Sayfa Yükleniyor...
Yeni doğan çocuğa güzel bir isim koymak anne ve babaların en önemli görevlerindendir. Çocuğa konulan isim hem bu dünyada hem de ahirette geçerlidir.
15 Temmuz gecesi, tarihe kara bir leke, bu ülke için ise 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan gibi utanç gecesi oldu. Ancak 15 Temmuz kalkışması ya da darbe girişimi geçmişteki bu utanç gecelerinden ya da darbelerinden çok farklı anılacak.
Saçı temizlemek, taramak, koku sürmek Hz. Peygamberin teşvik ettiği hususlardandır. Zira bu konuda Hz. Peygamber, Saçı olan kişi bakımına özen göstersin buyurmuşlardır.
Ev veya araba almak kan akıtmayı gerektirmez. Yani yeni bir ev ya da araba alındığında kurban kesmek gerekmez. Ancak bu konuda adak yapılmışsa adağın yerine getirilmesi gerekir. Örneğin ev alırsam ya da arabam olursa kan akıtacağım derse ve bunları alırsa, aldığında bu kanı akıtması gerekir. Yani bu kanı akıtması gerekir.
Namaz kılmayan insanın inancına bakılır, kılmayış sebebine nazar edilir. Namazı kılmayışı farz olduğuna inanmayışından mıdır, yoksa tembellik ve ihmalden midir? Şayet (Allah korusun) namazın farz olduğuna inanmayışından kılmıyorsa imanı gider, küfre düşmüş olur. O zaman da imanını kaybettiği için bu kimsenin kestiği hayvanın eti yenmez. Zira Allahın açık ve kesin olan bir emrini inkâr etmiş, bu inkârıyla da imandan çıkmış, mürted olmuş olur.
Evlenmek mutluluk ve kalıcılık üzerine kurulmalıdır. Dahası bu evlilik akdi yapılırken belli bir sure için yapılmamalıdır. Belli bir zamana dayalı olarak yapılan evlilik akdi muta akdi olduğundan caiz değildir. Dolayısıyla şehevi hisleri tatmin etmek veya dünyevî menfaatler sağlamak gibi maksatlarla, geçici evlilik, dinen caiz değildir. Evlilik gibi, yuva kurmanın ve neslin devamını sağlayan kutsal bir akdin basit çıkarlara alet edilmesi dinen doğru olmayan bir davranıştır.
Herhangi bir ihtiyacı olan kişinin, bu ihtiyacının giderilmesini Allahtan dilemeden önce kıldığı namaz. Kuran, Sabırla ve namazla Allahtan yardım dileyin buyurur. Bu nedenle bir ihtiyaç içindeki insanın namaz ve dua ile Allaha yönelmesinden, Ondan yardım dilemesinden daha mâkul bir şey olamaz. Hâcet namazı bu yöneliş ve dilemenin bir mukaddimesi niteliğindedir.
İstiğfar, işlenilen günahlardan ve hatalardan dolayı Allahtan af ve mağfiret niyaz etmek demektir.
Ölen kişi kabre konduktan sonra, oraya iyi amellerle ve sevaplarla gelebildiyse sevinçli ve mutlu olur. Kötü amellerle gelmişse şüphesiz bunun sıkıntısını yaşar.
Allah Teala Kuran-ı Kerimde şöyle buyurmaktadır: Ey iman edenler! Hamr, kumar, dikili taşlar, fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz. (Maide, 5/90)
Bir kısım İslam bilginlerine göre, cenaze namazı kılınabilmesi için cenazenin hazır bulunması gerekir. Bununla birlikte genel kanata göre hazır bulunmayan cenaze için gaib, namaz kılınabilir. Zira Hz. Peygamber, Necaşi'nin cenaze namazını gıyabında kıldırmıştır. Onun için gaip namazını kılmada bir sakınca yoktur.
