubunda yer aldığını belirtti.

NEDENİ KESİN OLARAK BİLİNMİYOR

İzmir Halk Sağlığı Müdürü Bediha Türkyılmaz, Lenfatik ve immun sistemin, vücudun enfeksiyonlara karşı mücadele etmesini sağlayan sistemin içinde yer aldığını vurgulayarak, Lenfatik sistemde lenf bezleri denilen boyun, koltuk altı, kasık bölgelerimizde normalde erişkinlerde genellikle ele gelmeyen küçük yapıların olduğunu da söyledi. Türkyılmaz, “Lenf bezlerine ek olarak lenfatik sisteme dahil olan organlar bademcikler, dalak, karaciğer, kemik iliği ve göğüs boşluğumuzda bulunan ve çocuklukta aktif olan bir organ olan timusdur. Ayrıca mide, ince barsak ve deri katmanları arasında da lenfatik yapılar yer almaktadır. Hastalık, yukarıda bulunan lenfatik yapılardaki normal hücrelerin yerinde anormal şekil ya da hızlı bölünme özellikleri olan hücrelerin ortaya çıkması ile gelişmektedir. Bu hücreler ayrıca dalağa, karaciğer ve kemik iliğine yayılma özelliği gösterebilmektedir. Lenfomanın nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Bulaşıcı hastalık değildir. Hodgkin-dışı Lenfoma (HDL) gelişimini kolaylaştıran bazı risk faktörleri olduğu kabul edilmektedir. Epstein Barr Virüs (EBV) ya da Human T-lenfotropik virüs (HTLV) 1 gibi bazı virüslerle enfekte kişilerde, immun yetmezlik durumlarında (HİV enfeksiyonu, immun supressif tedavi uygulanan organ transplantasyonu yapılmış hastalar), ailede HDL anamnezi olan hastalarda ve bazı kimyasal maddelerle ilişkisi bulunanlarda sık görüldüğü saptanmıştır” diye konuştu.

BİR ÇOK ÇEŞİDİ VAR

Lenfomanın tek bir hastalık olmadığını dile getiren Türkyılmaz, aynı zamanda çok çeşidinin var olduğunu belirtti. Türkyılmaz, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu hastalığın seyri, tedaviye vereceği yanıt hastalığın çeşidine göre değişmektedir. İnsanlar genellikle büyüyen ve büyümeye devam eden bir lenf bezesiyle doktora başvurur. Bu, boyunda ve kasıkta bir şişlik olabilir, koltuk altındaki bir şişlikle de ortaya çıkabilir. İlaveten hastalarda ateş, gece terlemesi, iştahsızlık, kilo kaybı da görülebilir. Tanısı lenf bezinden ya da kemik iliğinden biyopsi ile örnek alınarak koyulmaktadır. Hastalığın yaygınlığını göstermek için tomografi veya son zamanlarda yaygın kullanıma giren PET tomografi kullanılmaktadır. Tedavisinde ise kemoterapi ve kök hücre nakli gibi yöntemlere başvurulmaktadır. Kemoterapi ve kök hücre nakliyle lenfomada tedavi şansı bir hayli yüksektir. Lenfoma, diğer grup onkolojik hastalıklar içinde yaşamın uzatılması ve daha kaliteli yaşam sağlanması ve hastaların kurtarılmaları açısından daha fazla başarı elde edilmiş bir hastalıktır. Hodgkin lenfomaların erken evrelerinde hastalıktan kurtulma yani 5 yıllık hastalıksız yaşam süresi yüzde 80 civarındadır. Bu daha ileri evrelerde yüzde 60’lara kadar ulaşmaktadır. Non-hodgkin lenfomalarda ise kurtuluş oranları hastalığın çeşidine göre değişmekte, yüzde 60’a yakını tamamen kurtulabilmektedir. Tedaviye yanıtsız hastaların ise yüzde 30’a yakını yüksek doz kemoterapi ve otolog kök hücre nakliyle kurtulabilmektedir.” Türkyılmaz, lenfomanın erişkinlerde çocuklara göre daha çok görüldüğünü öne sürerek, yaş ilerledikçe görülme sıklığının da arttığını söyledi. Türkyılmaz, her iki cinste de lenfomanın görülme sıklığının benzer olduğunu da sözlerine ilave etti.

Haber Merkezi