Kardeşlik Köprüsü hareketi başladı

Silah seslerinin gölgesinde yaşayan çocuklarla sevgilerini paylaşmak amacıyla İzmir Müzisyenler Derneği tarafından başlatılan Kardeşlik Köprüsü hareketi ‘Oyuncak Atölyeleri’nin ilki geçtiğimiz gün Kapılar Dayanışma Evi’nde gerçekleştirildi. Atölyede savaştan zarar gören Suriyeli mülteci çocukların yanı sıra diğer halklardan da çocuklar vardı.

Savaşta evlerini, okullarını, sevdiklerini yitiren Suriyeli çocuklar, yine çatışmalarda evlerini, okullarını, sevdiklerini yitiren kardeşleri için oyuncak yaptı. İzmir Müzisyenler Derneği bu etkinlikle birlikte yaklaşık 50 çocukla beraber oyuncak yaptı. Dayanışmaya aynı zamanda, 9 Eylül Üniversitesi Barış için Sağlık Platformu Çocuk Komitesi ve üniversite öğrencisi pek çok kişi de katıldı.

HER ÇOCUĞUN DÜŞÜDÜR BARIŞ

İzmir Müzisyenler Derneği kampanya hakkında, “Her çocuğun düşüdür barış diyerek yıkıma uğrayan kentlerimizde yaşamı yeniden örme sürecine bir katkı sunmak ve dayanışma duygularımızı ifade etmek için, ‘İzmir’den Cizre, Sur, Silopi, Nusaybin ve Yüksekova’ya kardeşlik köprüsü’ adlı bir kampanya başlatıyoruz. 1.5 yıl önce oyuncak köprüsü adlı bir kampanya ile savaşın ve silah seslerinin gölgesinde, kamplarda yaşayan çocukları hedef kitle seçerek 20’den fazla kurumda oyuncak yapım atölyeleri düzenlemiştik. Yüzlerce insanla oyuncak yapmış, 10 bin oyuncak toplayıp  götürmüştük. Şimdi tıpkı ‘Oyuncak Köprüsü’ sürecinde olduğu gibi yine oyuncak yapımı üzere birçok atölye çalışması yürüteceğiz. Müzik aletleri, kırtasiye malzemeleri, kitaplar ve oyuncak toplayacağız ve yıkıma uğrayan bu ilçelere göndereceğiz” ifadelerini kullandı.

MÜLTECİ ÇOCUKLARLA BİRLİKTE

Kampanyanın nasıl işleyeceğine dair bilgi de veren dernek, “Toplanan malzemeler özellikle Sur, Cizre, Silopi, Yüksekova, Nusaybin başta olmak üzere bölgede görev yapan öğretmen arkadaşlara ulaştırılacak. Kendi imkanlarımızla kargolayıp düzenli aralıklarla yollayacağız. Bir amacımız da kampanyayı tüm ülkeye yaymak ve toplumun tüm kesimlerinde bu noktada duyarlılık yaratmak.

Bizler İzmir’den barışa bir ses vermek için düzenlediğimiz kampanyamızı Ortadoğu’daki ve Suriye’deki savaştan ötürü yurtlarını terk eden mültecilerle ve mülteci çocuklarla birlikte Kapılar Dayanışma Evi’nde oyuncak atölyesi düzenleyerek başlatmak istedik. Böylece savaşın tahribat ve yıkımını en ağır şekilde yaşayan mültecilerle birlikte barış ve kardeşliğe dair anlamlı bir mesaj vermek istedik” açıklamasını yaptı.

BARIŞA VE KARDEŞLİĞE SES VER

Çocuklara daha iyi bir gelecek, özgür ve mutlu bir yaşam sunmak için daha fazla çaba harcamamız gerektiğini ifade eden dernek şu sözlerle açıklamayı tamamladı: “Daha fazla can kaybı yaşanmadan operasyonların durması, hendeklerin kapatılması, silahlı güçlerin karşılıklı olarak kentlerden çekilmesi ve yaşamın normale dönmesi talebimizi ifade ediyoruz. İzmir Müzisyenler Derneği her zaman adil eşit onurlu bir yaşam temelinde barışı savundu. Silahın şiddetin çatışmaların hiçbir sorunu çözmediğini, aksine daha büyük yıkımlar, sosyal travmalara neden olduğunu görerek tavır aldı. Bizler bu anlamda sanatçıların toplumun vicdanı olduğu gerçeğini yeniden hatırlatarak, kardeşlerimizin acısını İzmir’den paylaşmanın insani ve vicdani değerlerde ortaklaşmanın önemine inanıyoruz. Çocuklar savaş ve silah gölgesinde çocukluğunu yitirmesin. ‘Her çocuğun düşüdür barış.’ diyerek İzmir’den kardeşlik duygularımızı iletmek istiyoruz. Eşitlik ve onurlu bir yaşam temelinde barış istiyoruz. Müzik aletini, kitabını, kırtasiye malzemeleri ve oyuncaklarını, sevgini ve barış özlemini kardeşlerinle paylaş... Barışa ve kardeşliğe ses ver!”

