Kartalkaya’da Yanan Canlarımız: Bu Bir Kazadan Fazlası...

Bolu Kartalkaya'daki yangında 79 can kaybettik. Bu yalnızca bir yangın değildi; vicdanlarımızı yakan, ülke olarak bizi yasa boğan, ihmaller zincirinin korkunç bir sonucuydu. Böyle olaylara "doğal afet" demek yetmez. Bu, göz göre göre gelmiş bir cinayettir.

Kim Sorumlu?

Bu tür iş yerlerine ruhsat verenler ve denetlemekle yükümlü olanlar bu tablodan kendilerini nasıl soyutlayabilir? Görevlerini yerine getiriyor olsalardı, bu felaket yaşanır mıydı? Kanunların ve yönetmeliklerin uygulanmadığı bir sistemde, torpil ve çıkar ilişkileriyle verilen ruhsatlar hepimizin canını yakmaya devam edecek.

Seçim sonrası başta belediyeler olmak üzere diğer tüm kurumlarda görevden alınan liyakat sahibi yetkililerin yerine deneyimsiz, işi bilmeyen eş dost ve akrabaların atanmasının sonucunu hepimiz yaşıyoruz. Bu sorumsuzluk yalnızca insan hayatını değil, ülke ekonomisini de yıkıma sürüklüyor. İnsan hayatı geri gelmez; bir insanı yetiştirmek kolay değil. Görevini kötüye kullananlar, bizzat bu cinayetlerin sorumlusudur.

Ne Yapılmalı?

1. Denetim Sistemi Yeniden Kurulmalı: İş yerlerinin güvenliği, iş güvenliği standartlarına uygun şekilde sürekli ve şeffaf biçimde denetlenmelidir. Denetlemeyi yapanların da bağımsız ve deneyimli kişiler olması sağlanmalıdır.

2. Yasal Düzenlemeler Sertleşmeli: İş güvenliği ihlallerine sıfır tolerans yaklaşımı benimsenmelidir. Ruhsat verme süreçleri objektif, denetlenebilir ve tam şeffaf olmalıdır.

3. Liyakate Öncelik Verilmeli: Görev bilinci, tecrübe ve vicdan sahibi insanların devletin tüm kademelerinde yer alması sağlanmalıdır.

4. Halka Açıklık Getirilmeli: Yetkililer, bu tür faciaların ardından hesap verebilir olmalıdır. Adaletin yerini bulduğunu görmek halkın güvenini yeniden inşa edecektir.

Artık Yeter!

Kartalkaya’daki kaybımız, sorumsuzlukların son noktası olmalıdır. İnsan hayatına verilen değer, bir toplumun vicdanını ve ahlakını yansıtır. Bu acının tekrarlanmaması için, görevini layıkıyla yapmayanların temizlenmesi ve iş güvenliği konusunda köklü bir değişim yapılması şarttır.

Türkiye’nin daha fazla can kaybına tahammülü yok. Umarız bu olay, hepimize ders olur. Artık kayıplarımız üzerinden vicdan hesapları yapmayalım; onların yerine önlemleri konuşalım.

Mehmet ÖZER

İlkses İsveç temsilcisi

Kartalkaya’da Yanan Canlarımız: Bu Bir Kazadan Fazlası...