Sayfa Yükleniyor...
Bütün ibadetler güzel ve değerli olmakla beraber ibadetlerin en faziletlisi namazdır. Nitekim sevgili Peygamberimiz bu hususta hadisi şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: Namaz, bütün amellerin en faziletlisidir.
Cuma namazının vakti, öğle namazının vaktidir. Cuma namazı bu vakit içinde kılındığı takdirde geçerli olur. Bu vakit çıkıp ikindi namazının vakti girdiğinde ise cuma namazı kılınmaz. Kılınsa da geçersiz olur.
Müslüman kimse küfre götüren günahları işlemedikçe dinden çıkıp kafir olmaz. Yani kişi tasvip etmediğimiz halde namaz kılmamakla, oruç tutmamakla veya içki içmekle kafir olmaz. Çünkü İslama göre Müslüman günah işlemekle imandan çıkmaz. Günahkar ama imanla ölen bir kimseyi Allah dilerse affeder dilerse cehennemde cezasını doldurduktan sonra cenneti lütfeder.
Şükür namazı nafile olarak, kılınan bir namazdır. Başımıza gelen musibet veya eziyetten kurtulunca ya da umulan bir nimeti elde edince nimeti veren Allaha şükrü eda etmek için iki rekat namaz kılınır. Mesela kişi ev, araba alınca, önemli bir hastalıktan kurtulunca, askerden gelince veya işe başlayınca, arzuladığı bir başarıya ulaşınca şükür namazı kılabilir. Hz. Peygamber müjdeli haber aldığında şükür namazı kıldığı veya şükür secdesi yaptığı rivayet edilir.
Borç verip bu borçtan dolayı bir gelir elde etmek faizdir. Çünkü verilen para borç verilmiştir. Borç da bir menfaat celbetmemelidir. Şayet borçtan bir menfaat sağlansa dinen bu uygun değildir. Nitekim sevgili Peygamberimiz bu hususta bir hadisinde mealen şöyle buyurmaktadır: Menfaat celbeden her borç faizdir.
Yeni doğan çocuğa güzel bir isim koymak anne ve babaların en önemli görevlerindendir. Çocuğa konulan isim hem bu dünyada hem de ahirette geçerlidir.
Tenasüh, ruhların beden değiştirerek dünyaya tekrar tekrar gelmelerine inanmak demektir. Ruh göçü inancı dediğimiz tenasuh ya da bir başka ifade ile reenkarnasyon, günümüzde Hindistan ve Çinin büyük bir bölümü başta olmak üzere dünyanın bazı bölgelerinde hala varlığını sürdürmektedir.
Gerek ele, gerekse yüze olsun dövme yaptırmak, birtakım çizgilerle süslenmek caiz değildir. Rasûlullah Efendimiz, bedenin herhangi bir yerine böyle süslemelerle dövme yapmayı menetmiştir.
Yalan, İslam dinin yasakladığı büyük günahlardan birisidir. Yalanın şakası da ciddisi de yasak ve haramdır. Nitekim sevgili Peygamberimiz bu hususta şöyle buyurmaktadır: Şaka da olsa cidden de olsa söylenen yalan yalandır
Hayatta olan kâfirlerin doğru yolu bulmaları, hidayete ermeleri, İslam ile müşerref olmaları için dua etmede bir sakınca yoktur. Çünkü Rasulüllah Efendimiz Uhud savaşında mübarek dişleri kırılıp, yüzü yaralandığında, müşrikler için: "Allah'ım kavmimi bağışla, çünkü onlar bilmiyorlar" diye dua etmişlerdi.
Müslüman olan kişinin öldükten sonra yıkanıp, kefenlenerek ve namazı kılınarak gömülmesi esas olandır. Dinimizin ölçüsü budur. Hz. Peygamberimizin uygulaması da böyledir.
Yalan İslam dininin yasakladığı büyük günahlardan birisidir. Yalanın şakası da ciddisi de yasak ve haramdır. Nitekim sevgili Peygamberimiz bu hususta şöyle buyurmaktadır: Şaka da olsa cidden de olsa söylenen yalan yalandır
İnsanın geleceği ile ilgili yapılan burç yorumlarının dini bir dayanağı ve değeri yoktur. Psikolojik açıdan belki kişiyi etkiler. Ancak doğruluk payı olmadığı gibi, eğer gelecek hakkında bilgi vermeye yönelik olursa bu burçları yorumlayan kişinin dini sorumluluğu da olur.
