Şehirlerin parlak vitrinlerinde, gözümüzü kamaştıran ışıkların ardında, kimsenin bakmak istemediği bir gerçek saklıdır.
O gerçeğin adı: ekmek davası.
Siz uyurken, birileri madenin karanlığına iner, tarlanın ayazına çıkar, çöplerin arasında ekmek arar.
Onları görmezden gelmek kolaydır; çünkü elleri kirli, üstleri başları tozludur.
Ama bilmezsiniz ki, o kirin altında en temiz yürekler atar.
Bugün, o görmezden gelinenlerin sesi olacak bir şiir var karşınızda…
Şiir ekmek temalı bir yarışmada mansiyon ödülüne layık görülmüştür.
Biz arka sokakların,
Eli yüzü kirli, yüreği tertemiz çocukları
Sabah güneş doğmadan, alacakaranlıkta düşeriz yola,
ekmeği helal kazanma davasına
Kimimiz maden ocağına gideriz.
Kimimiz tarlaya.
Bazılarının hiç saydığı paraya.
Emekçiyiz;
Biz arka sokakların,
Eli yüzü kirli, ama yüreği tertemiz çocukları,
Kimimiz bacımıza,
Kimimiz anamıza, avradımıza
Kirli ellerimizle, bir tas yemek davasına,
İki somun ekmek için
gün ağırmadan düşeriz yola.
Sormadan sorgulamadan,
Yüzümüze bakıp yoldan geçerken yok saydığınız,
Değersizmişiz gibi gözlerle baktığınız
Kirli dünyayı, tertemiz yaşayan
Ekmek davasına çöp toplayan…
Arka mahallenin, eli yüzü kirli
Yüreği tertemiz,
Namusuyla çalışan çocuklarıyız biz…