Bireysel ve Toplumsal Ruh Sağlığının Önemi

Yarın 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü. Son yıllarda ülkemizde yaşadığımız toplumsal olaylar Ruh sağlığının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiş oldu bizlere. Özellikle 2023 yılında gerçekleşen 6 Şubat Kahramanmaraş depremleri toplumsal olarak psikolojimizi alt üst etti. Resmi rakamlara göre on binlerce kişi hayatını kaybetti bu depremlerde ve enkazın altında günlerce kurtarılmayı bekleyen vatandaşlar oldu. Ruh sağlığımız da enkaz altında kaldı o günlerde.

Bu denli büyük facialar toplumun Ruh sağlığını da çökertiyor. Empati duygusu, insanın enkaz altında kalan ve onların kurtarılması için ümitsizce bekleyen insanların duygu durumunu tahmin etmeyi ve aynı acıyı kendin de hissetmeni sağlıyor. İnsan olmanın gereği doğrusu. Ve devlet bu tür durumlarda toplumun ruh sağlığının düzelmesi için de belirli politikalar üretiyor. 

2 yıl önceki deprem faciasının ardından geçen zamanda beden sağlığı kadar Ruh sağlığının da ne kadar önemli olduğunu bir kez daha fark ettim. Sadece deprem değil, sonuçta bu ülkede sel, yangın, maden faciaları da sık sık oluyor. Böyle olaylar aslında sadece orada ölen veya yakını ölenlerin acısı olmuyor artık. Hepimizin acısı oluyor. 

Burada neler yapılması gerekir diye soracak olursanız; bence farkındalığı artıracak politikalar üretilebilir. Bu konuda ilgili makamların çalışmalarına asla gölge düşürmek istemem bence muazzam işler çıkarılıyor ama daha da iyiye gidebiliriz. Bu konuda uzman yetkin çok sayıda bilim insanımız var. Toplumsal facialarda yine toplumun ruh sağlığını yerinde tutmak için neler yapılması gerektiğine dair önemli uyarılar yapıyor bu insanlar. Onlara harfiyen uymak gerekir diye düşünüyorum.

Sadece toplumun değil tabi bireysel Ruh sağlığı da önemli. Herkes de ruh sağlığı için profesyonellere istediği gibi ulaşamıyor. Çünkü ücretleri oldukça yüksek. Bence bu konuda da bir düzenleme olsa fena olmaz. Velhasıl Ruh sağlığı önemli. Bu konunun uzmanı değilim ama yapılması gereken şeyler olduğunu düşünüyorum. Yorum sizin.

Bireysel ve Toplumsal Ruh Sağlığının Önemi