Günün Teknoloji Haberi

3D yazıcı ile spor ayakkabı üretildi

New Balance spor markası, yeni seri ayakkabılarında 3D yazıcı teknolojisini kullandı. ‘Zante Generate’ adı verilen bu sınırlı üretim ayakkabılar, sanayi robotu olarak bilinen ve dijital yöntemlerle katı objeler üreten üç boyutlu yazıcıdan çıkıyor. Plastik şişelerden uçak parçalarına kadar farklı birçok nesne bilgisayarda üretiliyor. Bu yöntemle bir çift spor ayakkabı yapmak da mümkün görünüyor ama hala bir takım zorlukları var. Chanel ve Ives Saint Laurent gibi bazı markalar podyum tasarımlarından bazılarında bu teknolojiyi kullandı. New Balance’ın kullandığı yönteme ‘seçkili lazerli sinterleme’deniyor. New Balance ayakkabıların 3D yazıcıdan çıkan ara tabanları var. (BBC)

Günün Edebiyat Akımı

Egzistansiyalizm (Varoluşçuluk)

20.yüzyılda Fransa’da ortaya çıkan bir felsefe akımıdır. Egzistansiyalizm, insanın önce var olduğunu, daha sonra hareket ve davranışlarıyla kendini yeniden yarattığını ileri sürer. Varoluşçuluk olarak da bilinen bu akım, II. Dünya Savaşı’nın sonunda, Fransız yazarlarından J. Sartre tarafından özel bir edebiyat kolu olarak tanıtılmıştır. Bu edebiyat kolu, insanın varlığı, hürlüğü, tek gerçek olduğu hâlde onu saran dünyayı bir türlü anlayamamaktan doğan umutsuzlukla bezginlik içinde hayatı tatsız, saçma bulması görüşüyle hareket eder. Egzistansiyalizm, bireyin varoluşunu, özünden üstün tuttuğu için aynı zamanda topluma bir karşı çıkışı da içerir. Bütün zaaflarıyla birlikte insanı ereklerini seçişinde özgür tutar. Kendini anlamaya, anlamlandırmaya çalışmak, başka bir deyişle kendi yazgısını sorgulayıp üzerinde düşünme zorunluluğu duymak insani bir gereksinimdir. J. P. Sartre, egzistansiyalizmi şu sözleriyle açıklar: “İnsan, bütün bir dünyadır; her yerde vardır, her yerde hareket halindedir, her şeyden sorumludur. Ne yaparsam yapayım, onu yapan benim. Şimdiki durumumuz, bütünüyle düşüncelerimizin sonucudur.”

Egzistansiyalizmi başlatan sorulardan biri de şudur: “Ben kimim? Bir birey olarak var olmamın bence anlamı nedir?” Bu soruya verilen cevap ise şöyledir: “Bizi biz yapan, kararlarımızdır. Bizi biz yapan kendi benliğimizle aldığımız kararlarımızdır. Bu özel benlik, dünyaya bir defa gelir, başka kimsenin olamayacağı, yapamayacağı bir şeyi, olmak ve yapmak gücüdür.”

Temsilcileri: Jean Paul Sartre, Albert Camus, Andre Gide, Franz Kafka.

Günün Atasözü

Laf torbaya girmez: Ağızdan çıkan bir söz gizli tutulamaz, hemen yayılır.

Ne Nedir?

Tasavvuf: Tasavvuf, insanın sezgi yoluyla, ibadet yoluyla kendinden geçerek Tanrı’ya erişmesinin ve onla bütünleşmesinin yollarını gösteren bir öğretidir. Tasavvufa göre insan Tanrı’ya akıl yoluyla değil, gönül yoluyla ulaşır. Bu yüzden tasavvuf insanın dinsel anlamda nasıl yaşamasını işaret eden bir yaşam felsefesidir.

-------------------------------------

Tarihte Bugün

1946– 1919’da kurulan Milletler Cemiyeti dağıldı.

1954- Albay Cemal Abdül Nasır, Mısır’da yaptığı darbeyle kralı devirdi ve iktidarı ele geçirdi.

1989- Ege Üniversitesi’nde Türkiye’nin ilk tüp bebeği doğdu.

2002- Eski Afganistan Kralı Zahir Şah, 29 yıllık sürgünden ülkesine döndü.

Günün Fotoğrafı

Stockholm, İsveç

Kardeşlik Köprüsü hareketi başladı