1
Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen
İlkses Gazetesi Yazarımız

Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen

Yazarın Köşe Yazıları

Soykırım sözlüğü nedir? Gereklimidir?

Doğru kavramlarla konuşabilmek önemli, önemli olduğu kadar da toplumsal barış ve gelişim için de gerekli bir şeydir. Bazen kişilerin kavramlarla konuştuğunu görürsünüz, fakat kullandığı kavramın ne anlama geldiğinden haberi olmayabiliyor. Ya da bazı kavramlar siyasallaştırılarak, hatta güvenlikleştirilerek farklı anlamlar yüklenir ve tartışılması engellenir. Amaç hakikatin önünü tıkamak olduğu kadar, farklı anlam yüklenen kavramı toplumsal mühendisliğin aracı haline de getirebilirler. Türkiye tarihi çarpıtılarak toplum mühendisliğine kurban edilmiş kavramlarla doludur: İrtica, bölücülük, üniter devlet, laiklik v.s. Soykırım ve onunla ilintili kavramlar da gerçek anlamından uzaklaştırılmak istenen ve siyasallaştırılan başlıca kavramlardan biridir.


1982 ANAYASASININ NE KADAR DA SEVENİ VARMIŞ!

Sivil anayasa tartışmaları yapılmaya başlandıkça ve tartışmalar ilerledikçe çok ilginç ve şaşırtıcı tepkiler de ortaya çıkıyor. Demokrat, liberal kesimler ve halk büyük bir çoğunlukla mevcut anayasanın değiştirilmesinden güçlü bir irade beyan ederken, bugüne kadar “cunta anayasası değişmeli” diyen bazı kesim ve grupların son tahlilde cunta anayasasının ruhunun korunması, değişmez (!) maddelerine dokunulmamasını istemeleri akla şöyle bir çağrışım yapıyor: ne kadar da 1982 cunta yasasının seveni varmış!


90 Yıllık Demokrasi(!) Nerede?

Geçenlerde televizyon kanalları arasında gezinirken bir kanalda üç beş tiyatro-sinema-dizi oyuncusunun (ne kadar da yetenekliler, on parmakta 90 marifet) demokratikleşme üzerine konuştuklarını fark edince izlemeye devam ettim. Meğerse yetenekleri oyunculukla sınırlı değilmiş. Siyaset bilimi literatürüne katkılarının yadsınamaz düzeyde olduğunu fark ettim. Büyük demokrasi uzmanları(!) olduklarına da şahit olduk. Bugünün kimi otoriter uygulamalarını eleştiren bu uzman sanatçılar 90 yıllık demokrasinin(!) yara aldığını ve giderek diktatörlüğün yükseldiğini birbirlerine anlatıyorlardı. Hepsi de buna inanıyor görünüyordu, ya 90 yılın neye tekabül ettiğini bilmiyorlardı ya da demokrasinin ne olduğunu anlamamışlardı.


Seçim Sistemi ve Demokratikleşme

Demokrasinin literatürde 500’den fazla tanımından bahsedilir. Basitçe adil ve periyodik seçimlerin yapılmasından, bütün hak ve özgürlüklerin sağlandığı, çoğulcu ve katılımcılığın gerçekleştirildiği müzakereci demokrasiye kadarki tüm safhalara demokrasi denmektedir. Bu nedenle, belki de en iyi demokrasi tarifinin Abraham Lincoln tarafından yapıldığına inanılır. Ona göre demokrasi, “halkın, halk tarafından halk için yönetilmesidir”. Yani “halka rağmen halk için” denen jakoben anlayış demokrasilerde yoktur. Halkı küçümseme ve ötekileştirme olamaz. Halkı adam etme ya da halkı devlet için var olan bir unsur ve enense olarak görme de demokrasilerde olamaz.


Türkiye hangi dünya liginde?

Türkiye son yıllarda ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel anlamda ciddi ilerlemeler sağlamış ve uluslararası ilişkilerde önemli bir aktör olmuştur. Çok değil daha 12 yıl önce ekonomisi krizde, siyaseti istikrarsızlıklar içinde, prestiji yerlerde bir ülke idi. Demokrasi ve insan hakları denince "Türkiye'de olmayan şey" akla gelen ilk cevaptı. Kısacası Türkiye o zamanlar bir 3. lig ülkesiydi.