Çevremizi koruyalım
Birleşmiş Milletler Çevre Konferasında 1972 yılında alınan bir kararla 5 Haziran Dünya Çevre Günü olarak kabul edilmiştir.
Canlı ve cansız varlıkların bir arada bulundukları, birbirlerini etkiledikleri ve birbirlerinden etkilendikleri bir ortam olarak tanımlayabileceğimiz çevrenin korunması amacıyla farkındalık çalışmalarının yapıldığı Dünya Çevre Günü, 100den fazla ülkede paydaşlar tarafından kutlanmaktadır. Dünya Çevre Gününde ayrıca çevre için pozitif bir şeyler yapmak isteyen gönüllüler bireysel eylemlerin yanı sıra kitlesel eylemler de düzenleyerek, doğaya zarar veren durumları protesto etmektedir.
Tabi sadece bu tip eylemlerle ya da senede bir gün yapılan bir kutlamayla farkındalık çalışması yürütülemez. Çevre kirliliği konusu mutlaka ve mutlaka küçüklükten itibaren insanlara anlatılması gereken bir olgudur. Çevrenin korunması konusunda toplumun her kesiminden insana büyük sorumluluklar düşmektedir. Devletler, yönetimler ve bireysel olarak insanlar bu konuya büyük önem vermelidir. Çevreyi temiz tutmanın yolu bireysel sorumluluk duygusundan ve çevre bilincinin oluşmasından geçer. Çevre bilincine sahip olmak, temel insan haklarının eşitlik ve adalet ilkelerini içine alan çağdaş insan davranışlarının çerçevesini oluşturmaktadır. Çağdaş insanın çevre bilinci, kendi içinde duyduğu bireysel sorumluluk duygusunu etrafındaki insanların da duyması için çaba göstermeyi de gerektirmektedir.
NESİLLER TÜKENİYOR
Dünya üzerinde 6 ile 100 milyon arasında tür olduğu varsayılmaktadır. Günümüze kadar sadece 2 milyon türün keşfedildiğini düşünülürse, diğer türler hakkındaki bilgilerimizin ne kadar kısıtlı ortaya çıkmaktadır. Bilinen 17 bin 292 bitki ve hayvan türü azalıp nesli tükenme riskiyle karşı karşıya kalmıştır. Bitki ve hayvan türlerinin azalmasının tek sorumlusu ise insanlardır. Çeşitli sebeplerle ormanlar, tarım arazileri, otlaklar, sulak yerler tahrip edilmektedir.
Yine insanların suçu olarak dünyanın ısınmasına sebep olan gazlar atmosfere karışmaktadır. Bunun sonucu olarak, dünyadaki türler de çok hızlı bir şekilde yok olmaktadır. Bu tükenişlerin tek sorumlusu da insanlardır.
İçinde yaşadığımız dünyayı korumayı en büyük görev olarak edinmeliyiz. Çevreyi ne yazık ki bizler kendi ellerimizle çekilmez hale getiriyoruz. Herkesi bu konuda bilgilendirerek, her türlü bitkinin, ağacın önemi anlatılarak bilinç bir nesil oluşturmalıyız.
Peki bu konuda neler yapabiliriz?
Akar ve durgun sular, insan ve hayvan artıkları ile kirletmemeliyiz.
Biriken çöpler hemen kaldırmalı, dışarıya çöp atmamalıyız.
Yakıtların tam yakılmasını sağlamalıyız. Böylece hem enerji kaybı, hem de hava kirliliği önlenmiş olur.
Havaya, suya, toprağa karışan kimyasal artıklar doğayı etkilediğini hepimiz biliyoruz. Bu atıkların bir an önce önüne geçilmelidir.
Doğal bitki örtülerini de mutlaka korumalıyız.
Günün Bilim Haberi
Evinizin elektriğini kendiniz üretmek ister misiniz?
