Sayfa Yükleniyor...
Doğacak çocuk öz annesi olmayan bir başka kadının rahminde büyüdüğünden soy karışmasına neden oluyor. Bu nedenle taşıyıcı annelik dinen uygun değildir. Ayrıca, kocası dışında yabancı bir erkekten alınan sperm ile bir kadının gebeliğinin sağlanmasına yönelik "sperm bankası" yöntemiyle hamile kalınmasının da "insanlık duygularını rencide etmesi ve zina unsurlarını taşıması" sebebiyle caiz değildir.
Küfrü yani dinden çıkmayı gerektiren ifadelerin telaffuzu halinde dinden çıkılmış olur. Bu şekilde dinden çıkan kişinin, dini hükümlere göre, eşiyle aralarındaki nikah bağı da kopar. Ancak, zorlanarak küfrü gerektiren sözleri söylemek zorunda kalan kişiler, bu hükmün dışındadırlar. Nitekim Kur'an-ı Kerim Nahl süresi 106. ayetinde: "İmandan sonra Allah'a karşı küfre saparak, -kalbi imanla mutmain olduğu halde zorlananlar hariç-, küfre sinesini açan kimseler üstüne muhakkak ki, Allah'tan bir gazap iner ve kendilerine büyük bir azap vardır" buyrulmuştur.
Dinin emrettiği konular hususunda Allah Teâlâ insanlara zorluk yüklememiştir. Nitekim Kuran-ı Kerimde mealen şöyle buyurmaktadır:
Milli piyango, bir şans ve kumar oyunu olduğundan, ister akaryakıt istasyonları, marketler alış-veriş karşılığında bedava olarak müşterisine versin, isterse iki arkadaş birbirine hediye etsin, isterse kişi bizzat para vererek bileti satın alsın fark etmeksizin ki hepsi de haramdır.
Dünyanın şahit olduğu en büyük ve en güzel hadiselerden birisi, Hz. Peygamberin yeryüzünü şereflendirmesidir.
Allah böyle yazmış diyerek günah ya da suç işlemek caiz mi?
Canı, malı ağır bir şekilde tehdit edilen ve bu tehdidi başka türlü defetmeye gücü yetmeyen kimseye İslam fıkhında mükreh denir. Bu şartlar altında tehdit edilip karısını boşaması istenilen ve de boşayan kimsenin boşaması fıkıhçılar arasında tartışma konusu olmuştur.
Gelin, kocasının ana babasıyla aynı yerde kalmaya, onlara bakmaya (hukuken) mecbur değildir. Ama (diyaneten) hizmet etmesi tavsiye edilir. Lakin hizmet etmeye zorlanamaz.
Büyü var olmakla birlikte İslam'da yasaklanan büyük günahlardan birisidir. İslam inancında büyük günahtan sayılan bir yasak işte büyücülük ve sihirdir.
Hayatta olan inanmayanların doğru yolu bulmaları, hidayete ermeleri, İslam ile müşerref olmaları için dua etmede bir sakınca yoktur. Çünkü Rasulüllah Efendimiz Uhud savaşında mübarek dişleri kırılıp, yüzü yaralandığında, müşrikler için: "Allah'ım kavmimi bağışla, çünkü onlar bilmiyorlar" diye dua etmişlerdi.
İnsanoğlu gerçekten tuhaf bir varlıktır. Çünkü bir yandan kendisini yaratan ve her şeyi emrine veren rabbine iman eder, diğer taraftan bazen rabbine itaat etmeyerek yasak ve haramları çiğneyerek isyan eder. İçki içmek, kumar oynamak, zina yapmak gibi.
Yeni doğan çocuğa güzel bir isim koymak anne ve babaların en önemli görevlerindendir. Çocuğa konulan isim hem bu dünyada hem de ahirette geçerlidir.
Nazarın mahiyeti ve nasıl olduğu kesin olarak bilinmemekle beraber, bazı kimselerin bakışlarıyla olumsuz etkiler meydana getirebildikleri dinen de kabul edilmektedir. Nitekim Kuran-ı Kerimde, İnkâr edenler Kuranı dinlediklerinde, neredeyse seni gözleriyle yıkıp devireceklerdi. (Kalem, 68/51-52) buyurulmaktadır.
Öldükten sonra hangi hususlar kişinin amel defterini tekrar açtırır?
İslam dininde ibadetler tevkifidir. Yani hem farz oluş gerekçelerinin hem de uygulamalarının her yönüyle akılla bilinmesi mümkün değildir.
Kumar oynamak dinimizce, Ey iman edenler içki, kumar, fal okları şeytanın pis işlerindendir ayetine binaen haram kılınmıştır. Piyango bileti almak da, her ne kadar şans oyunu ise de kumarın bir çeşidi olduğundan, piyango bileti alıp oynamak haramdır.
Allahın zaman ve mekândan münezzeh oluşu, Onun hiçbir şekilde zaman ve mekanla ilişkilendirilmemesi demektir.
Besmele ekmeğimizin bereketi ve her hayırlı işin başı olduğundan her başladığımız hayırlı işe besmele ile başlamalıyız. Yemek yemek, su içmek, ya da buna benzer bir takım nimetlerden istifade ederken de Müslüman besmele ile başlamalıdır.
Küpe takmak, İslam tarihinde Hz. Peygamberimiz döneminden bu güne kadar kadınlara has bir süs olarak kabul edilmiştir. Kadınlar, bunun için de kulaklarını deldirip küpe takmışlardır. Bu husus Müslümanların genel örfünde kadınlara ait bir süslenme tarzı olarak kabul görmüştür.
Dinen haram olan bir şeyin yapılması haram olduğu gibi aynı şekilde onu almak veya satmakta haramdır. Heykelin satımı yasak olan diğer eşyalar ve bazı gıdalar gibi haramdır.
Ölen kimsenin ödeyeceği haklar varsa bu haklar nasıl ödenir?
Bedenle yapılan ibadetlerde vekalet geçerli olmayıp, ibadetin bizzat mükellefin kendisi tarafından yerine getirilmesi gerekir. Mesela, mükellef ne kadar hasta olursa olsun, onun yerine başkası namaz kılamaz. Bizzat mükellef, kendisine tanınan ruhsatlar çerçevesinde namazını kılar. Oruç da böyledir.
İslam dini, insanın yaratılıştan var olan güzelliklerini daha belirli hale getiren, takı takma, saçları tarama, meşru ölçüde süslenme, güzel giyinme... gibi davranışları mubah kılmıştır. Ancak, fıtraten yani yaratılıştan verilmiş özellik ve şekillerin değiştirilmesini yasaklamıştır. Nitekim Rasulüllah Efendimiz, süslenmek maksadıyla vücutlarına dövme yapan veya yaptıranlara, dişlerini yontarak seyrekleştiren ve şeklini değiştirenlere lanet etmiştir.
Başkalarının rızası olmadan mallarını ellerinden almak caiz olmadığı gibi, kaybettikleri mal ya da eşyayı alıp sahiplenmek de caiz değildir.