Sayfa Yükleniyor...
İslam dini, insanın yaratılıştan var olan güzelliklerini daha belirli hale getiren, takı takma, saçları tarama, meşru ölçüde süslenme, güzel giyinme... gibi davranışları mubah kılmıştır. Ancak, fıtraten yani yaratılıştan verilmiş özellik ve şekillerin değiştirilmesini yasaklamıştır. Nitekim Rasulüllah Efendimiz, süslenmek maksadıyla vücutlarına dövme yapan veya yaptıranlara, dişlerini yontarak seyrekleştiren ve şeklini değiştirenlere lanet etmiştir.
Cuma namazında hutbe, namazın sahih olmasının şartlarından biridir. Hutbe okunmadan kılınan bir cuma namazı sahih değildir.
Müşteri kızıştırarak fiyatın yükselmesini sağlamak dinen caiz değildir. Yani bir malın fiyatını yükseltmek amacıyla, o malı almaya niyetli olmadığı halde alacakmış gibi davranmak veya pazarlanmış bir malı almaya niyeti olmadığı halde sırf pazarlayan kişiyi almaya yönlendirmek için anlaşmalı olarak pazarlığı kızıştırmak dinen uygun değildir.
Ağız ve diş temizliğinde misvak kullanmak dinimizce sünnet olan güzel bir fiildir. Ağız ve diş sağlığına ayrı bir önem veren peygamber efendimiz misvak kullanmak suretiyle ağız ve diş temizliğinin yapılması hususunda da ısrarlı teşvik ve tavsiyelerde bulunmuştur.
Küfrü yani dinden çıkmayı gerektiren ifadelerin telaffuzu halinde dinden çıkılmış olur. Bu şekilde dinden çıkan kişinin, dini hükümlere göre, eşiyle aralarındaki nikah bağı da kopar. Ancak, zorlanarak küfrü gerektiren sözleri söylemek zorunda kalan kişiler, bu hükmün dışındadırlar. Nitekim Kuran-ı Kerim Nahl Süresi 106. ayetinde: İmandan sonra Allaha karşı küfre saparak, Kalbi imanla mutmain olduğu halde zorlananlar hariç, küfre sinesini açan kimseler üstüne muhakkak ki, Allahtan bir gazap iner ve kendilerine büyük bir azap vardır buyrulmuştur.
Bir kadının erkeğe, bir erkeğin de kadına benzemeye çalışması ve bu maksatla estetik ameliyatı yapması haramdır.
Doğacak çocuk öz annesi olmayan bir başka kadının rahminde büyüdüğünden soy karışmasına neden oluyor. Bu nedenle taşıyıcı annelik dinen uygun değildir. Ayrıca, kocası dışında yabancı bir erkekten alınan sperm ile bir kadının gebeliğinin sağlanmasına yönelik sperm bankası yöntemiyle hamile kalınmasının da insanlık duygularını rencide etmesi ve zina unsurlarını taşıması sebebiyle caiz değildir.
Altın kadınların ziynetidir. Erkeklere ise altın takı yasaklanmıştır. Nitekim Sevgili Peygamberimiz Hadis-i Şeriflerinde bu hususta şöyle buyurmaktadır: "Altın ve ipek ümmetimin erkeklerine haram, kadınlarına helaldir" buyurmaktadır. Yine Hz. Peygamberin hayatına baktığımızda altını kullanmadığını ve de altın yüzük kullanmayı yasakladığı çeşitli rivayetlerde görmekteyiz.
Sağlık ve servet yönünden haccetme imkanına sahip, hür, akıllı ve buluğ çağına erişmiş Müslümanların, ömürlerinde bir defa haccetmeleri farzdır. Bu şartları taşıyan kişinin, imkan elde edince, geciktirmeden bu farzı yerine getirmesi gerekir. Bu itibarla, kişinin evlenme çağında bekar çocuğu da bulunsa, bu şartları taşıması halinde hac etmesi farzdır. Hacca gitmeyip de, hac parasını çocuğunu evlendirmek için kullanırsa, hac yükümlülüğü üzerinden kalkmaz.
