Son günlerde sürekli, mülteciler konusunda yazıp çiziyoruz. İnsanların artık bu konudan sıkıldığını fark ediyorum fakat hala pek yol alamadığımızı düşünüyorum. Örneğin biz, insanların mültecilere karşı önyargılarını kırmaya çalıştıkça, yanlış yansıtılan bazı haberler bu önyargıları ne yazık ki tekrar canlandırıyor. Sadece bir dakikalığına gözlerinizi kapatıp düşünmenizi istiyorum. Düşünün ki Allah korusun- sizin de ülkenizde savaş çıktı ya da doğal afet yaşandı. Bunun sonucunda yaşadığınız toprakları terk etmek zorunda kalabilir, başka ülkelere sığınma talebinde bulunabilirsiniz. Siz, kendi ülkenize gelen kişilere iyi davranmazsanız, ileride bunları yaşarsanız şayet, zamanında yaptıklarınızdan utanmayacak mısınız? Kimsenin, ileride ne olacağı belli değildir. Maalesef çağımızda kimse ben mülteci olmam diyecek konumda da değildir. Bu yüzden temel hak olan sığınma talebine olumlu cevap verilmeli ve bu kişilerin hakları da yerine getirilmelidir. Aynı şekilde tüm ülkeler, halklarını bu konuda bilinçlendirerek, sığınmacılara yapılacak kötü davranışların önüne geçmelidir.
Peki sığınmacı/mülteci nedir?Irkı, dini, etnik kökeni, sosyal konumu ve siyasal düşüncesi nedeniyle kendisini baskı altında hissederek kendi devletine olan güvenini kaybeden, kendi ülke devletinin kendisini koruma yükümlülüğünü yerine getiremeyeceğini düşünen, ülkesinde zulüm ve işkence gören, baskı altında tutulan, can, mal ve ırz güvenliğini tehlikede hissederek ülkesini terk eden başka bir ülkeye sığınmak zorunda kalan kişiler mültecidir.
Türkiyede sığınmacılara tanınan hakları ise Mülteci Hakları sitesinde şu şekilde anlatılıyor: Öncelikle her yabancı güvenli sığınma hakkına sahiptir. Ayrıca sığınma başvuru sahiplerine en azından ülkede yasal olarak ikamet eden diğer yabancılara sağlananlarla eşit haklar ve yardım, her bireyin sahip olması gereken temel ihtiyaçlar dahil olmak üzere, verilmelidir. Benzer biçimde, sosyal ve ekonomik haklar diğer bireylere olduğu gibi mültecilere de tanınır. Her mülteci sağlık hizmetlerinden yararlanabilmelidir. Her yetişkin mülteci çalışma hakkına sahip olmalıdır. Hiçbir mülteci çocuk okula gitmekten alıkonulmamalıdır. Ülkemizden sığınma talebinde bulunan yardıma muhtaç sığınma başvuru sahiplerinin çeşitli kuruluşlardan (Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfı, Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, Belediyeler, Kızılay ve özel kurum ve kuruluşlar ile STKlar) gıda, yakacak, nakit para, yiyecek ve giyecek gibi nakdi ve ayni yardımlar alabilme imkanları ile ilgili hususlarda ayrıntılı bilgi için bulundukları il valiliğine müracaat etmeleri gerekmektedir. Yine temel ihtiyaçların karşılanması noktasında sivil toplum kuruluşları da önemli bir fonksiyonu üstlenmektedirler.
Türkiye tarafından sığınmacılara bu şekilde haklar tanınırken, vatandaşların ben mültecileri kentimde, mahallemde istemiyorum demeleri, yetkilelerin bu görevleri yerine getirmemeleri vicdansızlıktır.
İstiyoruz ki dünyada savaşlar bitsin, kimse sığınmacı olmak zorunda kalmasın. Çünkü kimsenin ileride ne yaşayacağını, ne durumda olacağını bilemeyiz. Yaşadığımız bu zor günlerde, din, dil, ırk, kimlik ayrımı yapmadan birlikte ayakta durmak, birbirimize yardım etmek zorundayız. Başka türlü bu savaşlar sona ermez!
