Sayfa Yükleniyor...
Kuranın toplanması, mushaf haline getirilmesi demektir. Hz. Peygambere inen ayetler; ince ve yassı taşlara, kaburga kemiklerine, derilere, kağıtlara, hurma dallarına vb. şeylere yazılıyor ve muhafaza ediliyordu. Ayetler, inmeye devam ettiği için Peygamberin sağlığında Kur'an, mushaf haline getirilmemişti.
Dinimizce selam vermek sünnet onu cevaplandırmak ise farzdır. Bir topluma selam verildiği zaman o toplumdan sadece bir kişi bu selama karşılık vermesi bu farzı yerine getirmek için yeterlidir. Şayet cevap verilmese o toplumda oturan her Müslüman günahkâr olmuş olur.
Ölmüş kimseyi öpmede bir sakınca yoktur. Nitekim sevgili Peygamberimiz, Osman bin Maz'un'u vefat ettiğinde öpmüş ve ağlamıştır. Aynı şekilde Hz. Ebu Bekir de efendimiz vefat ettiğinde alnından öpmüştür. Bu iki hadise de ölüyü öpmenin caiz olduğuna işaret etmektedir.Bu nedenle de Hanefi ve Şafii âlimleri ölüyü öpmede bir sakınca olmadığını söylemişlerdir.
Hac, hep aynı aylarda yapılır. Çünkü hac ayları, Hicrî takvime göre Şevval, Zilkade ayları ile Zilhicce ayının ilk 10 günüdür. Bu günlere hac ayları denmesi, hac menasikinin yerine getirilmesi bakımından değil, haccın şartı olan ihramın bu zaman dilimi içerisinde gerçekleşmesinin zorunlu olması itibariyledir. Bu süre içerisinde ihrama girmeyen kişi, zamanında hacca başlayamadığı için, o yıl haccı kaçırmış olur.
Hac, uzun bir yolculuğu gerektiren meşakkatli bir ibadettir. Kadının tek başına bu yolculuğa çıkması bazı olumsuz sonuçlar doğurabilir. Hanefi mezhebine göre kadının yanında mahremi yani kocası, abisi, babası, dayısı gibi bir mahremi olmadan hacca gitmesi caiz değildir.
Müslümanın dünya ve ahiret hayatı bakımından çok önemli bir dönüm noktası olan hac, samimi ve ihlasla yerine getirildiğinde Müslümanı günahlarından arındırır. Kişinin Allah indindeki derecesini yükseltir. Ödül olarak cenneti kazanmasına vesile olur. Haccı hayatında yaşayan Müslüman ahlâken mükemmelleşir. İnsanlarla olan ilişkileri hoşgörülerle güzelleşerek olgunlaşır.
Evlilikte asıl olan insan neslinin devam etmesidir. Bu yüzden evlenecek kişilerin çocuk yapabilecek kadınları nikahlanmaları müstehabdır. Çünkü evliliğin en önemli hedeflerinden birisi çocuk sahibi olmaktır.
Hacca giderken helallik almanın dini hükmü nedir?
Dinen boşama üç kere ile sınırlandırılmıştır. Bir ve ikincilerde eşlerin yeniden birleşme imkanı vardır.
Ötenazi, hayatından ümit kesilmiş hastanın kendi isteği ile hayatına son vermek ve acı çekmesine mani olmak anlamında kullanılan bir kelimedir.
Abdest ve gusülde genel ilke; her birinde yıkanması farz olan uzuvları hiçbir kuru yer kalmayacak şekilde yıkamaktır.
Erkeğin veya her iki tarafın beraberce açtığı dava sonucu, mahkemece boşanmış olan eşler, dinen de boşanmış olurlar. Ancak, daha önce eşler arasında başka boşanmalar olmamış ise, mahkemenin boşaması, bir boşama sayılır.
Dinen insanın borcu ikiye ayrılmaktadır. Allaha karşı borçlar, kullara karşı olan borçlar. Bir kimse, üzerinde mesela oruç borcu olduğu halde vefat etmişse bu onun için Allaha karşı bir borçtur. Kişi hayattayken bu oruçlarını tutmaktan aciz kalmış ise, orucunun borcunu fidye vererek ödemelidir. Ödeyememiş ise o zaman mirasından ödemeleri için mirasçılarına vasiyet etmelidir.