Cennet ve cehennemin ebediyen kalacağının dini bir delili var mı?
Tedavi için yapılan kan naklinde, kan verenin ya da alanın kadın erkek, Müslüman veya gayr-ı Müslim oluşunun bir farkı yoktur.
Altın kadınların ziynetidir. Erkelere ise altın takı yasaklanmıştır. Nitekim sevgili Peygamberimiz hadis-i şeriflerinde bu hususta şöyle buyurmaktadır: Altın ve ipek ümmetimin erkeklerine haram, kadınlarına helaldir buyurmaktadır. Yine Hz. Peygamberin hayatına baktığımızda altını kullanmadığını ve de altın yüzük kullanmayı yasakladığı çeşitli rivayetlerde görmekteyiz.
Eti yenen kara hayvanlarının etlerinin helal olması için, usulüne uygun olarak kesilmesi gerekir. Usulüne uygun kesim, Hanefilere göre besmele çekilerek, hayvanın nefes ve yemek boruları ile şah damarının veya iki şah damarından birinin kesilmesi şeklinde yapılır.
Vesvese, çeşitli sebeplerle insanın yaşadığı kararsızlık, şüphe ve kuruntu halidir. Bu hal, çoğu kere abdest ve guslün tamam olup olmadığı şeklinde görülmekte, elde olmayan kötü ve yanlış düşünceler şeklinde de olabilmektedir.
Müslümanın günah işleme hakkı ya da ruhsatı var mıdır?
Hayır ve şer Allahtandır, demek bunları yaratan Allahtır, demektir. Çünkü Yaratıcı Odur ve Ondan başka yaratıcı yoktur. Kula bakan yönüyle ise hayrı ve şerri irade eden, tercih eden kuldur. Bundan dolayı da insanlar hayır ve şer, iyi ve kötü bütün davranışlarından sorumludur.
Hz. Peygamberin mezarlıkları ziyaret ettiği ve bu ziyaretlerinde de ölülere selam verdiği onlara dua ettiği dini kaynaklarımızda vardır. Efendimizin ayrıca mezarlıklarda şu duayı okuduğu kaynaklarda vardır: Ey müminler yurdu, siz bizden önce gittiniz. İnşallah biz de size ulaşacağız.
Kişi, Allaha ve onun gönderdiği dine ve imanın esaslarına inanmadıkça Müslüman sayılmaz. İman olmadığından da yaptığı ibadetlerin ve hayırlı hizmetlerin sevabına erişemez.
İnsanın başına gelen sıkıntı ve hastalıklar onun günahlarına kefaret olur. Yani başa gelen ölümlere, sıkıntılara, acılara, elemlere, hastalıklara sabredip Allahtan gelenin baş üstünde yeri var deyip metaneti ve vakarı korumak kişinin günahlarına kefferattir. Yani kişinin günahlarını affettirme vesilesidir.
Yapılan ibadetlerin ve hayırların sevaplarını başkasına bağışlamak dinen caizdir. Kişi okuduğu Kuranın, yaptığı hatmin, kıldığı namazın ve istediği bir hayrın sevabını başkasına bağışlayabilir.
İslam bilginlerine göre haram maddelerle tedavi bazı durumlarda caizdir. İslam bilginleri başka çare kalmaması halinde ve Müslüman bir tabibin tavsiye etmesi halinde dinen yenilmesi içilmesi haram olan bir madde ile tedaviyi dinen uygun görmüştür.
İslamın bazı şartlarını yerine getirmeyenin imanı zarar görür mü?
İslam dini, kadın ve erkeğin ziyneti hususunda bir takım kurallar koymuştur. İslam dininde ziyneti ağırlıklı olarak kadın takmakla birlikte erkeğin de kullanabileceği ziynet eşyası vardır.