Sayfa Yükleniyor...
Cennete girenler ölümsüz hayatın zevkini ve sevincini yaşarlar. Orada hastalık, ihtiyarlık, keder, sıkıntı ve buna benzer şeyler yoktur. Sayısız nimetler ve gençlik vardır. Yaşlanmak, ölmek, kederlenmek yoktur.
İçki içmeyen kimsenin içki masasında oturması caiz mi?
Cilde veya tırnaklara yapışan veya sürülen maddeler abdest ve gusle engel olur mu?
Bilinen ve ödenme imkânı olan haklar aynen ödenmeli, sahibinden de ayrıca helallik alınmalıdır. Ödenme imkânı olup, her nasılsa sahibine ödenemeyen maddi haklar, sahibi adına, yani sevabı ona olmak üzere muhtaçlara verilmeli, sahibi için de istiğfar etmelidir.
Allahtan başkası adına yemin edilmesi doğru değildir. Yemin ancak vallahi, billahi, tallahi, lafızları ile olur. Çocuklarımın ölüsünü öpeyim lafzı ise yemin lafızları ile söylenmediği için yemin yerine geçmez.
Gerek ele, gerekse yüze olsun dövme yaptırmak, birtakım çizgilerle süslenmek caiz değildir. Rasûlullah Efendimiz, bedenin herhangi bir yerine böyle süslemelerle dövme yapmayı menetmiştir.
Ramazan ayında tutulmayan oruçların ve başlanıp da bozulan oruçların kaza edilmesi gerekir. Kur'an-ı Kerim'de, "İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutar." buyrulmaktadır (Bakara 2/184).
İslam dini, Müslümanların evlenip, yuva kurmalarına büyük önem verir. Kur'an-ı kerim'de evliliği teşvik eden bir çok ayet olduğu gibi Hazret-i Peygamber de evlilik için bir çok söz sarf etmiştir.
Kainatın yaratıcısı Allahu Teala, kainattaki varlıkları birbiriyle uyumlu ve düzenli bir biçim ve sistem içerisinde yaratmıştır. İnsanların ve bütün canlıların rızıklarını ve çeşitli ihtiyaçlarını aynı düzen ve denge içinde sağlamıştır.
Bayramlar, dost ve akrabaların, fakir ile zenginin bir araya gelip kaynaşıp sıla-i rahim yapmasına vesile olan dini günlerdir.
Malın ve ömrün bereket vesilesi Sıla-i Rahim
Yüce dinimiz İslâm, bizlere, Allaha ibadet etmenin yanı sıra, çeşitli konularda bazı görev ve sorumluluklar da yüklemiştir. Hısım ve akrabalarımıza karşı hak ve görevlerimiz de bu tür yükümlülüklerimizdendir.
Kainatın yaratıcısı Allahu Teala, kainattaki varlıkları birbiriyle uyumlu ve düzenli bir biçim ve sistem içerisinde yaratmıştır. İnsanların ve bütün canlıların rızıklarını ve çeşitli ihtiyaçlarını aynı düzen ve denge içinde sağlamıştır.
Dini hayatımızda çok önemli bir yeri olan, orucuyla, namazlarıyla, zekat ve sadakasıyla ibadet ve rahmet ayı Ramazan-ı Şerifi geride bırakmak üzereyiz.
Kadir gecesi, gecelerin en feyizlisidir. Çünkü bu gecede yapılan ibadet, içinde kadir gecesi bulunmayan bin ayda yapılan nafile ibadetten daha hayırlıdır. Nitekim aynı adı taşıyan sure-i celilede şöyle buyrulmaktadır. Doğrusu biz Kur'an'ı kadir gecesinde indirmişizdir. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Melekler ve Cebrail o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş için inerler. Gece tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.
İnsan ömrü, su misali yerinde durmadan akar neticede varacağı yere kadar akar da gider.
Allah, insanı yoktan var etmiş, yaratıklar içinde yegane akıl sahibi kılmış ve yer yüzünde de kendine halife yapmıştır.
Vakıf, insanlığın çok eski devirlerine dayanmakla beraber İslam dini ile zirve yaparak kendine yaşam içinde önemli bir yer edinmiştir.
Kainatın yaratıcısı Allahu Teala, kainattaki varlıkları birbiriyle uyumlu ve düzenli bir biçim ve sistem içerisinde yaratmıştır. İnsanların ve bütün canlıların rızıklarını ve çeşitli ihtiyaçlarını aynı düzen ve denge içinde sağlamıştır.
Kuran-ı Kerimin birçok ayetinde, Hz. Peygamberin hadislerinde ve örnek hayatında temizliğin önemi ve lüzumu üzerinde ısrarla durulmuş, genel anlamda temizlik ve ibadet amaçlı temizlikle ilgili bir takım ilke ve ölçüler getirilmiştir. Hatta temizlik bazı ibadetler için ön şart sayılmıştır.
Dini bir kavram olarak itikaf, bir mescitte belirli kurallara uyarak ibadet niyetiyle kalmak demektir.
Allah, yeryüzünde kendine halife yaptığı, akıl, irade, düşünme, okuma ve anlama yeteneği verdiği, iyiyi ve kötüyü, hayrı ve şerri birbirinden ayırt edebilme kabiliyeti ile donattığı insanı, Eşref-i mahlûkat olarak yaratmıştır. Yani mahlukatların en şereflisi olarak var etmiştir.