İzmirde Trafik Şurası
Rotary 2440. Bölge, geçtiğimiz gün Konak Atatürk Kültür Merkezinde İzmir Trafik Şurası çalıştayı düzenledi. Trafikte ne yaparsak kazaları azaltırız sorusuyla başlatılan çalıştayın moderatörlüğünü ise gazeteci Abbas Güçlü üstlendi.
Çalıştay için seçilen ana başlıklarda ise, yayalar, engelliler, çocuklar, saygı, sevgi, terbiye, hoşgörü, ambulans ve trafikte öncelikli araçlar, eğitim, kurallar paradigmalar (doğru bilinen yanlışlar) magandalar, sosyal medya, park sorunu, park yerleri, toplu taşımacılık, taksi-otobüs vb., bisiklet ve motosiklet konuları vardı.
Benim bugün köşemde öncelikle üstünde durmak istediğim konu ise genel olarak trafikte sıkıntıların yaşanmasına yol açan; bisiklet ve motosikletli sürücülere saygısız tutumlar. Çalıştayın bu kısmında öne çıkan konu, ilkokuldan liseye kadar insanların eğitim alması gerektiği oldu. Milli Eğitimin okullarda verilen trafik eğitimi konulu dersin müfredatını değiştirmesi ve kapsamını genişletmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra, bisiklet ve motosiklet eğitici okullarının açılması da, insanların bu konuda daha duyarlı ve bilgili olmasını sağlayacaktır.
BİSİKLET YOLLARI YETERSİZ
Diğer önemli konu ise; kentsel dönüşüm kapsamında bisiklet yolunun da mutlaka yapılması gerektiği. İzmir Büyükşehir Belediyesi geç de olsa bu konuda adımlar attı fakat bisiklet yolları maalesef çok yetersiz. Bu yolların sadece kıyı şeridinde olması, bisiklet sürücülerinin şehir içinde ulaşımı sağlarken sıkıntılar yaşamasını engellemiyor. Aynı zamanda İZBAN ve İzmir Metroyu kullanmak isteyen bisikletli sürücüler, toplu taşımanın kalabalık olduğu saatlerde de bu imkandan yararlanamıyor. Bu yüzden belediyenin bu konuya da el atması ve bisikletliler için ayrılan bölümlere yayaları almaması gerekiyor.
PARK SORUNU
Çalıştayda ele alınan diğer dikkat çekici konu ise, park sorunu ve park yerleri oldu. Çalıştay sonucunda verilen raporda bu konuda yer alan maddeler ise şu şekilde:
-Şehrin merkezi konumdaki hastane ve devlet dairelerinin şehir dışına taşınması merkezlerdeki park sorununu azaltacaktır.
-Merkezi park yerleri arttırılmalı.
-Vatandaşlar toplu taşımaya teşvik edilmeli.
-Bisiklet yolları yapılmalı.
-Esnafın araçlarının iş yerlerinin önüne park etmeleri engellenmeli.
NE YAPMALI?
Trafikte kazaları azaltmak, istenmeyen sıkıntıların önüne geçebilmek için ilk olarak yeterli eğitim verilmelidir. Yerel yönetimler bu konuda bence büyük rol oynuyor. Belediyelerin düzenleyeceği eğitimlerle trafikte karşılaşılan problemler azaltılabilir, insanlar hem yayalara, hem iki tekerleklilere, hem de trafikte önceliği olan araçlara gereken duyarlılığa ulaşabilir. Bunun yanı sıra başlarda da belirttiğim gibi bisiklet sürücülerine hak ettikleri değer verilirse bu trafiğin rahatlaması için bir sebep olacaktır. Çünkü çevremde birçok insan istediği halde trafik maganadaları yüzünden şehir içinde bisiklet kullanamıyor. Bu magandaların yol açacağı problemlerin önüne geçildiği vakit şehrimiz hem enerjiden tasarruf edecek, hem trafik rahatlayacağı için stres kat sayımız azalacak. Hem de -sonuçların içinde en önemlisi- hava kirliliği azalacak.
Günün Etkinliği
Ege Üniversitesinin gelenekselleşen etkinliklerinden Ege Kitap Günlerinin onucusu Dünden Bugüne Radyo temasıyla 14-17 Mart 2016 tarihleri arasında gerçekleştiriliyor.
