​​​​​​​Yedin Yine Doymadın Mı?

Muhlis Akarsu’nun güzel bir eseri var. Gelin bundan bir bölüm okuyalım.

Seni okuyup yazanı

Yunus gibi bir ozanı

Koskocaman Pir Sultanı

Yedin yine doymadın mı?

Karnı büyük koca dünya

Efsane futbolcu!

Anti emperyalist, devrimci ve futbolun kime hizmet etmesini bilen, olumlu ve olumsuzlukları ile anılabilecek, sorgulayan bir kişiliği yedin yine doymadın mı? Evet, örnek kişilik MARADONA’dan bahsediyoruz. Yolun açık olsun sevgili Maradona! Gittiği yerde yeni yoldaşlar bulacağından eminiz. METİN OKTAY, LEFTER’ler gibi. Birde CASTRO ve CHE’yi unutmayalım. Dünya’yı kasıp kavuran Kovid-19 enfeksiyonu bütün hızı ile saldırısına devam ediyor. Kılıcımız, bilgimiz, hatta ilaçlarımız da şimdilik fayda etmiyor. Elimiz koynumuzda aşı bekliyoruz.

***

Düşünün koskoca kapitalizme dünya da kafa tutuyor.

***

İnanmazsınız ama alt bile edebilir. Gidişat öyle sanki. Rüzgarı fırtınaya dönüştü bile. Ülkemizde de büyük şehirlerde neredeyse 10 kişiden biri hatta daha fazlası enfeksiyonu bizzat yaşıyor. Zor işimiz dostlar.

***

Ekonomi ve adalette yeni reformlar göreceğimiz söyleniyor. Hadi hayırlısı diyelim!

***

Merakla ve gayretle ne olacağını bekliyoruz. Gemiden giden gidene. Dalgalar sert esiyor anlaşılan. Büyük ile küçüğün farkı kalmadı. Hatta küçük daha da büyümüş. Arka mahalle karman çorman. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Kasım bitiyor, havalar soğudu, umarız daha da soğumaz. Hani doğal gaz, elektrik kullanıyoruz ya! Eskiden kömür vardı, sobanın başında kestane kavurmak, ekmek ısıtmak, dürüm yapmak içinde. HEY GİDİ GÜNLER HEYYYY!

***

Bazen eskilerde özlenirmiş. Bayramlar gibi. Gerçi maaşları dolar ile alacakmışız. Duymadınız mı? O zaman doğalgaz tadından yenmez. Pardon pardon özür dileriz. Kemiklerimiz daha da ısınır. Mutfakta bir kaç çeşit yemek! Yeme de yanında yat. Sevdalarını düşünürsün. Tokken daha çok ama daha yoksul. Gerçi hayaller fukaralık da DAHA ZENGİNdir. Kıymeti bir başkadır sevdanın bu taraf da...

***

Fukara aşkımın “ZENGİN YALNIZLIĞINDA” diye başlayan mısraları. Vallahi bilen bilir. Ahmet Arif’in sevdalısına mektup göndermek için hamallık yaptığını da unutmamak gerekir. Demek ki kadri kıymeti bambaşka olan büyük sevdalar yaşanabiliyormuş. Güneş tepemde. Akşama rakı içmeyi özlemişim. Hani imalat da yok artık. RAKI ucuzlasa hem boğaz dezenfektanı hem de gönül derinliklerine merhaba dedirtir belki. Güzel olur mu? Bilemiyoruz.

***

25 Kasım CASTRO’nun ölüm yıldönümü. Yoldaşları ile buluşmuştur umarım. “Hadi gidelim dostum. Öcünü almak için haksızlıkların. ASİ YILDIZLAR PARLASIN ALNIMIZDA. Yemez isek ölürüz. Ne çıkar?” CHE onun için söylemiştir. Birde MARADONA içindir herhalde. Sevgi ile kalın.

***

YORUM VE ÖNERİLERİMİZ

Sessizlerin sessizi olmak, arasından çıktığın yoksul insanlara ihanet etmemek, onların sınıfsal bilincine kavuşması için elinden geleni yapmak ne güzel eylemler! On para etmeyen “Küresel Kapitalizm ve yerli uşaklarının” son çırpınışlarını sezer gibiyiz. Ne dersiniz? Pandemi giderek çelişkileri açığa çıkarıyor gibi.

***

Sözümüzü Aşık Veysel’den güzel bir tümce ile bitirelim. Güzelliğin on para etmez. Bu bendeki aşk olmasa.

​​​​​​​Yedin Yine Doymadın Mı?