Sessizlerin Gücü


  • Oluşturulma Tarihi : 22.07.2025 08:37
  • Güncelleme Tarihi : 22.07.2025 08:37

Toplum olarak gücü, zenginliği, zekâyı ve mutluluğu çoğu zaman gösterişte arıyoruz. Oysa en değerliler, en çok saklananlar değil mi?

Birine gücünü kanıtlamaya çalışanlar genellikle en güçsüz olanlardır. 
Tıpkı bağırarak konuşan birinin aslında kendini duyuramadığı gibi.
Oysa gerçekten güçlü olanlar naziktir. 
Çünkü kaba güce ihtiyaç duymazlar; varlıkları bile yeterince etkileyicidir.
Bakın mesela… 

Bir baba düşün; yıllarca ailesi için çalışan ne yorgunluğunu dile getiren ne de yaptığı fedakârlıkları anlatan. Ama her sabah kalkıp sessizce işe giden, çocuğunun defterini fark ettirmeden çantasına koyan. 
İşte gerçek güç budur.

En zeki olan sessiz kalır. Bilir ki her şeyi konuşarak anlatmak gerekmez. Sessizlik, çoğu zaman en çok şeyi söyler. Gürültüde akıl değil, ego vardır. Zekâ ise sade bir zarafettir.

Tıpkı yaşlı bir öğretmenin, dersin sonunda sınıfı sessizlikle süzmesi gibi… 
Gözleriyle sorar, mimikleriyle öğretir. Sözcüklere gerek duymadan etkiler.

Zenginlik dediğimiz objede…

En zenginler gösterişten uzaktır. Çünkü sahip oldukları şeyleri göstermekle değil, yaşamakla meşguldürler. 
Onlar için zenginlik, başkalarının görmesi için değil, iç huzuru için vardır.
Bir köy kahvesinde oturan, üstü başı mütevazı ama kalbi ferah bir amcayı düşün.
Belki milyonları var ama bir çayın yanında gelen dost sohbetinden daha kıymetli bulduğu hiçbir şey yoktur.
Mutluluk ise,

En mutlular kendilerini gizler. Çünkü gerçek mutluluk içtedir, dışa taşmasına gerek yoktur. Bağırarak “mutluyum” demek, aslında mutsuzluğun çığlığıdır çoğu zaman. Gizli mutluluk ise kıymetlidir; koruma içgüdüsüyle saklanır.

Bir kadın düşün; sabah erkenden kalkmış, çocuklarını hazırlayıp işe gitmiş. Akşam yorgun dönmüş ama sofrada bir tebessümle oturmuş. Ne şikâyet eder, ne de dert yanar. Sükûneti mutluluğunun kanıtıdır.
Ve tüm bunların ortak paydası: Gerçek güç, kendini ispatlamaya ihtiyaç duymaz. O, kendini sessizce belli eder; bir sözde, bir bakışta, bir davranışta… Gösterişsiz ama etkili.
Tıpkı yağmurun toprağa değdiği an, başağın sessizce boy vermesi gibi…
Sessiz ama hayat verici.
Belki de en çok susanları dinlememiz, en sade görünenleri fark etmemiz, en nazik olanlara dikkat etmemiz gereken bir çağdayız. 
Çünkü gerçek olan gösterişte değil; derinlikte gizli.

 

Sessizlerin Gücü
Erdal Ataklı
Yazarımız Kim ?

Erdal Ataklı