İzmir’in en kıdemli vatandaşı: Sancar Maruflu

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN - ÖZEL HABER

Türkiye Yaşlılık Konseyi (TÜRYAK) 1 Ekim Dünya Yaşlı Hakları GünündeTürkiye’nin 29 büyükşehrinde yaşayan 41 seçilmiş başarılı lider kişiyi ve 14 ayrı Avrupa ülkesi,  ABD’de ve Avustralya’da halen yaşamakta olan eğitimci, öncü ve lider özellikli, toplum önderlerini ödüllendirdi.

İzmir’den de İzmir'den Sancar Maruflu, Ege Genç İş Adamları Derneği’nin (EGİAD) adayı olarak, bu çok önemli ödülü ve unvanı almaya hak kazandı. İzmir’e mal olmuş, İzmir’de yaptığı çalışmalar ile her kesimden insanın saygısını ve sevgisini kazanmış olan Halkla İlişkiler Uzmanı Sancar Maruflu ile almış olduğu ödülün yanı sıra ‘örnek kıdemli vatandaş’ gözüyle İzmir’e geniş bir çerçeveden baktık.

İLGİSİZLİK VAR

İzmir’in duayen ismi almış olduğu ödülün hem kendisini memnun ettiğini hem de daha çok sorumluluk yüklediğini belirterek, “TÜRYAK yıllardan beri İzmir’e başvuruda bulunmuş. İzmir Büyükşehir Belediyesi onlara hiç cevap vermemiş. Burada bir ilgisizlik söz konusudur. Halbuki TÜRYAK bu işleri Büyükşehir Belediyeleri ile organize ediyor. 29 tane büyükşehir belediyesinin adayları içerisinde ben EGİAD’ın adayı olarak bu ödülü aldım. Yine İzmir Ticaret Odası da Büyükşehir Belediyesi gibi bu organizasyona duyarsız kalmış. Diğer kurumlardan da hiç ses çıkmamış tek ses çıkaran kurum EGİAD olmuş. EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı yaptığı yönetim kurulu toplantısında buraya aday göstermek için benim adımı söylemiş. Buna da gerekçe olarak hem mesleğimde başarılı olmamı hem de cemiyetçilik hayatımdaki başarıları örnek göstermiş. Bu sebepten dolayı kamuoyu araştırması sonucunda beni aday göstermeyi uygun görmüşler. 2007 yılından sonra İzmir’den biri bu ödülü aldı. Yapılan kamuoyu araştırmasında üç isim daha olduğu söyleniyor. Ben aday gösterilen dört kişiden biriydim. Bağımsız kamuoyu şirketinin yaptığı araştırmaya göre büyük farkla ben öne çıkmışım” diye konuştu.

TÜRYAK ÇOK ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR YAPIYOR

TÜRYAK’ın ödül gecesinde törene katılanların çok iyi ağırlandığının altını çizen Maruflu,             “Orada toplantılar ve çalıştaylar oldu. Yaptığımız toplantıların hepsi kayda alındı ve kitap haline getirilecek. Orada iletişim ile ilgili ve Türkiye’deki yaşlılık sorunları ile ilgili olarak çok önemli konuşmalar yaptık. Bunların dışında eski evlerimiz, sokaklarımız mahalle kültürü, eski insanlar, örf ve adetlerimiz, otantik değerlerimiz, geleneklerimiz ve göreneklerimiz ve eski bayramlarla ilgili olarak orada konuşmalar yaptım. Derneğin vakfın başkanı bizimle çok ilgilendi. Türkiye’nin 29 ilinden insanlar bu ödül töreninde bir araya geldi. Her birinin ayrı ayrı meziyetleri var. Kimi doktor, kimi esnaf odaları başkanı, kimisi mühendis, kimisi din adamı… Çok değişik insanları orada tanıma fırsatı buldum. Ayrıca Avrupa’da yaşayan Avrupa’daki Türklerin sorunlarını bilen çok sayıda insanla da orada tanıştım. Burada bir kaynaşma ruhu ve dayanışma ortaya çıktı. Aramızda çok güzel kültür alışverişi ve bilgi alışverişi gerçekleştirdik. TÜRYAK çok başarılı bir çalışma yapmış. Onların yaptığı bu çalışmaları çok takdir ediyorum” ifadelerini kullandı.

