Siz hiç yosundan çay içtiniz mi?

BURCU YANAR/ ÖZEL HABER
Türkiye Kadın Girişimciler Derneği’nin (KAGİDER) “Proje 15 Kadın Girişimci Geliştirme Programı” kapsamında fikirleri ile fark yaratan 15 kadın girişimci arasına katılan Beril Turhan, sayısız şifası bulunan Kombucha Çayı hakkında bilgi verdi. 1985 yılında İstanbul’da doğan Beril Turhan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Kimya Bölümü mezunu. Mezun olduktan sonra 7 yıl boyunca kozmetik ürünler üreten aile şirketlerinde çalıştığını belirten Turhan, sonrasında kendi e-ticaret sitelerini kurmuş ve onları yönetmeye başlamış. Sonrasında çeşitli sebeplerden dolayı internet sitelerini kapatmak zorunda kalan Turhan, eskiden beri annesi tarafından evlerinde yapılan bir içecek olan Kombucha’nın Shaman’s Secret adıyla nasıl kendi markasına dönüştüğünü şu sözlerle anlatıyor: “15 sene evvel annemin İngilizce öğretmenimin evinde görmesiyle yapmaya başladığı ve ailemizde farklı farklı pek çok mucizeye sebep olan bu yüzden de evimizin vazgeçilmezi bir içecek Kombucha. Annem de bir kimya mühendisi olduğu için doğal yiyeceklere, çeşitli bitkisel karışımlara ve tentürlere oldukça meraklıdır. Ben de onun açtığı yoldan ilerleyerek 11 ay önce kendi markamı kurup Kombucha’yı üretmeye başladım.”



ÖLÜMSÜZLÜK ELİKSİRİ
Kombucha’nın kökeni hakkında çeşitli rivayetler olduğunu dile getiren Turhan, “Bir rivayete göre, milattan sonra 414 yılında Japon İmparator İnyoko’nun ölüm döşeğinde olması sebebiyle Koreli bir doktor olan Kombu tarafından şifalı bir içecek olarak Japonya’ya getiriliyor. İçeceği içtikten sonra İnyoko’nun iyileşmesi ile birlikte de ülkede en çok tüketilen içeceklerden biri haline geliyor ve Uzakdoğu’da ölümsüzlük eliksiri olarak anılmaya başlanıyor ve Kombu’nun çayı anlamına gelen Kombucha olarak yayılıyor. Yapılan kazı çalışmalarında Samurayların mataralarında da Kombucha kalıntılarına rastlanmış çünkü Samuraylara enerji ve güç verdiğine inanılıyormuş” diyerek Kombucha’nın tarihine değindi.



