Sayfa Yükleniyor...
Antalyada bir evde erkek arkadaşını başka bir kadınla yakalayan kadın, sinir krizleri geçirmiş.
Başımı alıp gitmek istiyorum buralardan dedi. Sigarasından derin bir nefes aldı. Başını pencereye doğru çevirdi. Üflediği duman pencereye çarpıp cam boyunca yukarı doğru süzüldü. Esen şiddetli lodosla beraber, boyaları sökük eski pencere sanki yerinden çıkacakmış gibi oynuyor, kenarından rüzgarın çıkardığı ıslık sesine benzer sesler geliyordu.
Erkek kadından ayrılmak için sakal bırakmalıdır. İleride bir adam gördünüz, uzun saçlı, sakalı da yok. Yakınına gelene kadar onu kadın zannedersin. Allah muhafaza bir sürü düşünceye girersin
Amcamın eşi vefat edince, hafta sonu başsağlığı dileklerimizi iletmek üzere Mardine gittim.
İmdat kurtarın beni diye bağırıyor genç kadın. Yerde, zayıf incecik kolları ve bacakları ile adamın yumruk, tekme ve bıçak darbelerinden kurtulmaya çalışırken. Lüften yardım edin, öldürüyor! diyor bir umutla, bıçak kendisini korumak için kaldırdığı elini keserken. Kaç kere tekrarlıyor sayamadım aynı şeyi az önce orada, yanında olan 2-3 erkek(!) ten birinin kendisini kurtarması için. Oysa zayıfı gördümü ezen, racon kesen, bana mı baktın birader?!diye kaşlarını çatan o mahallenin delikanlıları, çoktan onu kaderiyle baş başa bırakıp o anda daha çok işlerine gelen Erkekliğin onda dokuzu kaçmaktır kuralını uyguluyorlardı.
Manken Didem Soydan, trafiğe takılmamak için toplu taşıma kullanmış. Metroya binen Soydan, yaşadıklarını sosyal medya hesabında takipçileri ile paylaşmış.
Bilgisayar ekranında, boş kaldığım diğer zamanlarda yaptığım gibi bir şeyler okurken, dışarıdan Nerede bu doktorun odası acaba? diye bir ses duydum. Kalkıp kapıyı açtım. Karşımda masmavi gözlü, fötr şapkalı, yaşlı bir amca, bir elindeki kâğıda bir kapıdaki monitore bakıyordu.
Evlendiğimizde âşıktım ben ona. Onu görünce ellerim ayaklarım titriyor, ne yapacağımı bilemiyor, ne söyleyeceğimi şaşırıyordum. Sadece ve sadece ona bakmak, onunla konuşmak, onu mutlu etmek istiyordum. En sevdiği yemekleri tam da onun istediği gibi hazırlıyor, akşamları pencere önünde onun yolunu gözlüyordum. Gelmesi gereken zamandan birkaç dakika gecikse Nerede kaldı, bir şey mi oldu acaba? diye telaşlanırdım. Bazen kendimi tutamaz arardım da.
Geçtiğimiz ağustos ayında ikinci kızı Yedayı dünyaya getiren ve evde doğum yapan Fenerbahçe Kalecisi Volkan Demirelin eşi Zeynep Demirel, yaşadığı macerayı takipçileriyle paylaşmış.
Deniz hocam iyi misiniz? diye sordu.
Amasyada polisin arama yaptığı yolcu otobüsünde, hareketlerinden şüphelenilen yolcunun okuduğu kitabın içine zulalanmış halde 110 adet uyuşturucu hap ele geçirilmiş.
Telefonun alarmı çaldığında nasıl bir rüya gördüğümü hatırlamıyorum. Ama güzel bir rüya olmalı ki alarmın çalmasından pek de hoşnut değildim. Bir taraftan el yordamı ile telefonu bulmaya çalışırken diğer taraftan Yanlış bir saate mi kurdum acaba saati diye tereddüt ediyorum. Çünkü henüz her yer karanlık.
Uyandım, yanımda mışıl mışıl yatan oğlumu seyrediyorum. Saçını, kirpiklerini, başı ile yastık arasında kenarı kıvrılmış olan kepçe kulağını, dudaklarını, yanaklarını izledim. Anne-babanın nazarı değmez, doya doya bak derdi rahmetli annem. Annemin dediği gibi uzun uzun baktım. İnsan bakmaya doyamıyor ki
Gazeteci Rasim Ozan Kütahyalı bir spor programında ( Daha doğrusu üç beş erkeğin geyik yaptığı ve de sporla pek alakası olmayan bir program) söylediği bir söz nedeniyle linç edildi.
Bu yazı 13 Kasım tarihinde yayınlanan ilk bölümün devamıdır. (http://www.ilksesgazetesi.com/yazar/cocugumun-buyudugunu-gormek-istiyorum-5069.html )
Kayseride hâkim V.Ö., boşanma davasında koca E.Ç. için 6 ay uzaklaştırma verip sonrada adamın karısı, yabancı uyruklu A.Ç. isimli kadınla aşk yaşamaya başlamış!
Dört yıl önceydi. Türkiyeye tatile gelmiştim. Annemlerin yazlığında ana-kız yüzmekten gelmiş, banyonun girişinde üstümü çıkartırken annem benim için havluyu getirmeye gitmişti. Tıpkı küçükken olduğu gibi. Her şeyi çıkartırken öylece ortalığa atardım ve o arkamı toplardı.
Bu şarkı kalbimin tek sahibine parçasını yaptığı sevgilisi Rıza Esendemir ile 2014te evlenen Şarkıcı İrem Derici Ben gidiyorum sen şimdi eğlenmene bak diyerek 2016 da boşanmıştı.
Tayland tatili dönüşü, normal hayata uyum sürecim beklediğimden uzun sürdü. Henüz adaptasyon sürecinin sancılarını yaşıyorum. Nasıl yaşamayayım ki? Mesela hava; 30 derecelik sıcak havadan birden sıfır derecesine düşünce saunadan şok havuzuna atlamış gibi oldum. Sence atlet şortu çıkartıp kazak ve yün içliğe geçmek kolay mı? Değil tabii ki.
Bana bir şey söylemek istiyor musun? diye sordu kadın. Tıpkı daha önce, pek çok kez, telefonu kapatmadan önce sorduğu gibi.
Yeğeniyle teknesinde öpüşürken fotoğrafları gazetelere yansıyan Manken-Oyuncu Murat Başoğlu, Şoktayım, arkamdan bıçaklandım. Bana kumpas kurdular demiş.
On beş günlük Tayland gezimiz bitti. İçimiz buruk bir şekilde, gittiğimiz gibi Katar Havayolları ile döndük.
Artık hava çok soğudu be ya. Sobayı gurmak lazım dedi yaşlı adam. Konuşurken çenesine kadar çektiği yorganın dışında kalan ağzından buharlar çıkıyordu.
Artık Taylanddan gına geldi mi diyorsunuz yoksa Valla faydalı bilgiler veriyorsunuz, işimize çok yaradı mı? Bilmiyorum. Her halükarda bu yazının son yazı olmasını planlıyorum. Ancak söz vermiyorum. Sonradan aklıma bir şeyler gelirse tekrar bu konuyu açabilirim. Bu günkü yazımın konusu Taylanddan aklımda kalanlar.