Sayfa Yükleniyor...
Esmerin bir buğday başağının esintisi
Serez çarşısında akşamın rüzgar
Uzanır gelir kır çiçekleri yağmur
Yeşil kaftanın giyer toprak
Kin ve bilinç kervanı yürür
Yürür Bedreddinen..
Kahrolası Temmuzlardan biri.
Yağmurun kendi bulutlarına, dağların kendi karanlığına kaçtığı saatlerin ilk sayfasında yüzyılların kardeşliğine uzanan rüzgarı bir türküye adayarak havalanan turnalar kuşatılmıştı. Gökyüzünden yeryüzüne düşen bütün umutların direncini kanatlarında saklayarak, daha da içeri girdiler. Duvarların ve merdivenlerin dili susmuştu. Onlar, barışın ve sevginin, kardeşliğin ve özgürlüğün türkülerini söyleyen ve su içerken bir serçeyi bile ürkütmeyen dostlarımdı..
Dostlarım Dostlarım Burda mısınız ?..
Dostlarım, merdivenin başında, Aynı yürekte ve aynı şarkıda halaya durdular.. Ellerini ve yüreklerini bir potada eritip kalkan yaptılar. Dışardan gelen uğultu ve dumanın her an biteceğini, bu karanlığın sona ereceğine inanarak bir köşede mızıka çaldılar. Onlar şairdi, onlar müzisyen, onlar çocuk ve onlar bütün yeryüzünün aydınlığını umutla bakan gözleriyle çoğaltanlardı. Onlar ,karanlığı çoğaltan dumana rağmen, türkülerini söyleyenlerdi. Barışa ellerini uzatıp, semaha duranlardı...
Her yer duman..
Kahrolası siyah pelerinin izleri duvarlara sarılarak yükselen ateşin peşinden kapıların altından saldırıyordu.. Her yer yangının ilk adımını taşıyan sıcaklığın, merdivenlerden basamak basamak yükselirken alt kattaki ateşin gölgesini duvarlara bırakıyordu. Dışarda,Bir koro halinde odun taşıyan zebanilerin sesi artıyordu..
Camlardan yankılanarak gelen sesler; heybeleriyle, asalarıyla,cübbeleriyle zifiri bir karanlığı çarşafa sararak gelen zebanilerin ayak seslerinden başkası değildi. Hayat; Sivasın içinde ,taşlı ve dar yollardan meydana çıkan karanlık sokaklara , bulanık ve pis kokulu sulara akıyordu
Dostlarım Dostlarım Orda mısınız?..
Dostlarım üst katta, bir odada, merdiven başında, hayatın ortasında, güllerin kızılında, özgürlüğün şiirinde, kardeşliğin sofrasında, halayın başında, semahın ortasında, güllerin kozasında.. Dostlarım, bütün dünyanın çocuklarını yüreklerinde saklayan turnalardı.. Kanatları kınalı ve aydınlığa koşan güvercinlerdi.
Ağaç boyun eğer yaprak sulanır
Çiçeklenir Karaburunda açalyalar
Kırmızı gül kokusu dudaklar kilimin
Türküler nakışında sevdadır
Sevdadır Bedreddinen
İçerde, kapalı odada, dumana sarılan basamaklarda zaman ihanetin ortaçağında kalan sayfasıyla susmuştu. Bütün yürekler, umutlar, bir köşeye sığınmış, birbirine bakıyordu. Umut, ateşten daha sıcaktı. Birbirine dokunan elleri ve bakışları, serin bir rüzgar gibi yüzlerini okşadı.. Umutları vardı.. Onlar umudun ve direnmenin ustası; onlar ,karanlığa inat mızıka çalan çocuklardı..
Dostlarım Dostlarım Orda mısınız?..
Dışarda, cehennem zebanileri.. Dışarda haykıranlar, hayvan postunda ve heybelerinde yılan besleyenlerdi.. Çevrelerinde duvar oluşturan askerler ve güvenlik görevlileri, elleri ve gözleri bağlı duvar dibinde, Ankaranın, hırsız ve katil tanrıçasından ve sadrazamından gelecek fermanı bekliyordu.. Oysa ferman belliydi.. Yerel yönetimin sorumluları atlarına binip kılıç sallayan naralarıyla ateşe odun taşıyanlardı.. Vali, uşak olmanın secdesinde askerlerini kenarda saklıyordu. Kentin diğer hakimleri de yükselen ateşin, duvarları yakan, basamakları tırmanan, dumanın kokusunda tütsüleniyordu..
Yangın dostlarımı yakıyor.. Yangın ülkemin aydınlığını karanlığa taşıyordu..
Dostlarım.. Dostlarım.. Burda mısınız?
Konar asırlar sonra dostlukların çadırı
Yağmur aynı çiçekte ıslanır
Yola çıkar güneş çocuklar emzirmeye
Denizde kum havada rüzgar
Toprakta çiğdem
Toprakta yasemen
Gül Bedreddinen..(*)
Dostlarım.. Dostlarım.. Burdasınız..
Yanımızda, aramızda, önümüzde koşturan, gezi parkından bütün ülkeye yayılan pankartların renginde, sözünde ve eylemindesiniz.. Daldan dala, dağdan dağa, alanlardan meydanlara savrulan sevdamızın sesinde; Sivas ellerinde bıraktığınız direncin ve dostluğun ve direnmenin güllerini çoğaltansınız..
Her yıl Sivastan havalanan bütün kuşların kanatlarıyla gelen seslerin ezgisinde sizin sloganlarınız..
Her eylemin, çocuk sevincinde birbirinize uzanan dost elleriniz..
Ve geleceğin ufuklarında, devrimin yolunu aydınlatacak sizin gözleriniz olacaktır..
Mızıka çalmaya devam edin Dostlarım Dostlarım Siz hep burdasınız..