MANTAR DEĞİL!
Şekli yüzünden halk arasında yaygın ismiyle ve yanlış bir şekilde Kombucha mantarı olarak bilinen Kombucha kültürünün aslında bir mantar olmadığını vurgulayan Turhan, “Belirli oranlarda hazırlanmış soğuk şekerli çayın üzerine yerleştirilerek 7 ila 10 gün arasında fermente edilerek (mayalandırılarak) yararlı bakterilerden oluşan bir yaşam kolonisi, geniş yapraklı bir yosundur” dedi. Kombucha’nın aslında bir çay sirkesi olduğunu söyleyen Turhan, tadının gayet lezzetli olduğunu ve uygun koşullarda hijyenik ekipmanlarla ve asla metale temas etmeden hazırlandığında ispatlanan hiçbir yan etkisi olmadığının altını çizdi.
PROBİYOTİK ZENGİNİ
Yapılan araştırmalar ve deneyler sonucunda mililitresinde 20-25 milyon civarında probiyotik bakteri olduğu tespit edilen Kombucha’dan bir bardak içtiğinizde vücudunuza yaklaşık olarak 5 milyon probiyotik bakteri alıyorsunuz. Bunun yanı sıra içerisinde B1, B6, B12 ve C vitaminleri, polifenoller, enzimler ve başka fermente içeceklerde bulunmayan çok kıymetli bir organik asit olan glukuronik asit mevcut. Şeker ve kolestrol hastalığına iyi gelmesinin asıl sebebi de bu organik asit. İçeriğindeki zengin maddeler sayesinde Kombucha Çayı hücre içi ağır metal temizliği yaparak karaciğer ve safra kesesini temizliyor. Çernobil kazasından sonra bazı köylerde yapılan araştırmalarda genç insanlar telef olurken Kombucha kalıntılarına rastlanan bazı köylülere zarar gelmediği görülmüştür. Bunun üzerine Kombucha’nın kanser üzerinde etkili olup olmadığıyla ilgili radyasyona maruz kalmış fareler üzerinde yapılan bir araştırmada, hücre içi radyasyon seviyesinin Kombucha ile azaldığı belirlenmiştir.
NELERE İYİ GELİYOR?
Probiyotiklerin 35-40 derecenin üzerinde etkisiz hale geldiğini ifade eden Turhan, Kombucha’nın etkisini en üst düzeyde görebilmek için soğuk içilmesi gerektiğini söyleyerek nelere iyi geldiğini şu şekilde aktardı: “Kombuça bir mucize değil bütün hastalıklara iyi gelmez ileri derecede bir kanseriniz varsa bunu yok etmez. Ama kanserli hücrenin büyümesini engeller. Hatta erken bir evredeyse bunun ortaya çıkmasında yardımcı olur. Mayalı bir içecek olduğundan ve tadı biraz birayı andırdığından alkol tedavilerinde hastalara tavsiye edilen sağlıklı bir içecektir. Ayrıca, Kombucha, bağırsak florasını tamamen temizleyen ve düzenleyen bir içecek. Otizm bile artık bağırsak sağlığı ile tedavi ediliyor. Bağırsaklarımız ikinci beynimizdir.  Mutluluk hormonu olarak bilinen seratoninin yüzde 90’ı bağırsaklardan gelen tepki ile salgılanıyor. Yani sağlıklı bağırsaklar mutlu insanlar.”
EVİMİZDE DE YAPABİLİRİZ
Kombuçaya olan ilgi her geçen gün arttığını dile getiren Turhan, “Bu şifanın sürekli olarak herkesin evinde bulunması gerektiğini düşünüyorum. Üreticiler Kombucha’yı doğru bir şekilde anlatabilirse o zaman daha çok insana ulaşabiliriz. Bu nedenle de ben ana okullarında, liselerde ücretsiz Kombucha atölyeleri düzenliyorum. Bu atölyelerde çocuklara anlatıyorum. Çünkü biliyorum ki çocuklar bunu tat hafızalarına kazıyarak ya annelerinden isteyecekler ya da büyüdüklerinde Kombucha hakkında en azından bir fikir sahibi olacaklar. Ben evde yapılabilmesini kolaylaştırmak için Kombucha başlangıç kitleri hazırlıyorum. Bu kitler sayesinde herkes evinde Kombucha üretebilir hale geliyor. Kombucha her fermantasyonda bir bebek doğuruyor dolayısıyla bir iken bin olabiliyor. Bu sayede küflenme gibi bir sorunla karşılaşırsanız yedek Kombuchalarınızı kullanabilirsiniz. 10 gün kadar fermantasyon süresi var. 10 günde bir günde 1 saatinizi ayırarak Kombucha üretebilirsiniz” dedi. Turhan, Kombucha’nın küfe çok açık bir fermantasyon olduğuna dikkat çekerek “Cam kaplarda asla metal değmeden yapılması gerekiyor. Çevresinde ekmek, açık gıda vb. ürünler bulunmamalı. Ben İstanbul’daki atölyemde tamamen laboratuar koşullarında inanılmaz hijyenik bir ortamda ve geleneksel yöntemlerle üretim yapıyorum. Başlatıcı ve sonlandırıcı kullanmadan kendi seyrinde hazırlıyorum” şeklinde konuştu.
KUTU
Kombucha’nın Faydaları

• Kombucha, yağ yakımını hızlandırarak fazla kilolardan kurtulmaya destek olur.
• İltihaplanmalara karşı vücudu destekler, iltihaplı bölgelerin daha hızlı iyileşmesine yardım eder.
• İdrar söktürücü olduğundan vücuttan ödemin atılmasını sağlar.
• Yüksek tansiyonu dengeler.
• Gerginliği, sinirliliği, baş ağrılarını ve baş dönmelerini azaltır.
• Kanserli hücrelerin yılmasını ve büyümesini yavaşlatır.
• Saçları daha güçlü köklere kavuşturarak hızlıca uzamasını sağlar. Pek çok kullanıcının geri bildirimine göre gri ve beyaz saçların tekrar siyah çıkmasını sağlar.

Haber Merkezi