“Avrupa’da olsa uçardı”

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER

İzmir’in konaklama ve otel hizmeti veren en eski semti olan Basmane’deki Oteller Sokağı hem tarihi dokusuyla hem de onu terk etmeyen sayılı insanlarıyla yaşamaya devam ediyor. ‘Sayılı insanlarıyla’ diyoruz çünkü Oteller Sokağı ne yazık ki yalnızlığa terk edilmiş durumda. Kültürel miras alanı olan Oteller Sokağı’nın geçmiş yıllara oranla bu denli değer kaybetmesinin nedeni ise yaşanan göçten dolayı Basmane bölgesine duyulan ön yargı.

DEDEDEN TORUNA

Olimpiyat Otel, dededen toruna geçen otelcilik serüveninin en güzel örneklerinden biri. Basmane’nin 60’lı yıllarda gözde oteli olan Hisar Oteli’nin ilk kiracılarından olan Mehmet Niyazi Oğlakçıoğlu bir süre sonra Basmane’nin yüzü olan ünlü İstiklal Oteli’ni işletmiş. Ardından İpek Palas Oteli’ni işleten Niyazi Oğlakçıoğlu sonra da Şen Oteli’ni kiralamış. Ve Oğlakçıoğlu ailesinin bir asırdır süren otelcilik mesleği günümüze dek devam etmiş. Hem alışveriş hem de keşif gezileri için vazgeçilmez bir konuma sahip olan Olimpiyat Otel de çehresini günden güne yeniliyor. Otel, konukların memnuniyetlerinin belirlediği Tripadvisor Mükemmellik Sertifikasına da sahip. Oğlakçıoğlu Ailesi'nin dededen toruna geçen otelcilik mesleğinin son temsilcisi ise Arda Oğlakçıoğlu ve ağabeyi İhsan Oğlakçıoğlu.

“ÇEKİNİR OLDULAR”

İzmir’de 70’li yıllarda olimpiyatlar düzenlenince otel bu ismi almaya başladı. Ancak dış dekorundan dolayı civarda ‘Bisiklet Otel’ olarak da biliniyor. “Burayı önce dedelerimiz ve amcalarımız işletti şimdi de görev bize düştü” diyen Arda Oğlakçıoğlu, görevlerinin sadece otelle sınırlı olmadığını, bakımsızlığa terk edilen sokak için de bir takım mücadeleler vermeleri gerektiğini vurguladı. “Burası kültürel miras alanında” diyerek konuşmaya başlayan Oğlakçıoğlu, “Oteller sokağı Avrupa’da olsa uçardı. Sokağın iyileştirme süreci devam ediyor. Oteller Sokağı’nı belirleyen en önemli şey tarihi yapılara sahip olması. Ve bu yapıların korunması gerekir. Sokağın yanlış tanınması da önlenmelidir. Kültürel miras alanında olmamız güzel. Ancak son dönemde bu bölge mülteci akınına uğradığı için insanlar bu sokağa girmeye çekinir oldu. Uzun zamandır iyileştirmeye gidilmesi için başvurularda bulunuyoruz ama sonuç alamadık. Özellikle de bu bölgede mal sahipleri fazla. Onların elini taşın altına koyması gerekir. Mekanlarının dış görüntüsüne dikkat etmeleri gerekir. Bu sokağın güzel tanıtılması gerekir” dedi.

“İÇLER ACISI BİR DURUM”

Sokakta pek bir şeyin değişmediğini kaydeden Oğlakçıoğlu, “40 sene önce nasılsa şimdi de öyle. Ki bu içler acısı bir durum. Aslında çoğu orijinalliğini koruyor ancak bakıma ihtiyaçları var. Mesela buralar çok güzel butik otel haline dönüştürülebilir. Otel odalarını şu anda bölmüşler, etmişler, 20 tane oda çıkarmışlar. Ne yazık ki yapılmaması gereken bir şey. Orijinal hale getirip, butik otel yapıp, 7-8 oda oluşturup daha uygun fiyatlara satılabilir. Ama işte bunları o eski insanların kafasına sokmak kolay değil. Vizyon gerektiriyor. Alaçatı usulü dönüşüme uğrayabilir buralar. Ancak kimse aldırış etmiyor. Bir de Anıtlar Kurulu denilen bir kurul da var. Kimse onunla da uğraşmak istemiyor” diye aktardı. Sokakta farkındalık yaratmak için otelin etrafını bisikletlerle süslediğini söyleyen Oğlakçıoğlu, “Göçle beraber Basmane Meydanı sahiden çok bozuldu. Belediye de hiçbir şekilde ilgilenmiyor. Arapça levhalar, ruhsatsız çalışan dükkanlar. Otelin etrafına bisikletler yerleştirerek, vitrinlere rengarenk çiçekler koyarak en azından kendimizce sokağa ilişkin bu ön yargıları yıkmak istedik” ifadelerine yer verdi.

“UMUDUM HALEN VAR”

“Sokakla alakalı umudum halen var. İnanıyorum ki böyle kalmayacak” diyerek sözlerine devam eden Oğlakçıoğlu, şöyle ekledi: “Sadece otel sahiplerinin elinde olan bir durum da değil. Anıtlar Kurulu, belediye ve mülk sahiplerinin bir araya gelerek çözebileceği bir konu. Diğer sıkıntı ise insanların yeniliğe açık olmaması. ‘Eski düzen karışmayın, böyle geldi böyle gitsin’ diyenler de çok oluyor. Karşı tarafımızda yer alan İstiklal Oteli de bizimdi. Ancak orayı şimdi Toplum Gönüllüleri Vakfı tuttu. Doğru bir tadilat ile bina kendilerine teslim edildi. İstiklal Oteli kurtarıldı ancak sokağın en başındaki Sadık Bey Oteli içler acısı halde. Ve onun gibi daha nice otel... Bunların ayağa kaldırılması mümkün. Sadece bir ya da iki otelin değil, sokak olarak komple bir tadilata girmesi gerekiyor.”