Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen ve T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile birlikte yürüttüğü proje kapsamında 6-7 Mart’ta İzmir’de, akıllı ve kapsayıcı şehirler için öncelikler ve yol haritası ele alınacak. Bunun öncesinde ben de köşemde akıllı şehir nedir bundan bahsedeceğim.
Akıllı şehir, veri toplamak için farklı türde Nesnelerin İnterneti (IoT) sensörlerini kullanan ve daha sonra varlıkları, kaynakları ve hizmetleri verimli bir şekilde yönetmek için bu verilerden elde edilen bilgileri kullanan kentsel bir alandır. Bu, trafik ve ulaşım sistemleri, enerji santralleri, kamu hizmetleri, su şebekeleri, atık yönetimi, suç tespiti, bilgi sistemleri, okullar, kütüphaneler, hastaneler ve diğer toplum hizmetleri için kullanılabilen bir sistemdir.
WikiPedia’da yer alan bilgilere göre akıllı şehir konsepti, şehir operasyonlarının ve hizmetlerinin verimliliğini optimize etmek ve vatandaşlarla bağlantı kurmak için bilgi ve iletişim teknolojisini ve IoT ağına bağlı çeşitli fiziksel cihazları entegre eder. Akıllı şehir teknolojisi, şehir yetkililerinin hem topluluk hem de şehir altyapısıyla doğrudan etkileşime girmesine ve şehirde neler olduğunu ve şehrin nasıl geliştiğini izlemesine olanak tanır. Bilgi ve iletişim teknolojileri, kentsel hizmetlerin kalitesini, performansını ve etkileşimini artırmak, maliyetleri ve kaynak tüketimini azaltmak ve vatandaşlar ile hükümet arasındaki teması artırmak için kullanılır. Akıllı şehir uygulamaları kentsel akışları yönetmek ve gerçek zamanlı yanıtlar vermek için geliştirilmiştir. Bu nedenle akıllı bir şehir, vatandaşlarla basit bir “işlemsel” ilişki içinde olan sorunlara karşı daha hazırlıklı olabilir.
AKILLI ŞEHİR GÖRECELİ Mİ?
Önemli teknolojik, ekonomik ve çevresel değişiklikler, iklim değişikliği, ekonomik yeniden yapılandırma, çevrimiçi perakende satış ve eğlenceye geçiş, yaşlanan nüfus, kentsel nüfus artışı ve kamu maliyesi üzerindeki baskılar gibi hususlar akıllı şehirlere olan ilgiyi yarattı.
Fakat “akıllı şehir” tabiri herkesin gözünde aynı sahneyi mi canlandırıyor? Akıllı bir şehrin evrensel olarak kabul edilmiş bir tanımı aslında yoktur. Çünkü farklı ülkelerdeki farklı insanlar için bu kavram çok farklı şeyler ifade edebilir. Akıllı şehrin kavramsallaştırılması, bu nedenle, şehir sakinlerinin gelişim düzeyine, değişim ve reform isteğine, kaynaklarına ve isteklerine bağlı olarak şehirden şehre ve ülkeden ülkeye değişmektedir. Akıllı bir şehir örneğin Hindistan’da Avrupa’dan farklı bir çağrışım yapacaktır. Hindistan’daki herhangi bir şehir sakininin hayalinde, akıllı bir şehrin resmi, istek düzeyini tanımlayan bir altyapı ve hizmetler dilek listesi içerir. Vatandaşların isteklerini ve ihtiyaçlarını sağlamak için, şehir planlamacıları ideal olarak kapsamlı kalkınma-kurumsal, fiziksel, sosyal ve ekonomik altyapının dört sütunu ile temsil edilen tüm kentsel eko-sistemi geliştirmeyi amaçlamaktadır. Bu uzun vadeli bir hedef olabilir ve şehirler ‘akıllılık’ katmanları ekleyerek bu kapsamlı altyapıyı aşamalı olarak geliştirmeye çalışabilir.
AKILLI ŞEHİR AVANTAJLARI
Akıllı şehirler, hem ülkeye hem kente hem de vatandaşa birçok fayda içermektedir. Bu faydalardan en önemlilerini şu şekilde maddeleyebiliriz:
