Sayfa Yükleniyor...
Regaib kandilinin İslam dinindeki yeri nedir?
İslam, tevhit dinidir. Tevhit ise, Allah'ın birliğine, eşi, benzeri, ortağı ve dengi olmadığına inanmaktır. Tevhîd inancı, yalnız Allah'a ibadet edilmesini ve sadece Ondan yardım istenilmesini gerektirir.
İslam açısından borç alıp vermede faiz olmadığı sürece bir sakınca yoktur. Bu borcu almak için de borç verecek kişi ya da kuruma maddi bir güvence vermekte de bir sakınca yoktur.
Kuran-ı Kerimde denizden elde edilen yiyeceklerin helal olduğu bildirilmektedir. Nitekim Kuran-ı Kerimde mealen şöyle buyrulmaktadır: Deniz avı yapmak ve onu yemek size helal kılındı. (Maide 96)
İslam dininde uğursuz bir zaman ya da rakam var mıdır?
Küs olan insanları barıştırmak için yalan söylemek caiz mi?
Vatanı ve milleti savunmakla birlikte, İlâ-yı kelimetullahı (Allah'ın adını ve dinini yüceltmek için ölmek) esas alarak savaşırken Allah yolunda öldürülen Müslüman kişiye şehit denir. Şehitlik, Allah indinde peygamberlikten sonraki en yüksek rütbedir.
Kadın evde başı açık diye eve melekler girmiyor inancı doğru mu?
Müslüman erkek Hıristiyan veya Yahudi bir kadınla evlenebilir mi?
Çalışan anne gelirinden baba gibi evine harcamak zorunda mı?
Mezarın üzerine isyanvari sözler yazmak caiz mi?
Eti yenen kara hayvanlarının etlerinin helal olması için, usûlüne uygun olarak kesilmesi gerekir. Usûlüne uygun kesim, Hanefilere göre besmele çekilerek, hayvanın nefes ve yemek boruları ile şah damarının veya iki şah damarından birinin kesilmesi şeklinde yapılır.
Allahtan başkası adına yemin edilmesi doğru değildir. Yemin ancak vallahi, billahi, tallahi, lafızları ile olur. Çocuklarımın ölüsünü öpeyim veya falan yere gidersem ayağım kırılsın tarzı cümleler yemin lafızları ile söylenmediği için yemin yerine geçmez.
Vefat eden kimse daha hayattayken birilerine bir malını hibe etmişse ve bu mal teslim alınmışsa artık o mal vefat eden kişinin malı olmaktan çıkmıştır. Böyle olunca da bu kimse vefat ettiğinde hibe ettiği bu mal onun mirasına dahil edilmez.
İnsanın kabirde birtakım sorulara muhatap olacağı ve dünyadaki ameline göre azap veya mükafat göreceği bir gerçektir.
Yenilmesi, içilmesi veya kullanılması dinen caiz olan bir şeyi satmak da caizdir. Bu sebeple, yasal açıdan değil de, dini açıdan bakıldığında, kendisi aslen haram olmayan ürünleri helal alanlarda kullanmak üzere üretmekte ve ticaretini yapmakta bir sakınca yoktur.
Dinimize göre Müslüman, kazancını dinin meşru saydığı yollarla elde etmekle yükümlüdür. Allah Müslümanın malını nerelerde harcadığını soracağı gibi nerelerden kazandığını da soracaktır.
İslam dini, inanç, ibadet ve muamelat olmak üzere üç kısımdan oluşur. İnanç kısmını inkar etmek yani imanının altı esasından birini Allahı, Peygamberi inkar etmek küfürdür dinden çıkmadır. Diğer konularda haddi aşmak ise günahtır. İçki içmek, namaz kılmamak, yalan söylemek gibi.
İslam dini, insanın yaratılıştan var olan güzelliklerini daha belirli hale getiren, takı takma, saçları tarama, meşru ölçüde süslenme, güzel giyinme... gibi davranışları mubah kılmıştır. Ancak, fıtraten yani yaratılıştan verilmiş özellik ve şekillerin değiştirilmesini yasaklamıştır. Nitekim Resulüllah Efendimiz, süslenmek maksadıyla vücutlarına dövme yapan veya yaptıranlara, dişlerini yontarak seyrekleştiren ve şeklini değiştirenlere lanet etmiştir.
Dinen örtünmek kadın için farzdır. Bu farziyet her zaman söz konusudur. Ve bu farziyetin umre ile ya da hac ile bir ilgisi yoktur. Yani sadece umreden ya da hacdan gelen kadının değil, buluğa eren her Müslüman kadının örtünmesi farzdır.