Sayfa Yükleniyor...
Çok gezen mi bilir, çok okuyan mı? diye sorardı coğrafya öğretmenim. Ben hep çok gezenin daha çok bildiği tezini savundum.
Hep böyle mektupları kime yazdığımı merak edip 'Hala aklında biri var galiba' diye düşündüğünden bana sık sık sorardın. Benim 'Evet onu hala unutmadım' dememi ister gibiydin. Evet, o zamanda aklımda biri vardı tıpkı şu anda aklımda senin olduğun gibi. 'Eveeett nihayet itiraflar başladı' diye düşünüyorsun biliyorum.
Uzun zamandır evlilik programı seyretmiyordum. Birkaç gündür nedense sadece vakit geçsin, gözümün önünde herhangi bir görüntü olursa kafamdakileri unuturum diye amaçsızca şeyler yapıyorum. Bugün de o kanal senin bu kanal benim dolaşıp dikkatimi çeken bir görüntü bulmaya çalıştım. Bir kanalda 'haber önü haberler' vardı. Türkiye Irak sınırına silah sevkiyatı yapıyormuş. Irak da 'Gerekirse Türkiye ile savaşmaya hazırız' demiş. Savaşmak şu dönemde en son istediğim şey. Kendimi bildim bileli gencecik bedenlerin sönen hayatlarını ve arkalarından ağlayanları gördüm.
Neden canın sıkılıyor? diye sordu.
Dün akşamüstü biraz deniz havası almak üzere sahile çıktım. Canım sıkıldığında deniz havası hep iyi gelmiştir.
Çevrenizde iyi insanlar olsun, hayatınız güzel geçer demişler.
Yorgunum. Çok yorgun hissediyorum. İçimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Sadece ve sadece yatmak istiyorum.
Ali Ağaoğlu (62) İzmirlilere enişte oldu demiş gazete.
Ali Ağaoğlu (62) İzmirlilere enişte oldu demiş gazete.
Erkek: Hayatım; Ahmet Mallı kim?
►Misafirin çay içmesi zorunlu. Gittiğin yerde çay içmemek ya da gelen misafire çay içirememiş olmak ayıp sayılıyor.
Mardindeki ikinci günümde ilkokulu bitirdiğim okula ziyarete gidecektim. Oraya gitmeden önce çocuklara ufak tefek hediyeler almak için yeğenimle beraber bir toptancıya gittik. Dükkana girip selamlaşma faslını bitirdiğimizde Hele oturun önce bir çay içelim dedi adam. Çay içmek orada bir hafta boyunca gittiğim her yerde karşıma çıkan bir ritüel. Çay içirmeden kimse bırakmıyor. Çay içmemek ise kabalık olarak kabul ediliyor.
Mardine uçak yolculuğumuz sırasında tuvalet beklerken hostesle başlayan sohbetimiz pilotun İniyoruz, herkes yerine geçsin anonsu ile sona erdi.
"Biraz tatil zamanı" diye yazıp köşeyi bir süre boş bırakırlar büyüklerimiz. Ben birkaç cümle yazıp en azından bu günlük köşeyi doldurayım istiyorum. Siz bu satırları okuduğunuzda ben çok uzaklarda olacağım. Ancak yurtdışına çıkmak deveye hendek atlatmaktan zor olduğundan birkaç günlük tatilimi olmaktan en çok mutlu olduğum yerde, ablalarımın, yeğenlerimin yanında, Mardinde geçireceğim.
Babadan ünlü Doğa Rutkay Arnavutköyde bir balıkçıdan çıkarken kapıda bekleyen gazetecilerle sohbet etmiş.
Kadın: Nasılsın hayatım?
İzmir Basmanede beraber kahvaltı yapmak için uğradığım arkadaşımın dükkanının önünde o sabah da arabamı park etmek için durdum. Dikiz aynasından acelece arkadan araba gelip gelmediğini kontrol edip kapıyı açtım. Bir bisikletli, açtığım kapıya çarpmamak için güçlükle bir manevra yaptı, kapımı sıyırıp geçti. Giderken de dönüp bir kadın için oldukça argo kelimelerle daha dikkatli olmam gerektiğini söyledi.
Hayatta hiçbir şey tesadüf değildir diye söylenir. Ben inanıyorum buna. Hayatıma giren herkesin ya da yaşadığım olayların tesadüf olmadığını düşünüyorum.
7 Ekim Cuma günü bir gazetede Nobel Kimya ödülünü 2015 yılında kazanan Mardin Savur doğumlu Türk bilim adamı Aziz Sancarın konuşmasını okudum.
Deniz amca, sana istek yolladım kabul et demesinin üzerinden 5 yıl geçti.