Günümüzde yaygın olarak bilindiği şekliyle radyo, sadece müzik kutusu işleviyle sınırlı değildir. Televizyonun olmadığı zamanlarda radyonun, insanoğlunun tarihe tanıklık etmesini sağlaması yanında, tarihin akışını bile değiştirmesine neden olacak biçimlerde kullanılmıştır. Dünden Bugüne Radyo başlığı altından düzenlenecek etkinlikler kapsamında, radyonun dünü ve bugünü hakkında bilgiler edinmenin yanı sıra, başta üniversitemizin dışarıya açılan önemli kapılarından biri olan Radyo Ege Kampüs gibi çeşitli üniversite radyolarının deneyimleri de paylaşılacaktır.
Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı, İletişim Fakültesi Radyo TV ve Sinema Bölümü, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi, Radyo Ege kampüs işbirliğinde hazırlanan Ege Kitap Günleri 10 programında etkinlikler, bugün saat 11.00de Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Sergi Salonunda gerçekleştirilecek fotoğraf, radyo ve dergi sergisinin açılışı ile başlayacak.
Günün Sağlık Haberi
Protein Tozunun Zararları
İnsan, her geçen gün doğallığından uzaklaşabilmek için sermayeye kucak açıyor, doğallığından uzaklaşırken gün geçtikçe sağlıklı ve özgür yaşamdan da uzaklaşıyor.
Sentetik bir şekilde üretilen bu tozlar ve sıvılar, vitamin barlarında yer alan yüksek kalorili sentetik ürünlerin kullanılmaya başlanılmasıyla idrar renginde koyuluk ve idrarın asidik bir içeriğe sahip olmasıyla ürik asit birikiminin artmasına sebep olurken ileriki zamanlarda böbrek hastalıkları (taş, akut böbrek yetmezliği), gut hastalığı başlar. İçerisinde yer alan zararlı metaller ve yüksek sentetik protein nedeni ile vücut toksik etkiyi azaltabilmek için karaciğere çok yüklenir ve toksik birikimle birlikte karaciğer yetmezliği, kalp damar hastalıkları başlar, kadınlarda normal doğum süreci çok zor ve hatta gerçekleşmezken erkekler de azospermiye neden olabiliyor. Protein tozu kullanan emziren annelerin ve çocuk yapmaya karar veren bireylerin çocukları olsa dahi birçok hastalıkla karşılaşılabiliyor, bunların başında ise böbrek hastalıkları baş gösteriyor.
Uzun süre protein tozu kullanmış bir danışanımda 20 yılın sonunda gut hastalığına ve böbrek damarlarında tıkanıklığına rastlandı. Vücudundaki değişimler, güçsüzlükler onu gittikçe yıpratıyordu. Şu saatten sonra her ne kadar doğala ve doğaya sarılması, bozulan sisteminin düzelmesi çok uzun zaman alacağı ve bedenindeki birçok hasarın da kalacağı gerçeğinin değişeceği anlamına gelmiyordu. Protein tozu kullanıp kaslı bir vücuda sahip olmak sizin sağlıklı bir yapıda olduğunuzu göstermez sağlıklı bir birey ancak doğal beslenen, yeterli ve sağlıklı spor yapan bireydir.
Not: Protein tozu kullanmakta ısrar eden kişilerin düzenli olarak karaciğer enzim testleriyle, böbrek fonksiyon testlerini ve kardiyolojik muayenelerini yaptırması gerekmektedir. Yapılan testlerin sağlıklı çıkması yarın sorun yaşamayacağınız ve protein tozunun faydalı olduğu anlamına gelmemektedir. (Gaia Dergi)
Ne Nedir?
Otodeterminizm: Determinizm ve indeterminizm arasında uzlaşma sağlamaya çalışan görüştür. Kantta ifadesini bulan bu görüşe göre, insan kendi iradesi ile ahlak yasalarını özgürce belirler. Bu nedenle ahlak yasaları insanın dışında konulan ve uyulması istenen yasalar değildir. İnsan, kendi özgür iradesiyle belirlediği genel geçer ahlak yasalarına yine kendisi uyar.
Tarihte Bugün
1935- İstanbul Belediye Meclisi Darülacezenin adını Düşkünler Evi olarak değiştirdi.
1939- Hatay Meclisi Türk parasını resmi para olarak kabul etti.
1939- İktisat Bakanlığı kadın çoraplarında kalitenin yükseltilmesi için Avrupadan uzman heyet getirtti.
1984- Bilim Sanat ve Kültür Kurumu (BİLSAK) İstanbul'da kuruldu.
Günün Fotoğrafı