Oruç, namaz gibi dinin farz kıldığı ibadetleri yerinde ve zamanında yerine getirmek gerekir. Bir özür olmadan bunları sonraya, kazaya bırakmak dinen büyük bir günahtır. Fakat bir özür varsa özre binaen geciktirilebilir.
İnsan için şüphesiz iki hayat söz konusudur. Birincisi dünya, ikincisi ahiret hayatıdır. Dünya hayatı ruhun bedene girmesi ile başlar. Ölümle noktalanır. Ahiret hayatı da iki aşamadan meydana gelir. Ölümle başlayıp dirilişe kadar süren kabir hayatı ve dirilişten sonra sonsuza kadar devam eden ebedi hayattır.
Muharrem Ayında tutulan Aşura orucunun fazileti hakkında Hz. Peygamber hadisi Şeriflerinde şöyle buyurmaktadır:
İnsanoğlunun doğması tabii olduğu gibi yaşlanıp, ihtiyarlaması, saçlarının ağarması ve de ölmesi de gayet tabiidir. Bunun önüne geçmek mümkün olmadığı gibi kaçmakta mümkün değil, kaldı ki saçların ağarması daima insana ölümü ve ahireti hatırlatır ve de hatırlatması gerekir.
Gıybet, Müslüman veya kafir olsun fark etmeksizin ki bir kimsenin ayıbını ve kusurunu, onu kötülemek için arkasından söylemek ve başkalarına anlatmaktır.
Başkalarının rızası olmadan mallarını ellerinden almak caiz olmadığı gibi, kaybettikleri mal ya da eşyayı alıp sahiplenmek de caiz değildir.
Muharrem ayının İslam tarihinde belli başlı üç önemli özelliği vardır. Birincisi oruç, ikincisi Hicrî takvimin başlangıcı olması, diğeri de Hz. Hüseyin ve evlatlarının Kerbela'da şehit edilmesidir. Muharrem ayında tutulan oruç tarihi seyri yönüyle de bir özellik taşıyor. Peygamberimiz Medine'ye hicret ettikten sonra Medine'de yaşayan Yahudilerin oruçlu olduğunu öğrendi. O gün Muharrem ayının 10. günü Aşura günüydü. "Bu ne orucudur?" diye sordu. Yahudiler, "Bugün, Allah'ın Musa'yı düşmanlarından kurtardığı, Firavun'u boğdurduğu gündür. Hz. Musa, bir şükür olarak bugün oruç tutmuştur" dediler.
Eti yenen kara hayvanlarının etlerinin helal olması için, usûlüne uygun olarak kesilmesi gerekir. Usûlüne uygun kesim, Hanefilere göre besmele çekilerek, hayvanın nefes ve yemek boruları ile şah damarının veya iki şah damarından birinin kesilmesi şeklinde yapılır. Besmelenin kasten terk edilmesi hâlinde kesilen hayvanın eti Hanefilere göre haram olur. Ama unutarak terk edilirse helâldir. Şâfiîler besmelenin kasten terkedilmesi halinde de etin yenilebileceği görüşündedirler.
Dua ederken Allahın rahmeti bizlerin üzerimize yağıyor. Bizlerde bu rahmetten nasiplenmek için dua ederken ellerimizi rahmetin geldiği göklere doğru kaldırıyor daha sonra da bu rahmeti yüzümüze ve bedenimize sürüyoruz.
Evlenmek mutluluk ve kalıcılık üzerine kurulmalıdır. Dahası bu evlilik akdi yapılırken belli bir sure için yapılmamalıdır. Belli bir zamana dayalı olarak yapılan evlilik akdi muta akdi olduğundan caiz değildir. Dolayısıyla şehevi hisleri tatmin etmek veya dünyevî menfaatler sağlamak gibi maksatlarla, geçici evlilik, dinen caiz değildir. Evlilik gibi, yuva kurmanın ve neslin devamını sağlayan kutsal bir akdin basit çıkarlara alet edilmesi dinen doğru olmayan bir davranıştır.
Alkolü içmek bütün mezheplerde haramdır. Ama onunla temizlik yapma hususu ise mezhepler arasında tartışmalıdır. Elbiseye dökülen ya da yüze sürülen kolonya konusu da bunlardan biridir.