TEVAZU GÖSTERMEYECEĞİM, ÖDÜLÜ HAK ETTİM

Maruflu, örnek kıdemli vatandaş olma noktasında hiç tevazu göstermeyeceğini belirterek, “Ben bunu hak ediyorum. Peki, neden hak ediyorum? Cemiyetçilik yaşamım ile demokratik toplum örgütlerindeki faaliyetlerim ile kaç tane derneğin kuruculuğunu ve yöneticiliğini yaptım. Şu anda bulunduğumuz İZFAK 69 yıllık bir dernektir. Bu dernek benim her şeyim.  Benim her şeyim derken fakirlerim fukaralarım benim her şeyim. Ben 9 ayda 24 bin aileye ulaşmışım. Tonlarca ihtiyaç maddesini vatandaşlara dağıttık. Her kesimden insana yardımcı olmaya çalışıyoruz. Şu anda ülkemizde bulunan Suriyelilere de yardım ediyoruz. Kimseye ayrım yapmıyoruz. Yaptığımız yardım malzemesinin en iyisi olmasına özen gösteriyoruz” şeklinde konuştu.

KİMSEYE PARA VERMİYORUM

Fakire fukaraya sahip çıkmanın önemli bir sorumluluk olduğuna işaret eden Maruflu, “Bunu devlet yapamıyor, belediye ise hiç yapamıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi her bayram muhtaç durumda olan vatandaşlarımıza nakit para yardımında bulunuyor. Biz ise el avuç açmayan gerçek fakire ulaşıyoruz. Karakoldan, çevresinden ve mahalle muhtarından ayrı ayrı tahkikat ile yardım yapacağımız kişileri belirliyoruz. Benim bu fakirimden fukaramdan bir tek kişiye belediye para vermiyor. Burada bir yanlışlık var. Demek ki yardımlar eşe dosta, paralar demek ki delegeye gidiyor. Demek ki yardımlar gerçek hak edenlere gitmiyor demektir. Ben her zaman doğruyu konuşmaya özen gösteriyorum. Benim dağıttığım eti dağıtamazlar. Gerçek et dağıtıyorum. Kimseye kemik dağıtmıyorum. İzmir’den en fazla vekaletle kurban bağışını biz aldık. Bu bize duyulan güveni gösteriyor. Herkes 750 TL alırken buraya vekalet verenlerden ben 600 TL kurban parası aldım. Ben şov yapmıyorum. Ben gerçek anlamda fakire yardım ediyorum. Burada bilinmeyen hizmetler de yapıyoruz. İlaç yardımında da bulunuyoruz. Tıbbi malzeme yardımı ve hasta bezi yardımı yapıyoruz. Muhtaç ailelerin çocuğuna mama alıyoruz. Bunun gibi daha birçok yardımı yapmaya çalışıyoruz. Kimseye para vermiyorum. Çünkü ben o paranın nereye gideceğini bilemem. Ama verdiğim yardımların nereye gittiğini takip ediyorum. Para veriyorsanız takibini de yapmak zorundasınız. Benim fakirim bankanın yolunu bilmez. Diyanet bizimle bir program yaptı. Sürekli bizim programı yayınlıyor. Derneğimizi o programda tanıttılar. Bunlar bizim cemiyetçilik ile ilgili yaptığımız çalışmaların ne kadar doğru olduğunun göstergesidir” dedi.

MESLEĞİMDE BAŞARILIYIM

Maruflu, cemiyetçiliğin yanı sıra mesleğinde de başarılı bir insan olduğuna değinerek, “Betül Mardin ile neredeyse her gün konuşuyorum. Mesleğimde artık duayen sınıfına giren 4-5 kişiden biriyim. Maalesef Alâeddin Asna, Mehmet Turaç, Bilgin Peremeci gibi değerlerimizi kaybettik. Bir tek Betül Mardin ve ben hayatta kaldım. Yeni yetişen nesil elbette ki var. Ama duayen dediğimiz çok az insan kaldı. 2 binin üzerinde uluslararası ulusal ve yerel organizasyona imza attım. Cumhurbaşkanlarından Fahri Korutürk, Kenan Evren, Turgut Özal, Süleyman Demirel, Ahmet Necdet Sezer ile çalıştım. Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan iken çalıştık. Dönemin Başbakanlarının hepsi ile çalıştık. Fuarcılık yıllarımda Mareşal Tito’yu İzmir Fuar’ında ağırladım. İngiltere Prensine Çanakkale’de mihmandarlık yaptım. Sayısız devlet adamı, sanatçı ile ilgilendim. Julio Iglesias, Tom Jones, James Brown gibi dünyaca ünlü sanatçılarla iş yaptım. İKSEV’in kurucularındanım. İzmir’de yapmadığımız etkinlik kalmadı. İlklere imza attık. Yaşar Holding’in ilklerini hep ben başlattım. Çeşme Altınyunus, Marmaris Altınyunus açılış ve temel atma töreni, Pınar Et ve Pınar Süt’ün açılış ve temel atma töreni gibi daha birçok olayı sayabilirim” diye konuştu.

