Bayram Gelmiş Neyime!

Bilirsiniz Şanlıurfa yöresine ait, Cemil Cankat Ustamızdan güze ve anlamlı bir türkümüz var; “Bayram Gelmiş Benim Neyime.” Yazılarımızı okuyanlar bilir. Türküsüz yazı yazmamaya özen gösteriyoruz. Umarım yararlı oluyordur.
Bayram gelmiş neyime
Kan damlar yüreğime
Yaralarım sızlıyor
Doktor benim neyime
Cumhuriyet ve Osmanlı’nın zor günlerini anımsayalım. Kaybettikçe devamı geliyor. 16 Mayıs1916’da Büyük Britanya ve Fransa’nın yaptığı gizli anlaşmayı daha sonra Çarlık Rusya’nın da onaylamasıyla, Osmanlı İmparatorluğunun Asya topraklarının paylaşılması hayata geçmeye başlamıştır. Birinci Paylaşım Savaşı (yağma savaşı desek daha iyi olur), bilindiği gibi Osmanlı İmparatorluğunu parçalamayı amaçlıyordu. Bu amacı emperyalistler sonunda gerçekleştirerek, ZAYIFLAYAN OSMANLI yöneticileri direnemeyip teslim olma yolunu seçmişlerdir.
****
Parçalanma sürecini doğru değerlendiren ve parçalanmış bir imparatorluktan yeni bir devlet çıkartmayı planlayan Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları, emperyalist saldırıları büyük bir direnişle defetmişlerdir. Yani Kurtuluş ve KURULUŞ sürecine önderlik edip, yönetim tarzı olan Halkın kendini idare etme biçimi olan CUMHURİYETİ ilan ederek büyük bir başarı kazanmışlardır.
CUMHURİYET NELERI GETİRMİŞTİR?
Kulluktan, özgür yurttaş sürecine geçişin başlangıcı oldu. Büyük bir eğitim, kültür, sanat ve sanayileşme sürecini başlattı. Köy Enstitüleri, Türkiye halkının aydınlanma motoru konumunu aldı...
Ülke demir ağlarla örüldü. Milli iktisat politikalarına duyulan ihtiyaç milli burjuvazinin de devlet eliyle oluşturulmasını gerekli kılmıştı. Ekonomide planlama uygulaması ile SOVYETLER BİRLİĞİNDEN sonra ilk uygulayan ülke olmayı sağlamıştı.
****
Bu bağlamda sanayileşme hamlesini gerçekleştirmiştir. Bu hamle “taşra” sayılabilecek yörelerde modernleşmenin dinamiğini oluşturmuştur.
****
Kültür ve sanat girişimleri aynı zamanda modernleşme ve aydınlanmanın da öncüsüydü.
TABLO incelendiğinde Cumhuriyetin başarısını görebiliriz.
****
‌Cumhuriyet’in bu kadar olumlu gelişmeleri yanında elbette eksiklikleri de vardı onlara da değinmeden geçemeyeceğiz. ‌CUMHURİYET’in ilanını takip eden yıllarda 1929 büyük ekonomik krizi yaşanmaya başlandı. ‌Kriz ekonomide devletleşme ve siyasette merkezileşme eğilimlerini güçlendirdi.
‌İç dinamikler ve uluslararası koşullar toplumsal örgütlenme ve özgürlükleri engelleyen uygulamalar doğurdu..
‌TOPRAK AĞALIĞININ TASFİYE edilememesi ve hatta önemsenmesi bugünlere yansıyan “KÜRT SORUNUNU” çözmeye engel oldu.
‌****
‌İlerleyen süreçte yani 1950’lerde ABD ile geliştirilen ilişkiler siyasi ve ekonomik bağımsızlığı zedeledi. ‌Aydınlanma ve toplumsal gelişmenin önüne set çekildi. Bu süreçte KÖY ENSTİTÜLERİ KAPATILDI.
‌****
‌Cumhuriyet kazanımları adım adım çeşitli iktidarlar tarafından tırpanlandı. ‌Günümüze gelene kadar, “Yeni Dünya Düzenine” bağımlılığımız arttı. Neoliberal politikalar başta sağlık, eğitim, kültür sanat ve sanayide büyük altüst oluşumlara neden oldu. ‌Bu nedenle ‌bugün “Cumhuriyet ve Kazanımlarını” savunmak ve daha ileriye götürmek zorundayız. Koşullar bu büyük kazanımları savunmanın ötesinde daha da geliştirme görevini önümüze koymuştur.
****
‌Toplum olarak Cumhuriyet küskünlerini kazanmak ve toplumsal dokumuzu pekiştirmek zorundayız. ‌Kardeşliğimizi geliştirip, örgütlenme ve toplumsal gelişme sürecini devam ettirmeliyiz. Siyasal bağımsızlığımızın önemi gün geçtikçe ARTMAKTADIR. Elbette EKONOMİK BAĞIMSIZLIĞIZIMIZDA çok önemli olup diğerlerinden soyutlayamayız.. ‌Hakça ve adil bir paylaşım rotasına girmek gerektiği bilinciyle herkesin CUMHURİYET BAYRAMINI KUTLARIZ.
Sözümüzü sevdiğimiz bir cümle ile bitirelim.
Sevgi emektir. Emek örgütlenmektir.
Mustafa Torun
Cafer Keskin
 

Bayram Gelmiş Neyime!