Hindistanın güneybatısında Keralada yaşayan Arun ve Anoop George kardeşler birlikte yaptıkları rüzgar jeneratörüyle evlerinin çatısında enerji üretiyor. Kurulum maliyeti yaklaşık 750 Dolar olan sistem 3 ila 5 kwh enerji üretebiliyor ve bu da bir evin günlük elektrik ihtiyacı. Arun hedeflerinin büyük olduğunu ifade ediyor: Bu türbini daha önce ülkemizde görülmemiş bir fiyata tasarladık. 50 bin Rupiyi (yaklaşık 750 Dolar) geçmemesine çalıştık. Bu da bizim endüstride yapmak istediğimiz bir devrim. Herkes kendi enerjisini üretebilecek.
Hindistan rüzgar enerjisini dünyada en çok kullanan ülkelerden biri. Ülkenin rüzgara açık 7 bin kilometre uzunluğunda kıyısı bulunuyor. Halen elektrik üretiminin yüzde 70ini termik santrallerle sağlayan Hindistanda rüzgar enerjisinden sağlanan üretim son iki yılda 3,300 megavat kadar arttırıldı. Rüzgarla sağlanan enerji miktarı Latin Amerika ve Karayiplerin tümünde bu yolla sağlanandan daha büyük. Ancak enerji tedarik sorunu da devam ediyor. Hindistan enerji kesintilerinin en sık yaşandığı ülkelerden biri. Dünya Bankası rakamlarına göre özellikle kırsal alanda her dört evden birinin elektriğe erişimi bulunmuyor. 2012de 620 milyon kişinin saatlerce elektriksiz kaldığı halen hafızalarda.
Rüzgar enerjisi uzmanı Suresh Kumar Kumaresan ülkenin tüm potansiyelini kullanamadığı görüşünde:
Hindistan gelişme yolunda ve çok şey yapıldığı görülüyor fakat yeterli değil ve potansiyel de tam olarak kullanılmıyor. Hükümet tüm desteğini vermediği için ancak kısmi olarak kullanılabiliyor. Son gayretlerin de geç kalınmış ve yetersiz olduğunu söyleyebilirim. (Euronews)
Günün Atasözü
Para insana dil, elbise insana yol öğretir: Toplumda beceriksiz, işe yaramaz gibi görünen kişiler ellerine maddi imkan geçtiğinde bunu zekice ve doğru bir şekilde değerlendirip kazançlarına kazanç katarlar. Maddi gücü iyi olan kişilerde toplumda sözü geçen kişiler haline gelir ve söyledikleri dikkate alınır, itibarı artar. Eski kıyafetleri ile kenardan köşeden sıkıla sıkıla yürüyenler de güzel kıyafetler edindiklerinde, meydanlarda daha bir havalı ve endamlı şekilde yürürler.
Ne Nedir?
Yetersiz Uyarılma: Organizmanın alıştığı düzeyin altında uyarıcı ile karşı karşıya kalması sonucu fizyolojik ve psikolojik anlamda çevreye uyum gücünü yitirmesidir.
Günün Vegan Tarifi
Malzemeler:
2 su bardağı kadar maş fasulyesi
Çok bol yeşil biber (Ben en az 8-10 tane koyuyorum.)
1 tatlı kaşığı biber salçası
1 tatlı kaşığı domates salçası
1 domates rendesi
2 küp şeker
2-3 diş sarımsak
1 orta boy kuru soğan
Tuz, karabiber
Zeytinyağı
Maş fasulyelerini, diğer bakliyatlar gibi bir gece önceden ıslatın. Tencereye biraz zeytinyağı koyun, ısınınca içine küp küp doğradığınız soğanları ve sarımsakları atın. Renkleri değişince, içine 3 cm kadar bir boylarda doğradığınız yeşil biberleri ve salçaları ekleyin. Biraz daha soteledikten sonra domates rendesini de ekleyin. Biraz daha çevirdikten sonra iyice yıkayıp süzdüğünüz maş fasulyelerini koyun ve üzerini hafifçe geçecek kadar sıcak su ekleyin. Tuz, karabiber ve şekerini de koyduktan sonra, pişmeye bırakın. Suyunu çekebilir, arada bir kontrol iyi olur. (Hafiftarif.com)