İslam dini kişilerin meşru işlerle uğraşmalarını ve geçimlerini helal yollardan elde etmelerini ister. Buna rağmen gayr-i meşru yolla bir kazanç elde edilmiş ve bu kazancın sahibi belli ise, bunun sahibine iade edilmesi; belli değil ise, karşılığında sevap beklenmeksizin yoksullara veya hayır kurumlarına verilerek elden çıkarılması gerekir.
İslam inancına göre kesilen hayvanın etinden yiyebilmek için hayvanı kesenin belli şartları taşıması gerekir. Bu şartlar yerine getirilmezse kesilen hayvanın eti yenmez. Fıkıhçıların kesen kişi ile ilgili ortaya koydukları şartlar şöyle ifade edilmiştir. Hayvanı kesen kimsenin akıl ve temyiz gücüne sahip, Müslüman veya ehl-i kitap (Yahudi veya Hıristiyan) olması, hayvanı Allah adına kesmesi gerekir. Ayrıca hayvanı kesen kimsenin kadın veya erkek olması fark etmediği gibi baliğ olması da gerekmez.
Suçlu olduğu bilinen birini avukatın savunması caiz mi?
Araf, cennetle cehennem arasında bir yer olup, iyilikleri ve kötülükleri eşit olan Müslümanları bir süre bekleyeceği yerdir. Arafta bekleyen Müslümanlar hem cenneti hem cehennemi göreceklerdir. Ancak amelleri eşit olduğundan cehenneme atılmaz. Aynı şekilde cennete ilk girenlerle beraber de cennete giremez. İşte bu insanın cezası bekleme cezasıdır.
Bir hak mezhepten öteki hak mezhebe geçmek caizdir. Zira bütün ehlisünnet mezheplerine uymak caizdir. Hepsine de uymak caiz olduğundan isteyen istediği mezhebi tercih edebilir. Tercih ettiği gibi tercih ettiği mezhebi bırakıp başka bir mezhebe de geçebilir.
Ölümden sonra dünyaya dönüş yoktur. Ama ölümden sonra hesap vermek için dirilme ve ahiret hayatı vardır. İslam inancında ölümden sonra bu dünyaya dönüş yoktur. Ancak bazı inançlarda bu düşünce vardır ki biz buna reenkarnasyon diyoruz.
Kişinin sevdikleri ve ailesi ile birlikte gömülmek için mezar yeri satın almasında dinen bir sakınca yoktur. Hele büyükşehirlerde bazen mezar yeri bulunmadığını düşünürsek bulduğunda mezar yeri almada hiçbir sakınca yoktur. Çünkü ailece bir arada gömülmek arzusu ile mezar satın alınıyor. Dinimiz açısından bunun bir sakıncası yoktur.
Evlilik gibi, yuva kurmanın ve neslin devamını sağlayan kutsal bir akdin basit çıkarlara alet edilmesi dinen doğru olmayan bir davranıştır.
Gerçek şehitlik inanmayanlara karşı sırf Allahın dini ve onun rızası için savaş meydanında savaşırken öldürülen Müslümana verilen bir unvandır ki gerçek şehitlik de budur. Bu kısım insanlar Kuranın ifadesi ile diri olup ölmemiş kimselerdir ama biz bunun farkında değiliz. Bu şehitler ahirette cennetlik olup Müslümanlara şefaat edecek müminlerdir.
Kiracının, kiraladığı yeri muhafaza hususunda, özürsüz olarak kusur etmesi neticesinde veya kiracının icabında ödemeden ayrıldığı kira, elektrik parası su parası gibi, paraları telafi edebilmek için kiracıdan kefil veya (rehin) depozit alınabilir. Rehin (depozit) alacağın teminatıdır. Ayrıca, kiracının izni olmadıkça, rehin (depozit) alan rehinden istifade edemez.Bu para emanet hükmündedir. Kira mukavelesi bitince, kiracının kiralayanı borcu yoksa, aynen iade edilir.