“NSANLARIMIZ TEMİZLİĞE DİKKAT ETMİYOR

Örnek kıdemli vatandaş gözüyle baktığında insanlara, doğaya ve hayvanlara da saygılı olduğunu belirten Maruflu, “Kentte eksiklerimiz oldukça fazla. Kentleşme açısından eksiklerimiz var. En başta şehir pis, temiz değil. İnsanlarımız temizliğe dikkat etmiyor. 21. yüzyılı yaşadığımız şu dönemde bile hala yere tüküren insanlar var. Çöpünü, kirini ve pisliğini hala sokağa atanlar var. Adam arabayla yolda gidiyor dondurma yediği kabı arabanın camından dışarı atıyor. Böyle örnekleri çoğaltmak daha da mümkündür. İnsanlarımızda örf, adet gelenek kültürü kalmadı. Kültürde bir erozyon yaşıyoruz. Ciddi anlamda bir erozyon yaşıyoruz. Bayramlarda herkes ‘Yaşasın tatil’ diyerek tatil bölgelerine gidiyor. Ben hala eski bayramları yaşıyorum. Bayramda ben İzmir dışına çıkmam. Ailemle beraber toplanıp ailenin en büyüğü olan kayınpederimi ziyaret ederiz. Geleneklerimiz, örf ve adetlerimizden kopmamalıyız” ifadelerini kullandı.

TARKEM İYİ İŞLER YAPIYOR

TARKEM’in Kemeraltı için yapacağı çalışmaları oldukça önemsediğine vurgu yapan Maruflu, “Tarihi Kemeraltı İnşaat Yatırım Ticaret A.Ş (TARKEM) bilinmeyenleri ortaya çıkarıp bir koruma ve kollama felsefesi güdüyor. Kemeraltı’ndaki ibadethanelerin ortaya çıkarılması noktasında birçok çalışma yürütüyorlar. Önemli camiler ve havralar bu çalışmalar ile ortaya çıkarılıyor. Kiliseler de vardı ama artık Hristiyanlara ait fazla bir yer kalmadı. Fazla kişi bilmez ama eskiden Kemeraltı Camilerinde sadaka taşı vardı. Müslümanlıkta yaptığın yardımlarda sağ elinizin verdiğini sol eliniz görmeyecek diye bir tabir vardır. Reklamla yardım yapılmaz. Başkalarını özendirmek için bir şeyler yapabilirsiniz fakat onu da bir disiplin içinde yapmanız gerekir” şeklinde konuştu.

YAYA KÜLTÜRÜ YOK, YAYAYA SAYGI DA YOK

Maruflu, kentlerde motorsiklet ve bisiklete saygının olmadığının altını çizerek, “Bisikletlerle ilgili yollar daha genişletilmedi. Yaya kültürü ve yayaya saygı yok. Yaya da o kültürü almamış. Yayalar ışığa bakmadan geçiyorlar. Köprü varken yayalar yolu kullanıyor. Ben en büyük tehlikeyi tramvay devreye girince görüyorum. Gerek Karşıyaka’da gerekse M. Kemal Sahil Bulvarı’nda bizim insanlarımız yaya geçidini kullanmadığı için karşıdan karşıya geçerken dikkat etmiyor. Tramvaydan inince sağına soluna bakmadan karşıdan karşıya geçecek. Allah korusun ölümlü kazalar olabilir” dedi.

