Türk Milleti’nin Yeniden Doğuşu

Türk tarihi için büyük zaferlerden olan 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 110. yılını büyük coşku ve heyecan ile kutlayacağız. Türkiye tarihinin değişmesinde önemli yeri olan Çanakkale Savaşı “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum!” sözleriyle savunulmuştur.
18 Mart 1915… Sadece bir tarih değil, bir milletin geleceğini şekillendiren ve bağımsızlık azmini pekiştiren bir kahramanlık öyküsüdür. 110 yıl önce, 1915’te, Türk askerlerinin kanıyla yazılan bu zafer, sadece Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atılmasında da önemli bir rol oynamıştır. Çanakkale Savaşı, yalnızca askeri bir çatışma değil, aynı zamanda inancın, fedakârlığın ve vatan sevgisinin sınandığı, bir halkın direncini tüm dünyaya haykırdığı bir dönüm noktasıdır.
Birinci Dünya Savaşı’nın karanlık günlerinde, Osmanlı İmparatorluğu’nun yok olma noktasına geldiği bir dönemde, Çanakkale Boğazı’nda yaşanan bu destan, tarihin akışını değiştirmiştir. Düşman ordunun karşılarında, her bir karış toprağını savunmaya yemin etmiş bir millet vardı. Türk askerleri, imkansızlıklar içinde, “Ya istiklal ya ölüm!” diyerek bu toprakları savundular. O gün yazılan destan, sadece askerlerin kahramanlıklarıyla değil, aynı zamanda halkın bir araya gelerek verdiği büyük destekle şekillendi.
“Çanakkale Geçilmez!” sözleri, Türk milletinin mücadelesinin simgesi haline gelmiştir. Bu söz, sadece bir askeri engeli tanımlamakla kalmaz, aynı zamanda bir milletin ortak iradesinin ifadesi olmuştur. Yüzyıllar boyunca milletler, topraklarını savunmak için kan dökmüş, büyük bedeller ödemiştir. Ancak Çanakkale, her yönüyle başka bir anlam taşır. O topraklarda dökülen her damla kan, Türk milletinin özgürlüğüne, bağımsızlığına ve vatanına olan bağlılığının sembolüdür.
18 Mart, Türk milletinin yeniden doğuşunun simgesidir. Çanakkale Zaferi’nin 110. yıl dönümünde, tarihimizin en büyük kahramanlık destanlarından birini hatırlıyoruz. Her 18 Mart’ta, sadece askerlerimizi anmakla kalmıyoruz, aynı zamanda millet olarak yaşadığımız bu büyük zaferin ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha idrak ediyoruz. Çanakkale Savaşı, tüm dünya için bir ders niteliği taşırken, aynı zamanda Türk milletinin tarih sahnesindeki yerini sağlamlaştıran bir zaferdir.
18 Mart’ta bizlere düşen, Çanakkale’yi yalnızca bir zafer olarak hatırlamak değil, o ruhu yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmaktır. O kahramanların canları pahasına koruduğu bu vatan, ancak biz onu korudukça, değerlerine sahip çıktıkça gerçekten yaşar. 
Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, bu toprakları bizlere vatan kılan tüm şehitlerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyorum. 
Çanakkale, yalnızca bir savaşın değil, bir milletin yeniden doğuşunun adıdır.

Türk Milleti’nin Yeniden Doğuşu