Aralık ayında ne okuyalım?

Aylık kitap önerilerine bu ay da devam ediyorum. Okuduğum kitaplardan çeşitli önerileri sizlere sunacağım. Özellikle Dostoyevski’nin eserleri geçtiğimiz ay beni çok etkiledi hatta o kadar ki diğer yazarların kitaplarına başladığım halde bir türlü adapte olamadım. Bu nedenle sizlere bu ay diğer kitapların yanı sıra Dostoyevski’nin bir iki eserinden bahsedeceğim. Umarım öneriler sizin için de etkileyici olur. İyi okumalar diliyorum.
Suç ve Ceza / Dostoyevski: Dostoyevski bu mükemmel eserinde, yasaları ve meşruiyeti sorgulamaktadır. Eskiden öğrenci olan romanın baş karakteri Raskolnikov, kiraladığı daracık odasında beş parasız günler geçirmektedir. Kitap bu gencin ahlaki hesaplaşması üzerinde yükselir. Raskolnikov öldürmeyi planladığı tefeciden aldığı parayı hayırlı bir amaç için kullanırsa, işlediği suçun doğasını kalıcı biçimde değiştirebilir mi? Hırsızlık ve cinayet gibi suçlar, yüce amaçlarla işlenmesi durumunda cezasız kalabilir ve vicdanın yükünden kurtulunabilir mi? gibi sorular kitabın temelini oluşturur. Ben bu kitabı okumak için geç kaldım daha doğrusu belli bir olgunluğa ulaşmayı bekledim ama eğer okumadıysanız mutlaka ama mutlaka hemen okumanızı tavsiye ediyorum.
İnsancıklar / Dostoyevski: İnsancıklar, Fyodor Dostoyevski’nin 1844-1845 yılları arasında dokuz aylık bir süre zarfında yazdığı ilk romanı ve başyapıtıdır. Dünyanın her yerindeki eleştirmenler tarafından “toplumsal olarak sorumlu edebiyat” olarak lanse edilen “İnsancıklar”, insanlık durumunu tasvir etmesi için bir dönüm noktası hâline gelmiştir. Bu kitap, on dokuzuncu yüzyılın ortalarında düşük gelirli Rusların hayatlarının derin bir değerlendirmesini gözler önüne sermektedir. Eser, bir olaydan kaçan genç bir kadın ve onu koruyan, destekleyen ve ona karşı evlat sevgisi besleyen uzaktan akrabası fakir yaşlı bir memurun karşılıklı mektuplaşmasıdır. Mektuplarda, birbirlerine karşı hislerinden ve günlük hayatta karşılaştıkları olaylardan bahsederler.
Don Kişot / Cervantes: Dostoyevski’nin “Dünya üzerinde Don Kişot’tan daha derin ve güçlü bir yapıt yazılmamıştır” olarak anlattığı Don Kişot’u Cervantes hapishanede kaleme almıştır. Edebiyat dünyasının bu önemli eser, 1605 ve 1615’te iki bölüm halinde yayımlanmıştır. Don Kişot (Don Quijote) dünyayı kötülüklerden temizleme hevesiyle yollara düşen yaşlı bir adam. Fakat bu hevesinin ikinci gününde dayak yemiş olarak evine geri döner. 70 yaşlarında olan kahramanımız bütün hayatını şövalyelerin kahramanlıklarını anlatan kitaplar okuyarak geçirmiştir ve ilk engelde düşüncesinden vazgeçmez. Çünkü okuduğu hiçbir kitapta şövalyeler pes etmezler.
Korku ve Titreme / Soren Kierkegaard: Kierkegaard’ın, Johannes de silentio takma adıyla yazmış olduğu Korku ve Titreme ilk kez 1843 yılında yayımlandı. Bu eserde iman kavramının etik ve dindarlıkla ilişkisi incelenmektedir. Kierkegaard bu eserinde İbrahim ile İshak’ın öyküsünü diyalektik lirik bir dille yeniden yazmaktadır.
Matematiğin Kısa Tarihi / Mickael Launay: Matematiğin Kısa Tarihi’nin kaygısı sokaktaki insana matematiği tanıtmak, sevdirmek; bilimi hayatın içine daha fazla sokabilmek, böylece akılcı düşünceyi teşvik etmek, dolayısıyla refahı ve mutluluğu artırmak. Matematiğe meraklı okur bu kitabın yardımıyla, çetele tutmaktan algoritma hazırlamaya, matematiksel düşüncenin tüm evreleri hakkında bilgi sahibi olabilecek.

Aralık ayında ne okuyalım?