Şükür namazı nafile olarak, kılınan bir namazdır. Başımıza gelen musibet veya eziyetten kurtulunca ya da umulan bir nimeti elde edince nimeti veren Allaha şükrü eda etmek için iki rekat namaz kılınır. Mesela kişi ev, araba alınca, önemli bir hastalıktan kurtulunca, askerden gelince veya işe başlayınca, arzuladığı bir başarıya ulaşınca şükür namazı kılabilir. Hz. Peygamber müjdeli haber aldığında şükür namazı kıldığı veya şükür secdesi yaptığı rivayet edilir.
Bir zaruret olmadıkça küfrü yani dinden çıkmayı gerektiren sözleri söylemesi kişiyi dinden çıkarır. Bu şekilde dinden çıkan kişinin, dini hükümlere göre, eşiyle aralarındaki nikah bağı da kopar.
Ey Müslüman! Bil ki bu yazının amacı birilerini hedef almak değil sadece Hz. İbrahimin ateşini söndürmeye giden karınca misali Alem-i İslamda yanan fitne ateşine bir damla su dökmektir.
Kız olsun erkek olsun, çocukların nafakalarını temin babanın görevidir. Annenin bu konuda bir sorumluluğu yoktur. Babanın yokluğunda çocukları geçindirme görevi babanın babasına, o da yoksa diğer akrabaya düşer.
Öncelikle şunu bilmek gerekir ki alış verişi cazip hale getirmek için meşru olmak kaydı ile verilen her şey dinen caizdir. Bu anlamda promosyon sürümü artırmak için satılan malla beraber ilave olarak para, eşya ve benzeri bir şeyi bedava olarak müşteriye vermektir.
İslam dini, insanın sağlığını önemser, sağlığı korumak için de bir takım tedbirleri ve tedavi şekillerini de benimser. Kişinin aşırı kiloları varsa ve bu durum onun sağlığını olumsuz yönde etkiliyorsa tedavi anlamında tedbir olması caizdir. Bu tedbirlerden birisi de mide küçültmedir.
Bir Müslüman yediği gıdaların maddi temizliğine dikkat ettiği gibi, manevi temizliğine de dikkat etmelidir. Manevi temizlik haram ve şüpheli şeylerden kaçınmakla olur. Çünkü bunlar insanın yaptığı ibadetin makbuliyetine büyük bir engeldir.
Kader ve kazaya inanmak iman altı esasından birisidir. Hayatta başımıza gelen her şey amma iyi amma kötü amma hayır amma şer her şey bir kader içerisinde tecelli etmektedir. Ancak kişi başına gelen herhangi bir olayda kaderi bahane ederek, kendisini sorumluluktan kurtarmaya çalışmamalıdır.
İş sahasında sıklıkla karşılaşılan konulardan da biri de çek, senet kırdırma hadisesidir. Elinde çek veya senedi bulunan ve nakit paraya ihtiyacı olan birinin, çek veya senedi, üzerindeki fiyattan düşük bir rakamla bir başkasına kırdırması dinen uygun bir işlem değildir. Yani kişinin elinde 5 ay vadeli 10 milyar liralık çek varsa, bunu 9 milyar karşılığında bir başkasına kırdırması dinen caiz değildir.
Bir malı peşin fiyatına satmak nasıl caiz ve makul ise veresiye fiyatına zamlı satmak da öyle câiz ve makuldür. Zira veresiye satışta malın karşılığı olan bedel bir kaç ay geciktirilmektedir. Diğer bir ifade ile uzatılmaktadır. Dolayısıyla vade uzayınca malı satanın bir zararı söz konusu olmaktadır. Bu zararını telafi etmek için malın fiyatını bir miktar yükseltmesinde dinen bir sakınca yoktur.
Bebeğin, ahlaklı ve salih bir evlat olması için Kuran-ı Kerim ve mevlid okunabilir. Ayrıca çevrede bulunan fakirlere sadaka dağıtılabilir. Bu iş çocuğun kırkıncı gününde yapılması şart değildir. Daha önce yapılabileceği gibi daha sonrada yapılabilir. Kişinin tercihine göre değişir. Bu gibi merasimler güzel ve dinen hoş olmakla beraber dini bir vecibe ya da farz değildir. Ama yapılması halinde dinen sevap kazanılan güzel davranışlardır.