İZMİR’E ÜVEY EVLAT MUAMELESİ YAPILIYOR

Son İstanbul seyahatinden sonra İzmir’in çok geri kaldığını ve hak etmediği bir noktada olduğuna şahit olduğunu belirten Maruflu, “İzmir’e gerekli desteğin verilemediğini gördüm. Devlet ve hükümetler tarafından gerekli desteğin verilmediğini de gördüm. Bazı konularda belediyeyi eleştiriyorum ama bazı konularda da devletin de İzmir’e üvey evlat muamelesi yaptığını görüyorum. Alsancak Garı ile Çankaya arasında bir alt yol yapamadık. Bir Denizli’ye gidiyorsunuz, bir Manisa’ya gidiyorsunuz ya da başka illere gidince her yerde alt yollar üst yolları görüyorsunuz. Şehirlerin, ağaçlandırma ve kentleşme yönünden kalkındırıldığın görüyoruz. Rahmetli Turgut Özal’dan sonra İzmir’e pek fazla bir şey yapılmamış. Bu çok acı bir şey. Ahmet Piriştina kendi çabası ile bir şeyler yapmış. Aziz Kocaoğlu, Ahmet Piriştina’nın projelerini devam ettirdi ama onlar da bitti tükendi. İzmir gibi bir kentin statsız olmasını kabul edemiyorum” diye konuştu.

BU KENTİN ÖLÜSÜNE DE DİRİSİNE DE SAHİP ÇIKIYORUM

İzmir’in geçen yıllar içerisinde birçok değerini yitirdiğini belirten Maruflu. “İzmir’de Mazhar Zorlu, Esin Özgener, Bedrettin Pakalın, İsmail Sivri, Nevzat Erdemir, Hayri Şen ve Raşit Özsaruhan gibi değerlerimizi kaybettik. Daha birçok değeri de size sayabilirim. İzmir’de sivil topluma öncülük eden değerlerimizi teker teker kaybediyoruz. Yılın 12 ayı çalışan bir derneğiz. Burada her ay muntazaman fakire fukaraya yardım ediyorum. Her ayın 10’uncu günü burada insanlara yardım ediyoruz. Yılda bir defa yardım yapan dernekler 10 defa televizyona çıkıyor ve gazetelerde boy gösteriyor. Ben burada her yıl iki defa mevlit okutuyorum. Ben bu kentin ölüsüne de dirisine de sahip çıkıyorum. Ölenleri anarken, yaşayanları da yaşarken mutlu etmeye çalışıyorum. Ben medyamı da burada hatalı görüyorum. Ayağına gidenleri güzel haber olabilecekleri haber yapmak onların kolayına geliyor. Yılda bir defa Sancar Maruflu ile röportaj yapılıyor. Ben bu derneğe bağışçı sayısını artırmaya çalışıyorum. Burada fırsat eşitliği yok” şeklinde konuştu.

BU ÖDÜL İLE YAŞLILIĞIMIZ TESCİLLENDİ

Aldığım ödülün 65 yaşın üstündekilere verilen bir ödül olduğunu ve bu ödül ile yaşlılığının tescillendiğini ama emekli olmaya da niyetin olmadığını dile getiren Maruflu, “Ben daha güçlü ve kuvvetli bir şekilde, sağlık sorunlarıma rağmen daha fazla çalışacağım. Daha çok bu derneğe katkı toplamaya çalışacağım ki ben o gelen yardımla daha fazla fakire ve fukaraya ulaşabileyim. Ben 9 ayda 24 bin aileye ulaşmışsam bu rakamı daha da yukarı çekmeliyim. Benim amacım gayem bu. Hayırseverler, belediyeler ve vatandaşlarımız bize sahip çıkarlarsa biz görevlerimizi en güzel şekilde yerine getiririz. Türkiye’de 69 yılını tamamlamış ecdat yadigarı, İzmir’in belli başlı isimleri tarafından kurulmuş kaç tane dernek var? Bu derneği kuranlar arasında Süleyman Ferit Eczacıbaşı, Hasan İkbal, Dr. Behçet Uz, Reşat Leblebicioğlu gibi isimler bu derneği kurmuşlar. Ben bu derneği ayakta tutmaya çalışıyorum. Her şeyden önce ecdadıma saygılıyım. Aldığım bu ödül ile şu anda yaşadığım sağlık sorunlarını unuttum. Kafamda devamlı proje üretiyorum” diye konuştu.

Haber Merkezi